Yazan : MOISÉS KAUFMAN | Çeviren : EKİN TUNÇAY TURAN | Yöneten : İSKENDER ALTIN
Büyük bir sanatçı, fırtınalı yaşamıyla resimlere, filmlere konu olmuş büyük bir müzisyen: Ludwig van Beethoven. Ve Beethoven’ın dillere destan bir eseriyle, 33 Varyasyon’la ilgilen bir müzikolog, bir akademisyen: Dr. Katherine Brandt. Katherine’i New York’tan kalkıp Beethoven’ın doğduğu yere, Bonn’a getiren ne olabilir?
2 perde | 2 saat 25 dakika
bu oyun benim için çok özeldi, çünkü üç
ablamla birlikte izledik. şubat tatili sebebiyle tüm kardeşler ankara' da anne ve babamızın bulunduğu şehirdeydi. ben de bir tiyatro organizasyonu yaptım. anı biriktirmede böyle farklı tecrübelerin nasıl önemli olduğunu iyi biliyorum.

oyun; beethoven' ın (erdal küçükkömürcü), bir müzik yayıncısı olan anton diabelli' nin yazdığı kısa ve sıradan bir vals için baştan reddedip neden daha sonra 33 muhteşem varyasyon yazdığını araştıran bir müzikoloğu (ipek çeken) anlatıyor. kızıyla iyi iletişim içerisinde olamamış bir anne olan katherine (ipek çeken) aynı zamanda als hastası (giderek ilerleyen bir motor nöron hastalığı). ve beethoven' ı anlamak için hastalığına aldırmayıp, bonn' a beethoven' ın el yazması orjinal çalışmalarının bulunduğu bir kütüphaneye gidiyor.

bu oyunu ilginç kılan şeylerden biri eş zamanlı ilerleyişi. yani eserin yazıldığı 1800' lü yıllar ile katherine' nin günümüzde geçen araştırmaları paralel işleniyor. bunun için iki katlı bir sahne (alt kat günümüz, üst kat geçmiş için tasarlanmış) ve plakalardan oluşan-sürgülü şekilde açılıp kapanan bölmeler kullanılmış. gelecek ve geçmiş arasındaki diyaloglar ve zaman örgüsü çok güzel harmanlanmış. ikinci ilginç tarafı dekor seçimi, oyunda çoğunlukla dekor yerine digital görüntüler var. mesela beethoven ormanda yürüyüş yaparken sadece sahneye yansıtılmış ağaç görüntüleri görüyoruz. bu durum pratiklik açısından iyi olsa da tiyatroda alışık olmadığımız bir soğukluk yaratmış bence... ve müzik, sadece tiyatroya değil canlı piyano performansı ile klasik müziğe de doyuruyor insanı...
oyunda verilen bazı mesajlar var aklımda kalan. biri katherine' e yardımcı olan kütüphane görevlisinin "belli ki kızın senin için sıradan bir valsten öteye geçememiş" demesi. diğeri ise müzikologun araştırmanın sonucunda ulaştığı nokta, beethoven' ın tüm bunları "bir kum tanesinden yıldızlar kadar çok güzel şey yaratılabileceği" ni ispatlamak için yapmış olması....
velhasıl, ipek çeken ve erdal küçükkömürcü muhteşem birer performans sergilediler. 2,5 saat su gibi akıp geçti, inanılmaz keyif aldım. tiyatroya devam devam devam diyorum :)