24 Ekim 2011

çocuk kitapları

elif e miniş, eren e araba almaktan bıkmıştım. artık bunların yerine kitap almak konusunda anlaştık ya da ben anlaştığımızı düşünüyorum :)feridul oral ın tüm kitaplarını almak istiyorum, çok güzeller.... her gün pirinç lapası yemekten bıkan bir minik ejderhanın ormanda yiyecek aramasını ve bu sayede bulduğu arkadaşlarını doğumgününe davet etmesini anlatıyor.
behiç ak ın "uyurgezer fil" ini öyle çok sevdik ki, karadeniz deki yunus u çok merak ettik...
aslında muğla-milas ın liman kasabası olan güllük te çok benzer bir efsane dinlemiştim. hatta yunus balığı sırtındaki çocuğun heykeli bile vardı denizin ortasında...
karadenizde geçen farklı bir kurgu, resimleri de öykü de çok güzel....

not: felaketler birbirini kovalar sözünü doğrularcasına, van da 7,2 lik bir deprem yaşanması hepimizi sarstı ama bizim de yapabileceğimiz birşeyler var. hem duygularımı hem de yapılabilecekleri anlatan güzel bir yazı, ne kadar çok insana ulaşırsa o kadar iyi : bir anne doğdu-önce insan olmak.

18 Ekim 2011

bugünlerde...

deneyler kitabına ara ara devam ediyoruz. haftasonu yaptığımız ısınan hava yükselir prensibiyle çalışan ve kaloriferin üzerinde çılgınlar gibi dönen yılan bizi çok eğlendirdi.kesip helezonik yapıyı elde ettikten sonra, kafasından iğneyle iplik geçirdim...
haşhaşlı yaşpasta, favorilerimden :) internette sayısız tarifi var, haşhaşı aktarlardan temin edebiliyoruz.
soğuduktan sonra üzerine kremşanti de koyduk ama fotoğrafını çekmeyi unutmuşum, nefisti :)
sonbaharın son güneşli günlerinden biraz daha faydalanmak istedik ve çekinerek de olsa kızılay turuna karar verdik. elif ve eren in ilk metro deneyimi görülmeye değerdi.
arkasından yemek ve izmir caddesi :)
son olarak kuzenimiz duru nun ilk yaşını hepbirlikte kutladık...

zaman geçiyor, çocuklar hızla büyüyor... bunun ilk çağrışımı yaşlanmak olsa da kendimize daha fazla zaman ayırabiliyoruz. daha hızlı hareket edebiliyor daha özgür plan yapabiliyoruz. biberonlar, bebek bezleri, pusetler hayatımızdan çıktı, gezme çantalarımız iyice küçüldü. yemek ve uyku saatlerimiz sorun olmaktan çıkıp, günlük rutinin olağan parçaları haline geldi.

geriye dönüp baktığımda, çok yol almışız diyorum :)

11 Ekim 2011

mutfak deneyleri

elif, deneylerle bilim kitabından ilk olarak "görünmez mürekkep" i seçti. limona parmaklarını batıra batıra beyaz kağıda birer resim çizdiler. kağıtlar kuruduktan sonra sıcak ütüyle ütüledim.ütülendiğinde görünmez mürekkebin kahverengiye dönmesi gerekiyordu lakin bizimki ancak açık sarıya dönebildi :) bu deney sirkeyle de yapılabiliyormuş aklımızda bulunsun.
ikinci olarak "yıkılan kuleler". öncelikle kesme şekerden kule yaptılar. sonra tabaklara gıda boyası ile hazırladığım renkli sudan koyduk.
renkli suyun nasıl şekerlere tırmandığını ve kuleyi yıktığını gördük.
deney yapmayı ikisi de çok sevdiler ara ara kitabımızdan uygulama yapmaya karar verdik.