kreşimiz her yıl olduğu gibi bu sene de 1 ağustos-31 ağustos arası tatil. elif üçüncü (ve belki de sonuncu), eren ise ikinci yılını bitiriyor. haftasonu tatillerine bayılsalar da kreşe gitmek onlar için eğlenceli. artık kreşin kurdu oldular, neyi nasıl yapacaklarını, kuralları, esneklikleri biliyorlar. kendilerini ifade edebiliyorlar.
serbest oyun zamanlarında daha çok erkekler erkeklerle, kızlar ise kızlarla oynuyor. kızlardan birinin aldığı oyuncağı tüm diğer kızlar da almak istiyorlar. bu şekilde evimize giren elif in prestij oyuncaklarından bazıları; minişler, bebek ponny, barbie kuaför salonu, winx mikrofon seti, pinypons bebekler... bu durumu geç farkettim zira elif son günlerde şiddetle monster high bebekleri istiyor ve oyuncağı almamızla ilgisini kaybetmesi eş zamanlı oluyor. ben de bir daha bu tuzağa düşmemeyi umut ediyorum. erkeklerin ilgi alanı ise dinozorlar ve arabalar. özellikle hot wheels arabalar, şimşek mcqueen ve son günlerde angry birds oyuncakları...
bu seneki ek derslerimiz elif için; drama, jimnastik, müzik, resim-seramik, ingilizce ve satranç; eren de ise drama, jimnastik, müzik ve resim-seramikti. ingilizce ve satrançta gerçekten ummadığım kadar çok şey öğrendiler. ama en sevdikleri ders drama, çünkü drama öğretmenleri taklitleriyle onları çok güldürüyor. her nisan ayında geleneksel bir sergileri, 23 nisanda 5 yaş grupları için ve yıl sonunda da 6 yaşlar için mezuniyet gösterileri var.
yayın takipleri oldukça iyiydi. elif, erdem yayınlarından gülen yüzler okul öncesi eğitim setinin yanı sıra fen ve doğa bahçesi diye bir aktivite kitabını; eren ise besa yayınlarından yapabilirim eğitim seti ve adını hatırlayamadığım, A3 boyutunda güzel bir aktivite kitabını takip etti.
elif in kreşin güvenli ve steril ortamından ayrılıp, eylül ayında ilköğretime başlama fikri beni çok geriyor. burada sabah işe gelirken ikisini de bırakıp, akşam öğretmenlerden gelen geri bildirimle teslim alıyoruz. oysa okula başlayınca bir de etüt merkezleri girecek hayatımıza. sabah belki etüt merkezine gidecek, öğlen ise okula ve belki akşam babanneye... karda, kışta, yağmurda, sıcakta böyle bir maratonun içine girecek olması beni üzüyor. çalışmayan anneye en çok da bu dönemde ihtiyaç var sanırım.