6 Ağustos 2013

pause

günler günleri kovalar ve tatil vakti gelir. artık aylardan günlerden anlayan, tatili işi kreşi okulu ayırt eden bizim cüceler, havaların biraz ısınması güneşin az parlamasıyla gün saymaya başlar. "anne büyük tatile 56 gün kaldı"  "biliyomusun anne ben bugün çok mutluyum çünkü tatile gitmemize tam 55 gün kaldı"  neyse sonunda bu işkencenin bitmesine az kaldı ama bir hata yapıp da tatilimizin kaç gün olduğunu söylemeyi hiç düşünmüyorum. direk strese sokarlar kendilerini geri sayım ilerledikçe. yeterince uzun demekle yetineceğim :)

yaz tatillerimiz giderek yaz tatiline benzemeye başladığı için çok mutluyum. mesela  2010  ya da 2011 ve son olarak 2012'ye baktığım zaman zaten beklentilerin nasıl da giderek yükseldiğini çok net görebiliyorum :) valla hele 2010 içler acısı; uyuyabilmeyi ve fiziksel ihtiyaçlarımı karşılayabilmeyi dilemişim. 2011 de durum daha iyi sevdiğimle bir akşam baş başa dışarı çıkabilmeyi dilemişim. 2012 ye geldiğimizde ise sadece çıkabilecek olası kardeş kavgalarını dert etmişim.  

bu sene dilek listemin ilk sırasında tatili hastalıksız kazasız bir şekilde sonlandırıp sağ salim evimize dönmek olsa da beklentim yüksek arkadaş! öyle iki kulaç atayım, bir tavla atayım, sahilde tur atayım kurtarmaz. iki tek atmadan, bir göbek atmadan, biraz kafayı dağıtmadan dönmek yok  :)

iki çocukla 10 saat araba yolculuğu ise hala tam bir muamma. bu zamana kadar yolculukları hep gece çocukların uyku saatlerine denk getiriyorduk ama bu sene gündüz yolculuk yapmak istiyoruz. iphone, pc, cd, kağıt kalem kitap, bilumum atıştırmalık, çeşitli oyuncaklar ile donanımlı olacağımı düşünsem de  endişeliyim, korkuyorum...

eylül ayında bir ilkokul birinci sınıf öğrencisi bir de anaokulu öğrencisi ile tekrar aranızda olacağız, şimdilik hoşçakalın :)