31 Mayıs 2017

Çorum Neydi?

Çorum, Eren' in hasretine dayanamayıp hafta sonu için gittiğimiz bir Anadolu şehriydi.  
Günümüzden 7 bin yıl öncesine kadar uzanan bir tarihi olan Çorum’da, Hititlerin ilk başkenti Hattuşa bulunmaktaymış. Hitit uygarlığı Mısır Uygarlığı kadar eski ve zengin bir uygarlıkmış. Hititlerle Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Antlaşması metin tabletleri Boğazköy’de bulunmuş.
Çorum, hazır gitmişken ve Eren' in 3 saat süren maçlarından çıkmasını beklerken kaldığımız otele çok yakın olan Çorum Müzesini gezmek demekti.

Çorum Müzesi şu ana kadar gezdiklerim arasında çok özenli ve en geniş tarih aralığına sahip eserlerin sergilendiği akılda kalıcı güzel bir müzeydi. 
Müzeye yakın olan Çorum Kalesi de görmek istediğimiz bir yerdi. Müzeden kaleye doğru yürürken hala yaşamaya çalışan bir meslek olan bakırcılığın izlerini gördük.

Şehir merkezinde yer alan ve Selçuklu mimari özelliği taşıyan Çorum Kalesi’ne ait ilk yazılı belgeler M.S. 1571 tarihliymiş. 16 yy. da Çorum’a gelen Evliya Çelebi şehrin kıble yönündeki kalenin Sultan Kılıçarslan tarafından inşa edilmiş bir Selçuklu yapısı olduğunu söylemiş. Kale içinde hala kullanılan küçük bir cami ile konutlar yer almaktaysa da biz kale içine girişin bir yolunu bulamadık maalesef.
Çorum' da bir gece Anitta Hotel'de konakladık. Hava oldukça yağışlıydı. Yine de ertesi gün Çorum saat kulesini görebilmek için merkeze yürüdük.

Çorum saat kulesi şehrin merkezinde ve minare stilinde yapılmış. Beşiktaş Muhafızı Çorumlu Yedi-Sekiz Hasan Paşa tarafından 1894 yılında yaptırılmış. Ve hala çalışıyor.

Dönüşte ise gözümüze Kubbeli Camii çarptı. Caminin kitabesi günümüze gelemediğinden ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Yalnızca 1883 tarihinde onarıldığını gösteren bir onarım kitabesi varmış. Kare planlı caminin üzeri kubbe ile örtülmüş. Bu cami ile saatin duvarları sarı köfeki taşındanmış. Çok güzel bir uyum içerisinde ikisi de :) 

Çorum neydi, leblebilerimizi alıp güzel anılarla döndüğümüz tarihi bir şehirdi :) Ayrıca Çorum, sırf Eren' i görmek için gittiğimiz ama Eren' in takım arkadaşlarından hiç ayrılmayıp yüzümüze bile bakmadığı, gayet de kendi başının çaresine bakabildiği ve neyse ki gezilecek görülecek yerleri olup da bizde iyi ki de gitmişiz izlenimi bırakan güzide bir şehrimizdi :))))

24 Mayıs 2017

Kısa Mola

Geçen yaz olduğu gibi üç günlük tatilde Antalya' da kısa bir mola verdik. Erken rezervasyon otelleri iki çocuklu aileler için avantajlı oluyor. Aslında ben yazlıkçıyım, otelde uzun kalmak istemem ama üç gün için keyifli. 
Geçen yıla göre hava serindi, çocuklar kapalı havuzlarla bir süre idare ettiler. Bu tatilin bizim için en güzel tarafı kardeşler ve kuzenler buluşmasıydı tabi. 
Birbirlerini çok seviyorlar. Büyüyorlar ve onlar büyüdükçe tatillerde kendileriyle daha az görüşür olduk. Sadece haber veriyorlar ve gidiyorlar. 
Dönüşümüz biraz hüzünlü oldu. Çünkü Eren bizimle sadece bir gece kalıp, takım turnuvası finalleri için Çorum' a gitti. Bu ilk ayrılışımız biraz buruk, biraz hüzünlü. Anneanne ve babaanneden büyük fırçalar yesek de antrenörüne ve kulübüne güveniyoruz. Büyük deneyimlerle dönecek eminim.  
Eren' le detayları konuşmak için fırsatımız olmamıştı. Erkenden de uyuyunca ona bir mektup yazdım. Bu mektup da anılarımızda yer alsın istedim.

15 Mayıs 2017

Ben Seninle Başarısızlığa da Varım!

Efsane Behzat Ç. dizisinden zihnime kazınan; Cemal Süreyya' nın 'kim istemez mutlu olmayı, mutsuzluğa da var mısın?' sorusuna cevaben: 'biz de mutsuz oluruz, ben seninle mutsuzluğa da varım' cümlesi. 
Başarıyla, temelsiz öz güven ile şişirilen çocuklarımız. Her çocuk en az bir enstrüman çalacak, en az bir yabancı dil bilecek, bir sportif, bir sanatsal hobisi olacak, başarısız çocuk yoktur, iyi yönlendirilmemiş çocuk vardır :) sloganları ile bangır bangır bağıran özel okullar. Koşturan, kendini paralayan ebeveynler. Hangi özel okul, hangi kurs, hangi özel hoca araştıran, çocuklarına şoförlük yapma uğruna hafta sonlarını bloke eden, arkadaş yüzü göremeyen anne-babalar.

Madalyalar, başarı belgeleri, takdirnameler, not ortalamaları, kupalar, sertifikalar, katılım belgeleri ile dolu evler. Okulda sınıf temsilciliğine, kursta takım kaptanlığına seçilen, halk oyunları ekibiyle farklı şehirlere giden, yarışmalara, maçlara çıkan yüzlerce çocuğumuz. Gururdan, sevinçten ayakları yerden kesilen bizler.

Hiç sordunuz mu kendinize başarısızlığa da var mısınız? Biz de başarısız oluruz yavrum, ben seninle başarısızlığa da varım, diyebiliyor musunuz? Herkes başarılı olacak diye bir kural yok, ben seni her türlü severim, sen de başarısız ol ne çıkar. Sağlıklı ol, mutlu ol, neşeli ol, heyecanlı ol. Koşalım birlikte, top oynayalım, yüzelim, tatillere çıkalım, geyik yapıp gülelim. İlla herkesin yaptığını yapacaksın diye kim söylemiş, kim demiş başka çare yok diye, teog-üniversite sınavı tek çıkış kapısı diye. Bir çaresi bulunur elbet canım, ne çıkar biz de başarısız oluruz, ben seninle başarısızlığa da varım :)))

14 Mayıs 2017

Uçan Çay Poşeti - Kola Mentos

Uçan Çay Poşeti
Deney için gereken malzemeler:
-Poşet çay
-Çakmak
-Makas
-Zeminin zarar görmemesi için tabak
Deneyin yapılışı:
Çay poşetinin iplik olan ucunu makasla kestik. Poşetin içindeki çayı boşalttık. Çay boşaldıktan sonra, poşeti iki ucu açık silindir bir boru haline getirdik. Silindir şeklindeki çay poşetini dik duracak şekilde çay tabağının üzerine koyduk. Daha sonra poşeti üst tarafından yaktık. Poşet neredeyse tamamen yandığında kalan kısım birden havalandı. Gerçekten çok heyecanlı bir an :)))

Açıklama:
Okul çağı çocuklarına sebebini açıkladık :) Kağıt boru yandıkça içindeki hava genişler ve yukarı doğru yükselir. Kağıt da yandıkça hafifler ve bir yerden sonra hava akımının kuvveti kağıdın ağırlığına üstün gelir. Bu aşamada kağıdın kalan kısmı yükselmeye başlar, aynı sıcak hava balonlarında olduğu gibi. 

Kola Mentos
Deney için gereken malzemeler:
-Mentos şeker(meyveli veya naneli) – 4 adet
-Diet Kola veya Zero– (1 lt yeterli)
-Kola kapağını delmek için bıçak
Deneyin yapılışı:
Kola şişesinin kapağına bıçakla artı şeklinde küçük bir kesi yaptık. 4 adet mentosu şişenin içine atarak hızla kapağı kapattık. Deneyi yaparken ortalık batmasın diye banyo küvetini tercih ettik :) Baya bir tazzikli, şişe bitene kadar süren fışkırmayı keyifle izledik.

Açıklama:
Bunu çocuklara açıklamak epey zor ben bile sebebini tam anlayamadım :) Ama kitabi bilgisi var: 
Sert ve delikli yüzeyi olan Mentos, diyet kola şişesinin içine atıldığında, su meloküllerinin çekim gücü yok oluyor ve hızla köpük oluşuyor. Mentos içindeki “Akasya sakızı” suyun yüzey gerilimini hızla düşürüyor. Yüzey geriliminin hızla düşmesine diyet koladaki tatlandırıcı madde aspartam, ekstra katkı yapınca, hızlı köpürme ve tazyikli fışkırma gerçekleşiyor.

İki deney de evde kolaylıkla yapılacak türden, denemediyseniz deneyin, özellikle uçan çay poşeti çok eğlenceli :)))


5 Mayıs 2017

Yeşil Mercimek Çimlendirme

Doğanın içindeki sonsuz mucizelerden biri de bir tohumun çimlenmesi. Artık yeşil mercimeklere bakışım değişti. Onlar içlerinde hayat ve büyüme potansiyeli barındıran birer canlı :) Sevgili Derya' da gördüm ilk olarak, sonra gözat dediği yere göz attım ve mikro herküllerle işte böyle tanıştım.
1-Bir bardak yeşil mercimeği güzelce yıkayıp temiz bir kavanozda tamamen suyun içerisinde 1,2 gün bekletiyoruz. Kavanozun kapağı yerine tülbent tipi bir geçirgen bez kapatıp lastikliyoruz.
2-Yavaştan filizlenmeye başlayınca artık kavanoza günde 2 kez su doldurup boşaltıyoruz. Bir çeşit sulama şeklinde düşünülebilir.
3-Bu şekilde 4,5 gün filizler istediğimiz boyuta gelene kadar sulama işlemine devam ediyoruz.

Çocuklar için de benim için de mercimek filizleri yetiştirmek farklı bir deneyimdi.
Ve sonuç :) 
Salatadan yemeklere, kısırdan çorbalara çiğ ya da haşlayarak her şekilde tüketilebilecek mikro herkülleriniz hazır. Faydaları ise saymakla bitmiyor. Buraya da göz atmanızı önerir, sağlıklı günler dilerim :) 




1 Mayıs 2017

Dön Dünya

Bir eğitim kaçamağı. Çok az bildiğim ama her seferinde beni büyüleyen bir şehir İstanbul. Beş günlük eğitimin sadece yarım günlük serbest zamanına sığdırabildiklerimiz :)
Ardından ailemle birlikte bir masal diyarına Amasra' ya gitmek iyileştiriciydi.
Kuş Kayası Yol Anıtı, Bakacak Seyir Tepesi ile Amasra' ya giriş yapmak, bir kitabın arka kapağını okumak gibi.
Sonrasında Amasra Kalesi ve Ağlayan Ağaç. Ağlayan ağacı hepimiz çok merak etmiştik ama ağaç ağlamıyordu :) Yine de oradaki kafede soluklanıp, bir çay eşliğinde manzarayı izlemek çok güzeldi. 
Küçük Liman, Büyük Liman, Tavşan Adası' nı 40 dakikalık mini tekne turu ile izlemek güzeldi, tavsiye ediyorum.

İstanbul' da da Eminönü' nden kalkan boğaz turları şehrin azameti, dokusu ve İstanbul hakkında duyduğum tüm yerlere toplu bir bakış için harika bir deneyimdi, bir Ankara' lı olarak demeden geçemeyeceğim.
Fatih' e, Amasra' yı fethetmek üzere yola çıktığında Bakacak Tepesindeki manzara karşısında hocası Akşemseddin'e "lala lala çeşm-i cihan bu mu ola" sözlerini ettiren bu güzel şehri çok ama çok sevdim. Mengen Devrek arasında yeşilin her tonunu gördüm. İnkumu Plajı görülesi ve güzeldi. Çocuklarla kolay hareket etmek neredeyse yetişkinlerle olan gezilere yakın bir tecrübe yaşamak ayrıca umut vericiydi :)