Efsane Behzat Ç. dizisinden zihnime kazınan; Cemal Süreyya' nın 'kim istemez mutlu olmayı, mutsuzluğa da var mısın?' sorusuna cevaben: 'biz de mutsuz oluruz, ben seninle mutsuzluğa da varım' cümlesi.
Başarıyla, temelsiz öz güven ile şişirilen çocuklarımız. Her çocuk en az bir enstrüman çalacak, en az bir yabancı dil bilecek, bir sportif, bir sanatsal hobisi olacak, başarısız çocuk yoktur, iyi yönlendirilmemiş çocuk vardır :) sloganları ile bangır bangır bağıran özel okullar. Koşturan, kendini paralayan ebeveynler. Hangi özel okul, hangi kurs, hangi özel hoca araştıran, çocuklarına şoförlük yapma uğruna hafta sonlarını bloke eden, arkadaş yüzü göremeyen anne-babalar.
Madalyalar, başarı belgeleri, takdirnameler, not ortalamaları, kupalar, sertifikalar, katılım belgeleri ile dolu evler. Okulda sınıf temsilciliğine, kursta takım kaptanlığına seçilen, halk oyunları ekibiyle farklı şehirlere giden, yarışmalara, maçlara çıkan yüzlerce çocuğumuz. Gururdan, sevinçten ayakları yerden kesilen bizler.
Hiç sordunuz mu kendinize başarısızlığa da var mısınız? Biz de başarısız oluruz yavrum, ben seninle başarısızlığa da varım, diyebiliyor musunuz? Herkes başarılı olacak diye bir kural yok, ben seni her türlü severim, sen de başarısız ol ne çıkar. Sağlıklı ol, mutlu ol, neşeli ol, heyecanlı ol. Koşalım birlikte, top oynayalım, yüzelim, tatillere çıkalım, geyik yapıp gülelim. İlla herkesin yaptığını yapacaksın diye kim söylemiş, kim demiş başka çare yok diye, teog-üniversite sınavı tek çıkış kapısı diye. Bir çaresi bulunur elbet canım, ne çıkar biz de başarısız oluruz, ben seninle başarısızlığa da varım :)))
Çok önemli bir konuya parmak basmışsınız, merakla okudum yazınızı. Bende benzer düşüncelere sahibim diyebilirim. yazık oluyor çocukların çocukluğuna. Biraz büyüyünce sıkıntılar ortaya çıkıyor aslında görmeyi bilene. :) Hoşça kalın.
YanıtlaSilSıkıntılar da çıkıyor evet ama her çocuk illa aynı şeyi yapacak bu şekilde başaracak diye bir kural yok diye düşünüyorum :) Teşekkürler.
SilCanım çok haklısın. Ancak biz ebeveynleri endiselendiren eğitim sistemi öyle olması gerektirdiği için. Birde çocukların kapasitesini bildiğimiz için. Çünkü bazı çocuklar arkadaşlar ve buyumuslugun verdiği duygudan ötürü kendini gösteremiyor. 😯
YanıtlaSilTabi haklısın böyle bir eğitim sistemi içinde çocukların ve ailelerin çok şansı yok gerçekten.
SilBen kızlarıma şunu söyledim: Nasıl yaşamak istiyorsanız, o şekilde eğitiminizi alın, isterim.
YanıtlaSilMesela küçük kızım lysye hazırlanırken tenisi bırakmamasını çok istemiştim. Yalnız kendini ders çalışmayınca o kadar kötü hissediyordu ki bu sefer ben de huzursuz oldum.
Bazı şeyleri maalesef eğitim sisteminin saçmalığı yüzünden hep beraber çekiyoruz. Gerçi neremiz doğru onu da bilemiyorum.
Kesinlikle doğru, çalışan bir sistemimiz kaldı mı ben de emin değilim :( Dediğiniz gibi bazı çocuklar da o kadar duyarlı ki, aileler söylemese de o sorumluluğu yaşıyor, hissediyorlar.
SilEğitim sistemi bir rezalet ülkemizde. Zaten her sene yazboz tahtasına çevirdiler, şöyle anket yapılsa milyonlarca insan "Ben o bölümü istemeyerek okudum, pişmanım" diyecektir. (Bir tanesi de benim) çok sonradan telaffi ettim ama hani denir ya geç gelen adalet nasıl adalet sayılmazsa, onca yıldan sonra bazı şeyleri gerçekleştirmek de bir halta yaramıyor:((her şey gençken, her şey zamınında yapılırsa sonuç alınıyor:(
YanıtlaSilSevgili bahçe perim'e katılıyorum, nasıl yaşamak istiyorlarsa onun eğitimini alsınlar, sevdikleri mesleği seçsinler, bir mesleğin ismine, prestijili, fiyakalı isimlere ya da çok para kazanadıran mesleklere hiç itibar etmesinler, hele hele doğru dürüst ne olduğunu bilmediği bölümlerden, mesleklerden uzak dursunlar.
Sevgiler:)
Evet o kadar itiraz ettik el yazısına, bu sene onu kaldıracaklarmış düz yazıya geri dönülüyor. E biz dedik baştan, olan bizim çocuklara oldu, neyse en azından yeni başlayanlar için olumlu bir durum :( İlkokulu da 5 yıla çıkarın diyoruz o da olur umarım. Umarım yapmak istedikleri mesleklerle ilgili ağitim alma şansları olur Müjde Hanım, teşekkürler.
Silof evet yaaaa :)
YanıtlaSilBir of çekseem :)) Maalesef durum bu...
Silne güzel yazmışsın. Valla şimdilik varız ama çocuk daha 7 yaşında:) Bakalım böyle devam edebilecek miyiz?
YanıtlaSilEh şimdilik canım :)))
SilDoğru hatta çok doğru olmasına rağmen eğitim sistemimizin abukluğu bir de üstüne gelecek endişemiz beni geriyor işte :(((
YanıtlaSilBir of çeksem karşıdaki dağlar yıkılır derler ya aynı cinsten işte...
Yaşayarak göreceğiz, başa gelmeden ahkam kesmek kolay da bakalım o zaman nasıl düşüneceğiz :)
SilEce'ye soruyorlar büyüyünce ne olmak istiyorsun? Aşçı diyen kızıma şaşkınlıkla bakıyorlar. Aşçılık da neymiş. Avukat ol, doktor ol, mühendis ol. Zihniyet maalesef bu. Tekwandoya gittiğini öğrenenler, kızların tekwandoda işi ne diye tepki veriyor. Açıkçası çocukken yapamadığım herşeyi kızlarımın yapmasını istiyorum evet. Kendine sevdiği bir hobi seçsin, yaparken mutlu olduğu bir spor seçsin. Çünkü benim onlara bırakabileceğim bir mirasım yok maalesef. Eğitimden başka. Sınıf birincisi olmasın, müzisyen olmasın, olimpiyatlara katılmasın ama yaparken mutlu olsun. Yaptığı her şeyde başarılı olacak diye bir kaide yok elbette. Ama mutlu olacağı bir mesleği seçmesi için de elimden geleni yapmaya hazırım.
YanıtlaSilFAzla coştum galiba.
Ay nilo eco elo gelmiiş :))) Nilhancım mutlu olsunlar evet ama ayakları üzerinde maddi-manevi durabilsinler de. Anne babanın görevi bu bence, kendine yetebilen bireyler yetiştirmek...
SilÇocuğun çalışkan bir birey olmasını teşvik etmekle, mutlu olacağı uğraşısını meslek edinmesine yönlendirmek arasında ince bir çizgi var.Ve tabii ki buna en büyük engel yine sistem maalesef :(
YanıtlaSil