27 Nisan 2014

23 nisanda

23 nisan kutlamalarına eren' lerin ana sınıfı etkinlikleriyle başladık... 6 yaş mezun grubu olarak haziran ayındaki mezuniyete sıkı bir şekilde hazırlandıkları için esas gösteriyi o zaman izleyeceğimizi tahmin edebiliyorum :)
 oğlumun ve kızımın kankaları :)
elif' lerin okuldaki dans, şiir ve halk oyunları gösterilerini izledik... bir de mayıs ayında okuma bayramımız olacak...
kızımın sınıfı ve öğretmenimiz...
günü koşturmalı, top oynamalı, bisiklet sürmeli bol arkadaşlı bir piknikle bitirdik :)
23 nisan' da gördüğüm tüm çocuklar çok güzeldi, tüm veliler çok gururluydu. bunları hissedebilmek bir anne olarak harika...

not:fotoğrafları flulaştırmayı düşündüm ama bir anı blogu olan bu sayfada ileride çocuklarımın arkadaşlarının yüzlerini görebilmelerinin daha güzel olacağına karar verdim. 

18 Nisan 2014

kreş sergisi 2014

bizim çocukların ürünlerinin olduğu son kreş sergisini gezdik... her yıl olduğu gibi bu sene de çok özenli çalışmalar vardı.
 sergiden genel görünüş...
eren' lerin sınıfının yaptığı atlı karınca, küçük görünüyor ama neredeyse benim boyumdaydı :)
 gene 6 yaş gruplarından birinin sirk konulu çalışması, oldukça büyüktü....
 seramik atölyesinden çalışmalar...
 kağıt katlama tekniği ile yapılan albüm kapakları... çok beğendim bunları :)
her çalışmanın yanında açıklamalar yer alıyordu. hangi aşamasında çocuklar hangilerinde öğretmenler yardım etti, neler kullanıldı...
bu kırmızı woswosu evime koymak için sabırsızlanıyorum... artık kırmızı woswos görünce aklıma hemen behzat ç. geliyor. eren' in boyadığı bu arabayı çok sevdim :)
 çeşitli çalışmalar...
 rengarenk ahşap tepsilere ve vazolara bayıldım :)
 ve gene ahşap figürler su bazlı boyalarla boyanmış....
 atık malzemelerden yapılanlar...
 bu sene ilk kez gördüğüm bu mozaikler inanılmazdı... serginin en güzide ürünleriydi bence...
kreş öğretmenlerimizin sergi için verdikleri emeği her adımda hissettim...
 çeşitli çalışmalar, kardan adam eren' e ait. 
 eren' lerin sınıfının proje çalışmalarından manav amca...
 çoraptan balıklar :)
 yine eren' lerin sınıfının çok beğendiğim bir çalışması...
 bunlar da eren' in eserleri :)
bu sene de sergimiz böyle geçti, açılışımızı bakanımız yaptı, ana haber bültenlerine bile çıktık :) seneye artık bu şekilde fotoğraflamayı düşünmüyorum. ne de olsa eren de bu yıl mezun oluyor. yani 5 yıllık serinin sonuncusu bu yazı oldu :)

2013 yılı sergisi için tık
2012 yılı sergisi için tık
2011 yılı sergisi için tık
2010 yılı sergisi için tık

16 Nisan 2014

kız evlat-erkek evlat

yoğurttan saç çıkınca:
eren:-anne atmasaydın, ben o yoğurdun saçsız kısmını yerdim.
elif:-anne lütfen kaldır, görünce midem bulanıyo...
video çekimi yaparken:
eren:-üç kere çekeriz, içlerinden istediğini yollarsın.
elif:-anne bu olmadı bi kere daha çekelim.(onuncu çekim sonrası)

yenilgi sonrası:
eren:-katılmak önemliydi dii mi anne? (oyuna devam eder)
elif:-nasıl kazanamam ben bu yarışmayı.. (dünyası yıkılmış halde ağlar)

ödev seremonisi:
eren:-anne daha okulların açılmasına çok var, tatil yeni başladı, yarın yaparız...
elif:-bütün ödevlerimi cuma akşamı bitirmek istiyorum.

oyun oynarken:
eren:-maç yapalım mı?
elif:-eren sen benim bebeğim olsan, ben de anne olsam öyle oynasak...

uyku öncesi:
eren:-anne bana iyi geceler dilemeyi unuttun...
elif:-beni babam yatırsın...
olaylara bakış açıları:
elif.- okulda saçıma kum attılar...
eren:-sen naaptın elif öyle baktın mı, sen de atsaydın, ya da öğretmene söyleseydin bari...

yemek yerken:
eren:-köftelerini sevmedin mi?
elif:-sevdiğim için en sona sakladım...

okul dönüşü:
eren:-eliif bugün okulda çikolata kazandın mı?
elif:-evet kazandım, birini yedim, birini sana getirdim erencim...

öyle farklılar ki... karakterden mi, cinsiyetten mi bilmiyorum ama iyi ki varlar diyorum :)

5 Nisan 2014

yarışmaya katılmak mı katılmamak mı


bir çocuk kanalının bir şarkı yarışmasını görünce illaki bu yarışmaya katılımcı olmak isteyen kızımı kıramadım. hele ki biricilik ödülü çok istediği tablet bilgisayar olunca zaten bu isteğin önüne geçmek zordu. birinciye tablet sonraki 15 kişiye sürpriz armağanlar oldukça cezbediciydi onun için çünkü. öylesine hevesliydi ki katılmak için, kısa sürede tüm şarkıyı ezberledi. sonra bir dergi aldık, oradaki mikrofonu keserek hazırladık. 23 nisan gösterisinde giyeceği elbiseyi seçti, saçlarını savurdu, güzelliği ve şirinliğini bana onaylattı ve kameranın karşısına geçti. bir kaç çekimi beğenmedi tekrar tekrar çektik. en sonunda mükemmel sonucu yakaladığına emin oldu ve videoyu gönderdik. sonraki günlerde hep ana konumuz bu oldu. gün be gün eklenen videoları izleyerek hangilerinin yarışmayı kazanıp kazanamayacağı konusunda yorumlar yaptık birlikte. kumbarasında tablet almak için biriktirdiği paraları nasılsa yarışmayı kazanacağını düşünerek bir oyuncak için harcamayı göze aldığında yarışmanın olası sonuçları hakkında konuştuk tekrar. onu her ihtimale ve yenilgiye hazırlamaya çalışsam da öylesine iyimser ve heyecanlıydı ki hayalini kurduğu tablet için, sonucun açıklanacağı günü sabırsızlıkla bekliyordu. ben "kazanmak değil bir işe emek vermek onun için çalışmak önemli, kazanmasak da katıldık" derken; o "ama anne ben hem dans ettim hem doğru söyledim demi" diye soruyordu. içimden torpilden kayırmadan bahsetmeli miyim ona diye çok düşündüm. o tertemiz pespembe pırıltılı kelebeklerin uçuştuğu çocuk dünyasına şaibe katıp dünyanın adil olmadığı yönündeki ilk tohumları zihnine atmalı mıydım. yapmadım, onun yerine yarışmada bizim bilmediğimiz farklı kriterler olabileceğini sonucun hiç de tahmin ettiğimiz gibi olmayabileceğini anlatmaya çalıştım. ve sonuçlar açıklandığında ona kötü bir haberim olduğunu söyledim. yarışmayı   kazanamamıştı. hatta sürpriz hediyeleri alan 15 kişiye bile girememişti. şaka yaptığımı düşündü, inanamadı, "nasıl kazanamam ben o kadar güzel söylemedim mi anne" diye isyan etti. sonunda isyanı gözyaşlarına dönüştü ve ağlamaya başladı. bu kadar tepki beklememiştim. hayatımda yüzlerce kez sınavlara yarışmalara katılmış, bazılarını kazanmış bazılarını kaybetmiştim.  o güzel gözlerinden süzülen gözyaşlarını görünce kendimi çok kötü hissettim ve nasıl teselli verebileceğimi bilemiyordum.

şu anda henüz üzüntüsü taze olsa da ilk şoku atlatmış ve yaşadığı tecrübeyi unutmuş gibi. ama ben yaptığımın yanlış olduğunu, bu yarışmaya katılma kararının hata olduğunu düşünüyorum. zaten okulda maruz kaldığı rekabetçi ortam onun için yeterince can sıkıcı. çocuklarımızı yıl sonu gösterilerinden, bu tarz şirinlik vs yarışmalarından neden uzak tutmamız gerektiğini yaşayarak öğrendim. o hevesi o heyecanı yaşaması, bir hedef için çalışması, emek vermesi güzel... ama sonunda hayal kırıklığı olacaksa iyi düşünmek gerekiyor. 

aynı yarışmaya eren de katıldı, ama hiç etkilenmedi desem yeridir. oysa ki ben onun videosundan daha ümitliydim... demek ki çocuğu da iyi tanımak gerekiyor adım atarken...