elif' in bugünlerde görünümü bu şekilde. gerçi üstteki dişinin düşmesinde eren' in katkısı oldu ve malesef biraz kanadı, sanırım henüz zamanı değildi.
artık zor sorular sormaya başladı: anne bilimadamları allah' ın neden görünmediğini araştırıyorlar mı? allah çok yükseğe zıplayabilir mi? şimdilik kem küm ya da bilemiyorum gibi cevaplar vererek geçiştiriyorum. bu konuda yanlış birşey söylemek istemiyorum. sanırım nasıl davranmam konusunda biraz araştırma yapmam gerekecek.
geçen gün yurtdışına taşınma kararı almak üzere olan halası, elif' e bu konudaki düşüncesini sorduğunda: "önemli olan zengin olmak değil, mutlu yaşamak hala" cevabını vererek hepimize ne kadar büyümüş olduğunu ispatladı.
elif' in son çizimleri :) bu konuda yetenekli olduğunu söyleyemem ama son zamanlarda epey geliştirdi kendini. sol tarafta aşıklar, erkek kadına kalp veriyor. sol tarafta elif ve babası :)
bu sene de 6 günlük bayram tatilini sevdiklerimizle dost ve akrabalarımızla birlikte geçirdik. öyle mutluyduk ki ertesi gün kreş olduğunu söylediğimde hep tatil olmasının ve hep birlikte evde kalabilmenin planlarını yaptılar. eve o kadar alışmışmışlar ki hiç kreşe gitmek istemiyorlarmış :)
büyük teyzesi eren'e çok sevdiği kitap olan vahşi hayvanların çitalar bölümünü okurken çitaların çok hızlı koştuğunu söylediğinde " ben çitadan daha hızyı kosayım yavyum" diyerek hepimizi güldürdü. eren "r,ş,l" gibi bazı harfleri söyleyemiyor. ben de ilkokula başlayana kadar bu şekilde konuşuyordum. şu an bize oldukça sempatik geliyor ama umarım kalıcı olmaz.