havalar serinliyor, doğa sarı ve gölgeli, yapraklar ayaklarımızın altında çıtır çıtır... özellikle sabah erken saatlerde hissediyorum sonbaharı... yazın uzun, sıcak ve hafif günleri yerini şemsiye tedbirliliğine ve ince hırkalara bırakıyor... dondurmalı akşamüstü gezintileri, kreş çıkışı uğranan çocuk parkları, bir türlü batmayan güneş giderek uzaklaşıyor yaşantımızdan. yerini ise tv de yeni diziler, dondurucuyu doldurma telaşı ve okul üniformalarıyla sonbahar disiplini alıyor...
yaz tatili bir tenefüs gibi, bahçeye çıkıp gelmek gibi pek tabi her güzel şey gibi kısa ve eğlenceli... sonbahar ise yeni bir yılın başlangıcı bana göre, bakmaya ne hacet takvimlere, 1 ocak da neyin nesi... basbayağı yeni yıl, eylül ayında başlıyor işte...
sonbahar kavuşmaktır okul arkadaşlarına, sıralarda yeni dostlar edinmek, değişik dimağlara yol almaktır... yeni defterler, yeni öğretmenlerdir. yeni bir okuldur belki... değişmektir, büyümektir. özlemektir, beklemektir, geri dönmektir, hüzünlenmektir... içe dönme, sakinleşme, yavaşlama vaktidir sonbahar... ayrıca romantiktir, melankoliktir. üretkenliğin, yaratıcılığın en fazla hissedildiği mevsimdir. kalın hırkaların altına saklanmak, kendimizi hatırlamaktır biraz. yolculuk zamanı, göç mevsimidir.
en çok kitap okuma isteğini sonbaharda hissederim.
ankara' yı en çok sonbaharda severim, sarışın olur ankara ve her bir parkı ayrı güzeldir...
bir sonbahar günü evlendim ve düğünler en çok sonbahara yakışır bence...
hem sonbaharda aldım ben çekirdeğimi kucağıma, yağan yağmura, dökülen yapraklara, uyumaya hazırlanan tabiat anaya inat...
bir pencere kenarında, bir fincan sıcak çay ve kurabiye eşliğinde, kucağında örgü şişleri dışarıyı izleyen biri varsa baktığımız fotoğrafta, dışarıda mevsim mutlaka sonbahardır...
not: görseller internetten alınmıştır.
Her mevsim güzeldir, ama sonbahar hüzünlü bi güzeldir bana göre de..
YanıtlaSilhüzünlü bir dinginliği çağrıştırıyor bana da :)
Silayy ne güzel bu yazı.. içim ısındı:) üstelik burada hava oraya göre epeyce soğuk.. şu an güneşle yağmur paslaşıyorlar boyuna.. ve şömine yanıyor .. tek tezat ev biraz pis:)
YanıtlaSilşömineye bayılırım, annemlerde de vardı, yıllarca yılbaşlarında yakmıştır babam :) ev pis olsun boşver, keyfine bak :))
SilBen de bayılırım hem sonbahara hem sonbaharda Ankara'ya..
YanıtlaSilben de en çok sonbaharını severim ankara' nın :)))
SilSeverim serin havayı, son baharı... Ne güzel yazmışsın, ruhum dinlendi okurken :)
YanıtlaSilteşekkür emine, çocuklardan önce ben de seviyordum ancak hastalık mevsimi olduğu için tercihen kışı atlasak iyi olur bana göre :))
Silgerçekten ya, bana da hep yeni yıl eylülde başlıyor gibi gelir :)
YanıtlaSil:)) yalnız değilim demek :))
SilBizim burada maalesef yaşanmaz ki sonbahar. ya sıcaktır, ya soğuk. Ara mevsim pek uğramaz buralara. Ama ben de severim sonbaharı. Belki de senin gibi mucizemi kucakladığımdandır.
YanıtlaSilmevsimlere ayrı bir anlam katıyor, aramıza katılanlar :) iskenderun u çok merak ediyorum, umarım görmek nasip olur bir gün :))
SilFotoğraflar ne kadar güzel.. Aklıma direk Yedi Göller geldi desem... Bana hüznü çağrıştırır sonbahar ama yine de severim..
YanıtlaSilevet bence de :) yedigöller de görmek istediğim yerlerden. özellikle bu mevsimde gitmek gerek sanırım :)
SilYaprak Dökümü fotoğraflarına bayıldım ;)
YanıtlaSilben de internetten buldum, en beğendiklerim bunlar oldu :)
SilSonbahar resimlerine hayran kaldım,doğa ne güzel renkleniyor dimi?
YanıtlaSilkesinlikle katılıyorum :)
SilHüznün ,şiirin ve gidişlerin mevsimidir SONBAHAR,,,sonsuzluğa uyanışın dirilişin rengidir sonbahar,belki çiçeklerin solması yaprakların dökülmesi üzer insanı Ama tekrarını görmek için BAHARIN yeşil ve mavinin en ihtişamlı halini SONBAHAR GEREK EYLÜL GEREKTİR...ŞAİRİN SOL YANINA....
YanıtlaSil