31 Temmuz 2017

Temmuz Bitmeden

Koca bir ayın bitmesine saatler kaldı. Bu yaz rehavetinden sıyrılmak ne kadar da zor oysa. Yaz dediğin nedir ki; parlayan bir güneş, beyaz bulutlar, bolca deniz, geniş zamanlar ve biraz tembellikten başka...

Yaz dediğin karpuz ve kızartma kokusudur en çok, eline kitabını alıp başka dünyalara dalmaktır. Deniz kenarında midye, haşlanmış mısır yemektir. Yüzmektir, ki kendini doğayla en bütünleşik hissettiğin, tabiata karıştığın andır bu. Geç saatlerde komşulardan gelen okey taşlarının sesidir. İskeleden atlamak, bisiklete binmektir.
Bir akşamüstü güneş batarken doğan aya, elinde buz gibi bir bira ve bir yaz şarkısıyla eşlik etmektir. Balkon yıkamaktır her gün. Seni telaşa düşüren tek şey vardır yazları; o da güneş batmadan son bir kez daha yüzmenin telaşı.

Yazları gazeteni ekrandan değil gerçek gazete kağıtlarından okursun. Kahvaltıların hep pazar kahvaltıları gibidir. Çocuklar evi sadece yemek-duş ve uyku için kullanırlar pek ortada görünmezler yazları. Dinlenirsin, ruhun dinlenir..

İki haftacık bir tatil yapıp geldik ve saatlerimizi Ağustos' a kurduk. 

Not.Görsel internetten alınmıştır.