hayatın döngüsü, yaşlanmak ne garip. çocukların büyümesini izlerken insan yaşlandığını anlayamıyor ki. sürekli bir sonraki adımı düşünüyorsun. 0-3 yaş bitti, okul öncesi dönemi, ilkokul ve sonrası. sanki onlarla birlikte bir hayat tekrarı yapıyormuş gibi... hep sonraya kuruyorsun zamanı, gaz sancısı bitsin, diş bitsin, kreş bitsin.. şimdi 12 yaş bitsin diyorum, hedefleri büyüttüm :) insan hep daha rahat olacağı zamanları bekliyor. oysa hayat beklemiyor.
işyerinde daha doğrusu memuriyette de anlaşılıyor bu insan sirkülasyonu... yeni işe başlayanlara bakıyorsun 20-22 yaşında, 1990 doğumlular falan... ilk işe başladığım günlerin heyecanı hevesi geliyor aklıma... sonra emekliliği haketmiş ama emekli olamayanlar var. çocukları okuyor, emekli olsa maaşı düşecek. ve topun ağzındakiler 65 yaşını doldurup resen emekliliği bekleyenler. ben şuan ortalardayım. eskiden emekliliği hakeden herkesin hemen emekli olması gerektiğini düşünürdüm ki yeni işe girenlere yer açılsın, oysa hayat öyle tek yönlü değil ki... her yaşam apayrı bir hikaye, hiç birşey dışarıdan göründüğü gibi değil...
insan tecrübe kazandıkça daha esnek düşünüyor. öyle katı sınırları olan, değişmez kuralları olan, kınayan, küçümseyen, kendisi olamayan, kendisini bulamamış insanlar hemen anlaşılıyor. bizi yoranlardan uzak durmayı öğrenmeye başlıyoruz. insanların bunca iki yüzlüyken vicdanlarının nasıl bunca rahat olabildiğine şaşırıyoruz. hiç mi kendileriyle çelişmiyorlar, nasıl bu kadar rahat olmayanları söyleyebiliyorlar anlamıyoruz. en ufak bir çıkar çatışmasında zaten herkesin kötü yüzü çıkıyor ortaya, asıl o zaman tanıyoruz birbirimizi.
çocuklu hayat hele de çalışıyorsak bizi çevreden izole ediyor. sadece yanında rahat ettiklerimizle görüşüyoruz, sadece rahat ettiğimiz yerlere gidiyoruz. sonra sıkılmaya başlıyoruz biraz daha eş dost sohbet istiyoruz. biraz da kendimiz için yaşamak gibi bir derdimiz oluyor. hele ki yaz günleri her gün çocukların elini tutup eve gitmektense biraz özgür biraz serseri laylaylom bir hayatı özlüyoruz. bu orta yaş, bilinçli ergenlik gibi... insan daha çok yaşamak, daha çok yaşamak ve daha az sorumluluk istiyor...
görsel : amanda cass
Nihancım parmaklarına ve yüreğine sağlık, ne güzel yazmışsın kendi düşüncelerimi okuyorum resmen sende, yavaş yavaş hayatta pişmemizi :) hele o üçüncü paragrafta resmen içimi okumuşsun ben yazamıyorum artık biri beni gözetliyor çünkü :)
YanıtlaSilblogun da o kötü yanı var herkese açık olması... çok teşekkür ediyorum canım senin satıraralarında da ben çok şey yakalıyorum kendimden :)
SilHerhalde insanın gençken bilmediği şey,yaş aldıkça ruhunun değişmemesidir.O yüzden gençken daha acımasız eleştiriler oluyor.Halbuki yaş aldıkça değişen sadece görüntüymüş meğer,ruh hep aynı...
YanıtlaSiltubaanne çok haklısın. ruhumuz hep çocuk hiç büyümüyor sonra bir gün yorgun ve yaşlı bedeninde ne işi olduğunu düşünüyor.
SilYaşlanmak, yaş almak değilmiş sadece;demlenmek,olgunlaşmak,başka pencerelerden bakabilmeyi öğrenebilmek demekmiş asıl...
YanıtlaSilÖpüyorum Nihanımmm
gönülcüm keşke herkes için de öyle olsa... yaş ile hoşgörü anlayış doğru orantılı artsa...
SilDaha çok yaşamak ve daha az sorumluluk, ne güzel cümle.. Yaşlandıkça hiç azalmayacak olan şeylerden biri de kesin bu sorumluluk
YanıtlaSilelif, en azından bizim için artık çok geç :)))
Silcuk!
YanıtlaSildiyosuuun :)))))
SilMerhabalar yazılarınızı çok beğendim,çok hoş bir blog ..bende ziyarete beklerim sevgiler..
YanıtlaSilçok teşekkür ederim :))))
SilHepsi o kadar dogru ki ve ben o kadar yanlismsim ki! Kinamak, cok ve herseyi bilmek, guclu ve yeterli oldugunu zannetmek, kaybetmekten korkmamak, kolay tufaya dusmek yani ne ararsan varmis.,. Halbuki kinamadan empati kurabilmek, cok bilip az konusmak, aczini bilmek, dingin ve musteri olmakta varmis su hayatta. Sagol benim canim kizim, meger ne kadar buyutmussun beni...
YanıtlaSilçocuklar nasıl da olgunlaştırıyor anneleri :) daha neler katacaklar bizlere bakalım...
SilNE DOĞRU TESPİTLER, AYNEN DEDİĞİN GİBİ. EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMUYOR Kİ.. DAHA ÇOK YAŞAMAK TIPKI BENİM DÜŞÜMDE Kİ GİBİ..SEVGİLERİMLE. İYİ RAMAZANLAR.
YanıtlaSilsize de iyi ramazanlar :) daha çok yaşamak ve yaşanmamışlıklar için bahane bulmamak, fırsat yaratmak belki de :))
SilCanım Nihan'ım, iyileşti mi çocuklar?
YanıtlaSildeli annem, iyiyiz çok şükür :) sevgiler...
SilÇocuklar hasta mı? Nasılsınız?
YanıtlaSilBu minnaklar var ya, adamı bir anda olgunlaştırıveriyor, alıyor, yoğuruyor, bi kendine getiriyor, adam ediyorlar. Ben bu yaş almış, biraz durulmuş, daha özgüvenli, daha rahat, daha temkinli, daha düzenli, daha "çok" halimi seviyorum:) Anneliğin her hali güzel de, yaşla gelince daha da güzel sanki. Belki de bu yaşlar güzeldir bilmiyorum:)
Yine süper tespitler ve nefis cümleler:)
ayşen teşekkür ediyorum... ara sıra dellensem de genel olarak güzel annelik :)
SilErtelememek gerek...
YanıtlaSilevet ama nasıl :)
SilŞu yalın, güzel anlatımına bayılıyorum Nihan'cığım. Yine çok güzel yazmışsın ;)
YanıtlaSilbernacım çok teşekkür ediyorum canım :)))
Sil"bu orta yaş, bilinçli ergenlik gibi... insan daha çok yaşamak, daha çok yaşamak ve daha az sorumluluk istiyor..."
YanıtlaSilNe güzel bir ifade..
nuray çok teşekkür ederim :)
Silbiraz geç döndüm ama ben de sizi ve çok sevdim, teşekkürler :)
YanıtlaSil