Herşey Calliou henüz 4 yaşındayken başlıyor. Bir bölümünde yatağını toplaması sorumlu iş olarak veriliyor kendisine, O da zevkle şevkle topluyor yatağını. Bir lokmacık Rosie bile yemeğini döke saça da olsa kendisi yiyor. Dikkatinizi çekerim, bu çocuklar kendi kendilerine uyuyorlar, çabuk ikna oluyorlar, kendi kendilerine oynuyorlar ve giyiniyorlar, kardeş kavgası minimum düzeyde. Anne babalar ise sakin, mantıklı, sabırlı. İşte tüm ebeveynlere örnek teşkil edecek uyumlu bir aile.
Düşündüm ve onlardan ne farkımız olabileceğini buldum. Biz zamana karşı yarışıyoruz, yetiştirmemiz gereken işlerimiz çok fazla. Kızımın ayakkabısını bağlamasını ve oğlumun yemeğini bitirmesini bekleyecek vaktimiz de sabrımız da yok. Kısa vadeli geleneksel bir yaklaşımla onların bu tür işlerini yaparak zamandan kazandığımızı zannediyoruz. İşin en kötü tarafı ise yaptığımız yanlışın farkında olup, bunu bile bile yapmamız. Çocuklar da bu acelecilikten kaynaklanan zaafımızın farkındalar. Eve gelince ayakkabılarını, paltolarını çıkaracak becerileri olsa da bizim yapmamızı bekliyorlar. Yemeklerini biz yediriyoruz ki dökmeden saçmadan, hızlı bir şekilde, karınları tam olarak doysun. Sonuç ise ortada. Kızım 4 yaşında kendi giyin(e)miyor, yemeğini yi(ye)miyor, kendi başına uyu(ya)mıyor. Kardeşi de onun yolundan emin adımlarla ilerliyor. Akşam uyku zamanlarında yanlarında sızmamışsak kendimize ayırdığımız 1,2 saatin dışında, sürekli onların hizmetinde birer yetişkin olarak yaşıyoruz.
Sorun ve sebepler bunlarsa çözüm ne olabilir? Burada uzun vadeli fazlaca emek isteyen ama meyvelerini vermeye başladığında aileyi çok rahatlatacağı düşünülen çözümsel yaklaşım giriyor devreye. Hani şu hepimizin çok da iyi bildiği ama bir türlü uygulayamadıkları:
Kural 1 : Kendi yapabileceği bir işi sen yapma
Kural 2: Ona fırsat ver, bırak yapamayacak olduğu işleri de yapmayı denesin
Kural 3: Onu dinle, anlamaya çalış, saygı göster
Kural 4: Bir sorunu çözebilmek için fikrini sor
Kural 5: Tehdit etme, tutarlı ol
Aksi takdirde bu işin sonraki adımı okula başlayınca onun adına ödevlerini yapmaktan başlar, mesleğini seçmeye teşebbüs etmeye kadar gider. Ne zaman onun adına karar vermeye başladığımızı, ne zaman onun bazı sorumluluklarını sırtladığımızı unuturuz. Çocuklarımız özgüvenli, sorumluluk sahibi birer yetişkin olsun istiyorsak, şimdi karar vakti...
asrin hastaligi sabirsizlik .. malesefde bir cogumuzda var bu hastalik .. yazinizi okuyunca gecenlerde karsilastigim bi ornegi anlatiyim
YanıtlaSileltimin kizi suan bir bucuk yasinda ve eltim 6 aylik hamile .. nereye gidersek gidelim kizini surekli kucaginda tasiyor, bir oldu iki oldu ucuncude dayanamadim sordum neden boyle yaptigini.. cunku kizi 9. ayinda yurumeye basladi ve bes alti aydir cok guzel sekilde yururyor .. aldigim cevap ise onu beklemektense kucagimda tasimayi tercih ediyorum oldu .. dedim ah bu acelecelik, bu bitmek bilmeyen kosusturma nereye yetiseceksin bu telas niye birak yavrucak yurusun hem yorulsun hem sende bu halinle tasimassin .. bir tek elticigimde degil cevremde bir cok annede var bu davranis .....
cok guzel ve okunasi bir yazi elinize saglik ;)
teşekkür ederim...
YanıtlaSil