21 Şubat 2017

Neşe'Dert'Aşk

NEŞE'DERT'AŞK | ANKARA DT
1 perde | 1 saat 30 dakika
Yazan : ŞİRİN AKTEMUR TOPRAK | | Yöneten : UMUT TOPRAK | MÜZİK : NEŞET ERTAŞ

KONU : En kutsal günlerimizde onun sesi hep bizimledir; düğünlerimizde, aşık olduğumuzda, kederlendiğimizde, toprağımızda, hasretimizde, gönlümüzde… “Neşe dert aşk yazılır Neşet Ertaş okunur!”
Oyun, Neşet Ertaş’ın ailesinin ve editörü Hasan Saltık’ın izinleri ve katkılarıyla; Neşet Ertaş’ın gerçek hayat hikayesinden ve kendi türkülerinden yola çıkılarak, yazar tarafından yeni bir kurguyla kaleme alınmıştır. Neşet Ertaş bir oyuna, bir esere sığamayacak kadar engin bir hayat. Onun hayat felsefesini, insanlığını, gönlünü, sanatını, bir eserle anlatabilmek mümkün olmadığı için; bu oyunda ancak ondan esinlenerek bir sanat eseri oluşturulmaya çalışılmıştır. Onun türküleriyle büyüyen, onunla aynı bozkıra bakmış insanlarla…
Hayatının en önemli unsurlarından biri olan “aşk” teması seçilmiştir. Bu oyun Neşet Ertaş’a yakılmış bir ağıttır, bir saygı duruşudur.

Not: 
2015-2016 2. Anadolu Tiyatro ödülleri yılın en iyi projesi ödülü Neşe'Dert'Aşk 
Direklerarası Seyirci Ödülleri – En İyi Oyun Yazarı Şirin Aktemur Toprak
Direklerarası Seyirci Ödülleri – Jüri Özel Ödülü “Neşe’dert’aşk” 
Sanat Kurumu Yılın Projesi - “Neşe’dert’aşk”
Tiyatro Gazetesi Yılın En İyi Projesi - “Neşe’dert’aşk”
Türkiye Yazarlar Birliği “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçısı” Şirin Aktemur Toprak - “Neşe’dert’aşk”

OYUNCULAR: ALPAY ULUSOY-MERT KILIÇ-UMUT TOPRAK
ÇOCUK OYUNCULAR: NEHİR GENCER-DENİZ BERK ATABEK

Üç sezondur Ankara Devlet Tiyatrolarının kapalı gişe oynayan bu oyununa gitmek sonunda nasip oldu. Oyunun adı Neşe-Dert-Aşk; Neşet Ertaş' ın adının tınısını verdiği gibi hayatının da tınısını veriyor. Bu nedenle hem çok anlamlı hem de çok yaratıcı. 
Neşet Ertaş, (d. 1938, Çiçekdağı, Kırşehir, Türkiye - ö. 25 Eylül 2012, İzmir, Türkiye), Türk halk ozanı ve halk müziği şarkıcısı. Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi. Yaşar Kemal, Ertaş'ı "Bozkırın Tezenesi" olarak adlandırmıştır.
Bir tiyatro eserinden çok Neşet Ertaş' ı daha yakından tanımak için güzel bir fırsat, bir anma gecesi, bir konser, bir müzikal. Bıraktığı eserlerin hikayelerini bilmek her şeyi daha anlamlı kılıyor. Neredesin Sen' i annesine yazdığını bilmiyordum örneğin.

İki anlatıcı var: İlki Alpay Ulusoy, Onu Teneke' de kasabaya gelen genç kaymakam olarak izlemiştik daha önce. Burada da şive, duruş, yürüyüş, mimikleri ile oldukça başarılıydı. Diğeri ise daha çok Neşet Baba' nın müzikal yanı Mert Kılıç, sesi ve sazı ile Küçük Tiyatroyu ağlattı. Çok güçlü bir sesti çok beğendim. Kendisi hakkında internette fazla bir bilgi edinemedim ama :)

Dekor olarak kullanılan 5 küp hareketli panel ve onlara yansıtılan dijital görüntülerin beni çok tatmin etmediğini belirtmeliyim. 
Temsilin ilk gösterimlerinde yer alan ve Neşet Ertaş' ın hayatında önemli bir rolü olan, bir çok türküsünün muhattabı Leyla karakterini görememek beni üzdü açıkçası. Anlatımda Leyla' ya sanki az değer vermiş Leyla' yı aslında sevmemiş gibi söylemlerin bulunması da şaşırttı. Oysa ben Neşet Baba' nın Leyla' ya nasıl aşık olduğunu, onunla evlenmek için babasını karşısına alıp, küstüğünü okumuştum. Hatta babası ile o dönemde yazdıkları atışmaları beni çok heyecanlandırmıştı. Almanya' ya gidişi de bir sağlık sorunu nedeni ile olmuştu. Gece hayatı, sigara, alkol onu yormuştu çünkü. Ama o kısmı da sanki söylemekten çekinmişler. Hep merak etmişimdir sanatı hücrelerine dek hissedenlerin, deha düzeyindeki bilim insanlarının sağlıklarını hiçe sayan yaşam tarzları bir tesadüf müdür?

Neşet Baba acaba izlese ne hissederdi diye düşünmekten alamadım ben kendimi. O halk ozanı o duygusal insan geçmişinin önemli taşlarının yerle yeksan olduğu böylesi eksik bir hayat hikayesi için üzülürdü bence. Onu Neşet Baba yapan kendi deyimi ile gönüllerin hizmetkarı yapan bu deneyimler değil mi?

Ve akılda kalan bir kaç cümle:


- O köyden bu köye göç ederdik taşıyacak eşyamız, malımız yoktu; taşıyacak tek yükümüz sevdamızdı. 

- Yoksulduk, elbiselerimiz yıkanınca giyecek başka bir şey olmadığı için kuruyana kadar yorganın altında titrerdik. Her şeyimiz tek, yedeği yoktu; sevdamız da tekti. 

- Kadın başkadır bizden; biz insanoğluyuz, kadın insandır. 

- Kadın ana iken verdiğini, yar iken ister. Onun için iki büyük nimetim var; biri anam, biri yarim. 

- Ben ölünce arkamdan öldü demeyin, atına binip gitti deyin.




14 yorum:

  1. ayy haftasonu bir günlüğüne geldim ankaraya ya ne güzeldi yaa instaya adım adım foto attım :)

    YanıtlaSil
  2. İnstadan takip ettim. 1 günlüğüne geldin ama hakkını verdin Ankara' nın :)))

    YanıtlaSil
  3. Alıntılara bayıldım, nefis..

    YanıtlaSil
  4. Halk müziği bana uzak olsa da güzel bir çalışma olmuş.

    YanıtlaSil
  5. Çok severim Neşet babayı çok dinlerim. Eksik yansıtılması üzücü olmuş. Şu son yazdığınız sözler çok etkileyici Neşet Ertaş'ın neden Neşet Ertaş olduğu söylediği sözlerden bile çok rahat anlaşılıyor.

    YanıtlaSil
  6. Umarım buraya da gelir, ne güzel yazmışsın, teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Turneye gelir belki, belki de sen gelir burada izlersin :) Daha bir kaç sezon oynar eminim, salon doluydu. Biletler internete düşmeden tükeniyor.

      Sil
  7. Pek bilmezdim rahmetliyi:( sonra bir dizi filmde (Kaderimin Yazıldığı Gün)bir türkü dinledim ona aitmiş, çok hoşuma gitti, dur bakiiim türkünün adı neydi yazacağım ama unuttum, cahildim dünyanın rengine kandım, ahirim sensin...oyuna da gitmek isterim ama pek üşengecim bu aralar:(evden dışarı çıkmak istemiyorum:(
    Çok teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte cahildim dünyanın rengine kandım, Leyla' ya yazılmış. Çok güzel hele ki hikayesini bilince. Leyla çalıştığı klüpte şarkı söyleyen bir bayan ve aşık oluyor ona. Babası karşı çıksa da evleniyor. 3 çocukları oluyor bir süre sonra anlaşamıyor, ayrılıyorlar. Sonra da bunu yazıyor. Sözlerinde büyük derinlik var türkünün :)

      Sil
  8. Bilet alabilmek için ne çok uğraştım bu oyun için, gidebilmene çok sevindim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saol valla ben de sevindim çok merak ediyordum :) Gişeden aldım Deryacım. İnternetten hiç uğraşma. Saat 9 buçukta gişede olsan rahat rahat alırsın.

      Sil

haydi söyle :)