Büyük Oyunu
2 Perde - 2 saat
Yazan Vahê Katcha
Uyarlayan Julien Sibre
Çeviren Şefik Onat
Yöneten Mithat Erdemli
OYUNCULAR:
Sophie Pêlissier: Gülbahar Bozkurt
Victor Pêlissier: Mustafa Çağatay Turgut
Dr. Jean-Paul Pagnon: Kadir Oğuz
Vincent: Tuğrul Ozan
Pierre Hasan Çağdaş Kılıç
Françoise: Bilgesu Gökçearslan
Andre Lequedec: Muhammed Çakay
Binbaşı Kaubach: Ferdi Erkmen
OYUNUN KONUSU : İnsan bazen karmaşanın kendisinden çok uzakta olduğunu düşünür. Birdenbire tehlikeyle burun buruna geldiğinde ise her şey öylesine büyür ki, insan kaos sarmalının tam içine çekilir. Böylelikle bu çıkmazın içinde debelenip durur ve kendini bile tanıyamaz hale gelir. Artık hayatta kalmak için yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Her insan av ise avcı kim? Her insan avcı ise av kim?
Temsili 8 Ocak 2025 günü Şinasi Sahnesinde izleme şansı buldum. Önce yazarımıza bir bakalım:
Vahé Katcha (1 Nisan 1928'de Şam, Suriye'de doğdu - 14 Ocak 2003'te Paris'te öldü) Çocukluk ve gençlik yıllarını Lübnan’da yaşamış ve 2.Dünya Savaşı ertesinde yerleştiği Paris’te sinema ve yönetmenlik eğitimi aldıktan sonra meslek olarak gazeteciliği seçmiş, Fransız Ermeni yazar, senarist ve gazeteciydi. Katcha, çok sayıda uyarlama ve çok sayıda Fransız filmi için senaryo yazmanın yanı sıra 25 roman ve iki tiyatro oyunu yazdı. Yazarın aynı adlı romanından (Le Repas des fauves) Julien Sibre tarafından sahneye uyarlanan “Kurtlar Sofrası”, hayati tehlikeyle karşı karşıya kalan insanoğlunun kendini kurtarmak uğruna en sevdiklerini bile feda etmekten çekinmeyeceği gerçeği üzerine kurulmuştur. Oyun ilk kez Paris’te, Théatre Michel’de, 14 Eylül 2010 tarihinde sahnelenmiş, 2011 yılında, “Özel Tiyatrolarda En Başarılı Oyun”, “Özel Tiyatrolarda En Başarılı Uygulama” ve “En Başarılı Yönetmen” dallarında Fransız tiyatrosunun en büyük ödülü olan “Molière” ödüllerini kazanmıştır.
Metin, 2. Dünya Savaşı sırasında, Fransa’ nın Alman işgali altında bulunduğu dönemde geçiyor. Sofhie ile Victor evliler, Paris' te bir dairede yaşıyorlar. Sofhie' nin doğum günü olduğu için arkadaşlarını kutlama için evlerine davet ediyorlar. Arkadaşlarından Pierre savaşta kör olmuş, Vincent felsefe öğretmeni, Françoise savaşta eşini kaybetmiş bir direnişçi, Jean-Paul bir doktor ve Andre para kazanmayı seven bir işadamı. Savaş koşullarında zor bulunan kıymetli yiyecekler ve hediyeler ile kutlamaya başlıyorlar. Ancak evlerinin önünde iki SS Subayı öldürülüyor ve eve bir Alman binbaşı olan Kaubach gelerek onları sorgulamaya başlıyor. Öldürülen iki Alman subayına karşılık içlerinden iki tane rehine istiyor. Ve bu iki rehineyi aralarından serbestçe seçmeleri için de onlara süre veriyor.
Esas tiyatro ise birbirlerini çok seven dost meclisinde, insanların kendi hayatları söz konusu olduğunda neler yapabileceklerini, ne kadar çirkinleşebileceklerini, birbirlerini nasıl satabileceklerini, arkadaşlarının sırlarını gizlerini nasıl ortaya saçabileceklerini, ne yalanlara kumpaslara başvurabileceklerini, nasıl kulis yapabileceklerini ortaya koyan psikolojik gerilimi yüksek, ilgi çekici ikinci perde ile başlıyor.
Sonunda iki gönüllü ortaya çıkarak neyse ki insanlık onurunu kurtarıyor. Ancak finalde buna da gerek kalmıyor ve Fransa Alman işgalinden kurtuluyor.
Oyun metnini ve kurgusunu çok beğendim. Özellikle ikinci perdeyi oldukça akıcı ve etkileyici buldum. Metinde diyaloglar yoğun olmasına karşın oyunculuklar inandırıcı ve başarılıydı. Işık, dekor, kostümler bir bütün olarak tamamlayıcı ve destekleyiciydi. Burada ben yönetmen Mithat Erdemli' yi de anmak istiyorum, bütünsel başarıyı yakalayan oyunlarda rejinin rolünün büyüklüğü yadsınamaz çünkü. Performans olarak Bay ve Bayan Pelissier' i canlandıran Gülbahar Bozkurt ve Mustafa Çağatay Turgut' u beğendim. Doktor rolü ile Kadir Oğuz da ışıltılı bir performans sergiledi.
Ben Van DT Kurtlar Sofrası temsilini izleme şansı bulduğum için çok memnunum...
Kaçıranlar çok şey kaçırdı diye düşünüyorum ve tüm ekibi tebrik ediyorum.
İşler zorlaştıkça, seçenekler arttıkça, çıkarlar söz konusu olunca gerçek hayatta da insanlar iyi birer oyuncuya dönmüyor mu?
Tiyatro hayattır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
haydi söyle :)