ZÜMRÜDÜANKA | ANTALYA DT
2 perde | 1 saat 50 dakika
Yazan : ELİF SOLAK | | Yöneten : EZGİ YENTÜRK
2 perde | 1 saat 50 dakika
Yazan : ELİF SOLAK | | Yöneten : EZGİ YENTÜRK
KONU: Miladi takvimler 1843'ü, göç eden kuşların pusulası ise Kaf Dağı'nı göstermektedir. Hereke'de kurulan Çuha Fabrikası'nda yıllar sonra umulmadık bir yangın çıkar. Saten ve Camaron'un aşkının alevi ise daha önceden kalpleri tutuşturmaya başlamıştı…
Masalların gerçek, gerçeklerin masal olduğu, göçmen kuşların kanatlarını yedi dipsiz vadiye doğru açtığı, Zümrüdüanka'yı ararken kendilerini bulduğu bir handır bu dünya. Ve dünya dönerken, küllerinden doğmayı becerebilenler Kaf Dağı'na ulaşır.
OYUNCULAR:
YAŞLI SATEN : SENEM ŞAHİN
1. ANLATICI / OHANNES / HAYALİ / İŞÇİ : DURMUŞ BENLİ
2. ANLATICI / BOĞOS / İŞÇİ : REMZİ KÜRŞAD SÜREN
GENÇ SATEN : TÜMAY REVŞAN GENÇ- ZEHRA ECE ARAL
CAMARON / İŞÇİ : MERT CAN SEVİMLİ
HANCI / İŞÇİ : SİDAR BARAN
SERASKER RIZA PAŞA / İŞÇİ : NİYAZİ MERT KURT
HACI AKİF / İŞÇİ : OKAN KAĞNICI
DEĞİRMENCİ / İŞÇİ : ŞÜKRÜ GÜREL
YARDAK / 1. İŞÇİ : ÖMER ALPER İZCİ
SULTAN ABDÜLMECİT : İSMAİL SABRİ MEMİŞ
2. İŞÇİ : GÖKHAN HIZARCIOĞLU
DANS / İŞÇİ / KÖYLÜ : SELGE EZGİ ZINDAN
İŞÇİLER / KÖYLÜLER : ÖZLEM ŞENDİNÇ- ESRA ŞEN- BAŞAK İŞÜR- EBRU TANRIVER- EMEL ELEVLİ- AYSEL GÜCÜM
Bu sezon Ankara' ya turneye gelmiş olan ancak izleme şansı bulamadığım Zümrüdüanka' yı, hazır Antalya' ya gitmişken görmek istedim. İlk kez farklı bir şehirde bir temsil izleme şansı ve farklı bir şehrin tiyatro izleyici kitlesi ile tanışma fırsatını da yakalamış oldum. Haşim İşcan Kültür Merkezi Devlet Tiyatroları Sahnesinde izlediğim bu oyun benim için bu anlamda özel bir oyun oldu.
Temsilin çift perde yöntemi ve ön perdeye yansıttığı dijital görüntüler ile sahneye derinlik katma tekniğini ilk kez burada görüp oldukça beğendiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. İlk sahne dijital görüntülü bir yangın sahnesi ve modern dans yapan kız eşliğinde bir anlatıcının izleyiciye Simurg efsanesini baştan sona anlatmasını içeriyor. Bu hem Çuha Fabrikası yangınını hem de Zümrüdüanka' nın küllerinden doğuşunu temsil ediyor olsa da efsaneyi bilenler için fazlaca detaylı ve uzatılmış bir giriş olmuş.
Metinde tarihi bir olaydan yola çıkılmış. Osmanlı' nın Abdülmecid döneminde Hereke' de bir ipek fabrikasının kuruluşu sırasında Ohannes ve Boğos isimli iki kardeşin Serasker Rıza Paşa' nın da desteği ile padişahtan habersiz bir çuha fabrikası açmaya çalışmalarını konu alıyor. Olayların merkezinde herkesin konakladığı bir han var ve paralel akan olayda hancının karısı Saten ile İtalyan ressam Cameron' un aşkları işleniyor.
Oyunda izleyiciyi rahatsız eden, tam olarak neye hizmet ettiği belli olmayan bir takım kahramanlar ve olaylar vardı. Örneğin değirmenci rolü, Hacivat Karagöz oynatıcıları, bir resim yarışması, fabrika müdürü ve fabrikanın kuruluş sahnesi bunlar bir bütün içerisinde oyunun tam olarak neresinde olması gerektiği anlaşılamayan unsurlardı. Olay örgüsü ve kurgu biraz karmaşıktı ve bu karmaşayı çözmek için Ohannes (Durmuş Benli) ve Boğos (Remzi Kürşad Süren) oyun kurgusunu tamamlamaya çalışan iki anlatıcı rolündeydi.
Oyunu tür olarak bir yere koymam istense, müzikal, komedi, epik, dram, gölge oyunu, orta oyunu, aşk hepsinden birer tutam sunulmaya çalışılmış ancak bu biraz kargaşaya sebep olmuş gibiydi.
Oyunculuklara gelirsek; Antalya Devlet Tiyatro' sunun Windsor' un Şen Kadınları oyununda başarılı bulduğum Remzi Kürşad Süren ve Hacivat-Karagöz ustasının çırağı rolü ile Ömer Alper İzci' yi burada da çok beğendim. Bu isimlere ekleyebileceğim ise Ohannes ve 1.Anlatıcı rolü ile Durmuş Benli oldu.
''Tiyatrosuz kalmayalım'' diyerek Antalya Devlet Tiyatrolarına teşekkürlerimi sunuyorum :)
Not:+12 olarak gösterime çıkarılan bu oyunun +12 olması için bir neden göremediğimi de eklemek istiyorum.
tiyatrosuz kalmayalım bencede.size yine imrendim okurken.
YanıtlaSilTiyatro önemli bir yer kaplıyor hayatımda, teşekkürler :))
Sil