CAN ATEŞİNDE KANATLAR - ANKARA DT - Büyük Oyunu - 2 Perde - 1 saat 50 dakika
Yazan Turgay Nar - Rejisör Bengisu Gürbüzer Doğru
OYUNCULAR: Muhammed Celaleddin (Mevlana) Alpay Ulusoy
Tebrizli Şems / Ö. Hayyam / F. Attar / Seyyid Nesimi Mehmet Demiralp
Divane Derviş / Zerdüşt / Nakkaş Cebrail Esen
Hallacı-I Mansur / Hititli / Yontucu Eren Özkan
Yunus Emre Ulaş Karadağ
Değirmenci Menocchio Cihan Korkmaz
1. Zümrüdüanka Duygu Biçer
2. Zümrüdüanka Cansunur Şimşek
3. Zümrüdüanka Şahnur Dedeoğlu
Meryem Sibel Türkoğlu
Cankıyıcılar Cem Haydar Bardakçı, Anıl Eroğul, Özgün Erinç Öztürk
Ayetül Sema Hurufi Kuşlar Gülden Çelen, Sezin Erkmen Venedik, Umut Yılmaz, Yağmur Savaşkan, Hüseyin Atav, Sevtap Aktekin, Dilan Kıvılcım, Yağmur Uğurlu, Mustafa Merthan Mertoğlu, M. Fatih Aynacı, Ali Cansev İren
Semazaen Mesut Sonat
OYUNUN KONUSU: Mevlana’nın Şems-i Tebrizi’nin öldürülüp kuyuya atılmasıyla başlayan arayışı, kuyunun bir Ney’e dönüşüp Mevlana’nın kendini içine üflemesiyle Ney’in 7 deliğini temsil eden ızdıraplarla dolu 7 vadiyi geçiş yolculuğuna dönüşür. Bu yolculukta kendisine rehberlik eden ulu kişilerle karşılaşan Mevlana, arayışının amacını fark edip aslına varacaktır.
“Hakka ulaşmak kendine ulaşmaktır, kendine ulaşmaksa aşka ulaşmaktır…”
Can Ateşinde Kanatlar", Şems-i Tebrizi’nin şüpheli kayboluşunun ardından Mevlana’nın bu “ezeli” dostunu arayışını konu alır. Dağınık mitos parçalarını ve tarihsel karakterleri evrensel bir tema çerçevesinde bir araya getiren Turgay Nar, Mevlana’nın yolculuğu ile Simurg’a ulaşmak isteyen otuz kuşun yolculuğu arasında kurgusal anlamda paralellik yaratır. Mevlana’nın yolu uzun ve menzili uzaktır. İnsan ömrünün engebelerine eşdeğer merdiven basamakları olan vadileri geçmek zorundadır. Mevlana, çile vadilerini aşarak sürdürdüğü yolculuğunda Hallac-ı Mansur, Derviş, Ömer Hayyam, Feridüddin Attar, Zümrüdüanka, Zerdüşt, Hititli Yontucu, Yunus Emre, Menocchio, Can Kıyıcı ve Seyyid Nesimi ile karşılaşır. Mevlana onlarla birlikte sıfatların sırrını çözüp varlık perdelerini aralamaya çalışır.
Oyunda kostümler şaşaalı, tasavvuf müziği modern dans figürleri ile harmanlanarak paralel bir akış oluşturulmuş ancak bu gösterişli çabanın seyirciyi metinden uzaklaştırabileceğini düşünmeden edemedim.
Oyunculuklardan çok metnin, kurgunun ve görselliğin ön planda olduğu, her beğeniye hitap etmese de Mevlana'yı ve felsefesini sevenlerin keyif alacağına inandığım izlemeye değer güzel bir oyun çıktığını düşünüyorum ortaya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
haydi söyle :)