4 Mayıs 2024

Romeo ve Juliet

ROMEO VE JULİET - İSTANBUL DT - Büyük Oyunu
2 Perde - 2 saat 35 dakika
Yazan William Shakespeare
Türkçe Çevirisi Özdemir Nutku
Yunanca Çevirisi Giorgos Blanas
Yöneten Lefteris Giovanidis
OYUNCULAR:
Dadı Roula Pateraki
Juliet Calliope Chaska
Romeo Alp Ünsal
Rahip Lawrence Eray Eserol
Capulet Nikos Karathanos
Lady Capulet Maria Diakopanagiotou
Mercutio Sevki Cepa
Benvolio Efe Akercan
Tybalt Spyros Margkoudakis
Paris Nikos Konstantopoulos
Sampson / Uşak Dimitris Charalampoboulos

OYUNUN KONUSU: William Shakespeare’in ölümsüz eseri “Romeo ve Juliet”, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatroseverlerle buluşuyor.
Pire Belediye Tiyatrosu yönetmenlerinden Lefteris Giovanidis’in reji koltuğuna oturduğu bu uluslararası büyük yapımda Devlet Tiyatrolarını dört sanatçı ve bir ışık direktörünün yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasından bir besteci temsil edecek.
Yunanistan ve Türkiye’den köklü sanat kurumları ve sanatçıları bir araya getiren ve kadim sanat potasında birleştiren proje, iki ulus arasında bir köprü kurmayı amaçlıyor. Türk ve Yunan sanatçılar; aşk, ihanet, dostluk ve trajedinin unutulmaz bir hikayesi olan “Romeo ve Juliet”i, kendi zengin kültürel miraslarından ve tarihsel arka planlarından ilham alarak yeniden canlandırıyor.
Proje, Shakespeare’in şiirsel başyapıtını günümüze uyarlayarak, her zaman barış içinde olmasa da hasbelkader bir Balkan şehrinde birlikte yaşayan iki ailenin, Yunan Capulet’ler ve Türk Montague’lerin dünyasına taşıyor. Farklı kültür ve dinlere mensup insanlar, suç, günlük hayatın bir parçası haline gelen şiddet ve çılgınlıkların arka planında Türk Romeo ile Yunan Juliet’in aşk hikayesi filizleniyor.
Oyunu 22 Nisan günü Cüneyt Gökçer Sahnesi' nde izledim. 
Shakespeare' in en tanınan eserlerinden, repliklerini neredeyse ezberlediğimiz, sinemadan, tiyatrodan ve dahi çizgi filmlerden bile aşina olduğumuz Romeo ve Juliet' in, oldukça çağdaş ve bir o kadar da farklı yorumlanmış bir versiyonunu gördük. Oyunu izlerken Juliet' in henüz 14 yaşında olmasının ve Romeo' nun olsa olsa 16 yaşında olmasının ne kadar üzücü ve iç acıtıcı olduğunu bir kez daha anımsadım.
Bu yapım Türk-Yunan ortak ürünü olmasının yanı sıra, sahnede İngilizce-Yunanca-Türkçe olarak farklı dilleri barındırması ile benim için oldukça ilgi çekiciydi. Replikler izleyicilere çeviri olarak üst yazı şeklinde düşünülmüştü. Yönetmen Lefteris Giovanidis' in yorumunu elbette herkes beğenmeyebilir. Kostüm tasarımından, dekor seçimine ve müzikal öğelerine dek dönemini aşmış, oldukça modernize edilmiş bir versiyondu. 
Gösteride farklı bir planlama olarak Capulet ailesinin Yunanca konuşmasına, Yunan olmasına ve Montague ailesinin de Türk olmasına ve Türkçe konuşmasına karar verilmiş. İki aile kendi aralarında ise İngilizce konuşmuşlar.
Oyunculukları ben çok beğendim ama kesinlikle Juliet performansı ile Calliope Chaska çok ileride kaldı. Şevki Çepa ve Eray Eserol sahnede çok beğendiğim ve defalarca kez izlediğim sanatçılardı bu eserde de başarılı olduklarını düşünüyorum. Romeo canlandırması ile Alp Ünsal işin üstesinden gelebildi.  Dadı rolü ile Roula Pateraki' nin oldukça fazla sahnesi vardı, 80. yaş dönümü o akşama denk geldi ve pastasını selamlamadan sonra sahnene üfledi:)
İki düşman ailenin birbirini seven genç çocukları Romeo ve Juliet'in aşk hikayesi, her ne kadar mutlu son ile bitmese de bu ortak projenin Ege’nin iki yakasını gerilimden kurtarıp, ılımlı bir iklime sokmasını diliyorum.
Projenin Ankara' ya bir daha yolu düşer mi bilmiyorum ama ben izleme şansını yakalayabildiğim için çok mutluyum. Tabii Romeo ve Juliet' in en orijinal ve klasik gösterimini de izlemekten çok büyük keyif alacağım kesin.  Bu nedenle bir kaç ölümsüz replik bırakarak yazımı sonlandırıyorum ♥
Sonradan kör olan aşık unutamaz
Daha önce gördüğü değerli hazineyi.
Eşsiz güzellikte bir kadın göster bana,
Ancak vesile olur anımsatmaya
Kimin ondan da güzel olduğunu. 

Gönlüm hiç sevdi mi bugüne dek?
Sevdiyse, yalanlayın gözlerim. Görmedim çünkü
Bu geceye dek gerçek güzelliği. 

Aramak boşuna, bulunmak istemeyeni. 

Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. 

Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye. 
Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile
Kokmaz mı aynı güzellikte?
Romeo’nun adı Romeo olmasaydı,
Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı. 

Cömertliğim uçsuz bucaksız denizler gibi,
Denizler gibi derin sana olan sevgim.
Sana ne kadar verirsem, o kadar çoğalıyor bende kalan,
Sonsuz çünkü ikisi de. 

En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir,
Aynı tat isteği, iştahı köreltir.
Onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin,
Hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır.

JULIET:
İki kelimecik daha, sevgili Romeo,
Sonra da gerçekten iyi geceler sana!
Saygıdeğerse aşkının eğilimi,
Amacın evlenmekse, bildir göndereceğim adamla,
Nerede, saat kaçta yapmak istiyorsan töreni;
O zaman tüm varlığımı sana adar,
Ardın sıra gelirim ta ölünceye kadar.

Ama kötüyse niyetin sana yalvarırım…

Vazgeç bundan, başbaşa bırak beni kederimle.
Yarın birini yollarım.

ROMEO:
Ancak seninle yaşar ruhum.

JULIET:
Binlerce kez iyi geceler sana!

ROMEO:
Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa.

1 yorum:

haydi söyle :)