16 Mart 2019

Çökme Tehlikesi Var-Ezilmiş Petunyalar Olayı

ÇÖKME TEHLİKESİ VAR - EZİLMİŞ PETUNYALAR OLAYI | ANKARA DT
2 perde | 1 saat 5 dakika
Yazan : TENNESSEE WILLIAMS | Çeviren : ÇÖKME TEHLİKESİ VAR: TUNÇ YALMAN - EZİLMİŞ PETUNYALAR OLAYI: ADNAN BERK | Rejisör : MUSTAFA KURT
KONU:
ÇÖKME TEHLİKESİ VAR
“Öyle yükseklerde ki rüzgâr, biz duymuyoruz... Taa taa tepede... Tavan arasındaki eşyaların tozunu savuruyor.”
“Şimdi ev öyle sessiz ki... Bak o taraftan hiçbir ses duyulmuyor değil mi? Bir ben varım… Kocaman levha astılar... BU EVE GİRMEK YASAKTIR, ÇÖKME TEHLİKESİ VAR”
EZİLMİŞ PETUNYALAR OLAYI
“Geçenlerde rakip bir firma türedi ülke dışında. Adı ‘ÖLÜM’, ‘SINIRSIZ SORUMLU’. ‘SAVAŞ’ damgalı paketler içinde geliyor ürünleri. En büyük satış noktalarından biri de ‘HEYECAN’.”
ÇÖKME TEHLİKESİ VAR OYUNCULARI: WİLLİE : CANSUNUR ŞİMŞEK - TOM : EFE ÇETİNEL 
EZİLMİŞ PETUNYALAR OLAYI OYUNCULARI : MİSS DOROTHY BASİT : DAMLA ECE DERELİ - GENÇ ADAM : ÖZGÜR DENİZ KAYA - POLİS : EFE ÇETİNEL - MRS. DONUK : CEMRE BURCU TOSUN

Tennessee WILLIAMS 1911-1983 tarihlerinde Amerika' da yaşamış seçkin bir oyun yazarı. En bilinen oyunları Kızgın Damdaki Kedi, Arzu Tramvayı, Sırça Kümes. İzlediğim; yazarın iki kısa oyunun birer perde olarak peş peşe verildiği farklı bir uygulamaydı. Ben bu fikri sevdim. Böylece 30-40 dakikalık kısa oyunları sahneleyebilmek adına güzel alternatifler bulunabileceğini görmüş olduk. Yönetmen koltuğunda bu aralar çok sık karşılaştığımız Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt var. Deneyimli sanatçıyı tebrik ediyorum; genç oyunculara, kendilerini gerçekleştirebilecekleri bir alan bıraktığı ve yaptıklarına inananmalarını sağlayan bu motivasyonu sağlayabildiği için... Bu bile büyük bir alkışı hak ediyor diye düşünüyorum. 
Çökme Tehlikesi Var;
Sahne; arka planında güzel bir gökyüzü, tren rayları, bir ağaç ve bir sokak lambasından oluşuyor. Tren rayları üzerinde en uzun yürüme rekorunu kırmaya çalışan Willie(Cansunur Şimşek) sahneye giriyor, metnin ilerleyişinden 13 yaşlarında olduğunu çıkarıyoruz. Ve 15 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğimiz, uçurtmasını uçurmaya çalışan Tom(Efe Çetinel) ile karşılaşıyorlar. Aralarında gelişen diyalogdan Willie' nin annesinin makinist ile gittiğini, babasının alkolik olup ortadan yok olduğunu ve hayatının merkezine koyduğu kendisinden iki yaş büyük ablası Alva ile bir zamanlar pansiyon olarak işlettikleri evde beraber yaşadıklarını anlıyoruz. Ablası Alva bir idol, hayata tutunduğu en güçlü nokta olmuş Willie' nin, ancak onu da akciğer rahatsızlığı sonucunda kaybedince yapayalnız kalmış. Üstelik yaşadığı eve girilemez, çökme tehlikesi var, levhası asılmış. Willie tüm bunları Tom' a anlatırken, içerisinde bulunduğu durumun zorluklarının hiç farkında değilmiş ve bir rüyayı yaşıyormuş gibi saf, temiz, coşkulu ve inandırıcı... Metin, Tom hakkında çok fazla detay barındırmıyor ancak Willie' yi çok yakından tanıma ve anlama şansı sunuyor bize...
Bu tüm dramatikliğine karşın umudu ve neşeyi hep koruyan oyundan aklımızda bir şarkı sözü kalıyor, Willie' nin sürekli söylediği Alva' nın en sevdiği şarkı; bir yıldızsın sen, mavi göğünde, bir göz kırpsana, bana..
Her iki oyuncu da oldukça genç, oyunculuklarında hevesli, enerjik ve heyecanlılardı. Çok yalın, çok doğallardı. Yaptıkları işe inanan oyuncuların ışıltısı kesinlikle belli oluyor ve ben de buna bayılıyorum. Efe Çetinel' i AST' de Beni Bekleme' de izlemiş ve çok başarılı bulmuştum. Diğer oyunda da polis rolünde olan genç oyuncuyu çok ama çok başarılı bulduğumu söylemeliyim. Cansunur Şimşek' i ilk kez izledim, Onun da oyunculuğunu ve performansını oldukça başarılı ve keyifli buldum.

Ezilmiş Petunyalar Olayı;
Çok şık, çiçekli, kuşlu, eğlenceli bir dekora sahip sahne ile başlıyoruz: karşımızda Basit Ivır Zıvır Tuafiye Dükkanı ve Miss.Basit(Damla Ece Dereli). Temsil, Miss. Basit' in hunharca ezilmiş petunyalarının sorumlusunu bulmak için polise(Efe Çetinel) yaptığı şikayet ile başlıyor. Miss. Basit'in hayatı bir fanus içerisinde, korunaklı ve naif bir şekilde yaşayan kırılgan, hassas bir kadın olduğunu görüyoruz. Sonrasında 'yaşam işletmeciliği'nden dükkanı ziyarete gelen genç adam (Özgür Deniz Kaya), petunyalarını ezdiğini cesurca ve rahatça açıklıyor. Ancak bunu, örmüş olduğu petunyadan duvarları yıkıp, duvarların ardını gösterebilmek; yaşadığı kısır ve küçük dünyanın dışına, gerçek yaşama; daha güzel daha karmaşık çok daha heyecanlı bir yaşama Onu davet etmek için yaptığını anlatıyor. Petunyaların yerine yaban gülleri ekmesini öneriyor. Hem petunyalarını hem de kanaryanı serbest bırak.. Bırak ki sen de gerçek özgürlükle tanış ve yaşa...
Metaforla dolu çok güçlü ve derin bir metin olduğunu düşünüyorum bu oyunun. 
Genç oyuncular yine harikaydılar. Özellikle Damla Ece Dereli, kendisiyle tanıştığıma memnun oldum, takipçisi olacağım, çok beğendim inandırıcılığını ve duru oyunculuğunu. Yine Özgür Deniz Kaya da kesinlikle parlıyordu...
Altındağ Devlet Tiyatrosu Sahnesinde izlediğim bu oyun uzunca da bir ara vermiş olmamdan sanırım, bende çok hoş bir tat bıraktı... 

Hayat bir sahne, sen de bir rol seç kendine :) Tiyatro diyorum, iyi ki var...

6 yorum:

  1. Yine izlemişsiniz ne güzel :)

    YanıtlaSil
  2. tenese vilyams aklımda olsun pekii. petunya deyince de aklımaaa alice geliyooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Oldukça başarılı bir oyundu bu da ama metin okuması yapmayı ben de çok istiyorum. Oyuna gitmeden ve sonrasında okumak çok faydalı olabilir diye düşünüyorum...

      Sil
  3. ne güzel anlatmışsınız yine güzel bir oyunu sizi tiyatroların koruyucu perisi ilan ediyorum..sevgilerimle canım...

    YanıtlaSil

haydi söyle :)