1 Mart 2020

Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü -AST

Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü-Ankara Sanat Tiyatrosu - 2 Perde - 1 Saat 40 Dakika
Yazan: Dario Fo - Çeviren: Füsun Demirel - Yönetmen: Hakan Güven
Nobel edebiyat ödüllü Dario Fo tarafından yazılan oyun, 1969'da Milano’da geçer. Duomo Meydanı yakınlarında bir bomba patlar ve 16 kişi yaşamını yitirir. Polis ve iktidar yanlısı bir kısım medya olayı “solcu anarşistlerin” eylemi olarak göstermek ister. Polis patlamadan anarşistleri sorumlu tutar ve Giuseppe Pinelli'yi gözaltına alır. Sorgudaki 3. günün sonunda Pinelli, sabah polis merkezi binasının önündeki kaldırımlar üzerinde ölü bulunur. Polis, sorgu sırasında anarşistin binanın beşinci katından “kaza sonucu” düştüğünü söyler. Bu sırada aynı binaya “akıllı bir deli” sorgulanmak üzere getirilmiştir… İşte emniyetteki olaylar böylece başlar. 
Oyunlarında her zaman yaşanmış olayları anlatan “tiyatro karikatürcüsü” Dario Fo, yine yaşanan bir olayı oyunlaştırırken; dramatik sorgu sahnelerinden, kara bir komedi yaratıyor.
Oynayanlar: Bülent Yıldıran-Mehmet Ulusoy-Nusret Çetinel--Aliye Bejan Çakmaklı
Dario Fo (d. 24 Mart 1926 Sangiano, - ö. 13 Ekim 2016, Milano), İtalyan oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve oyuncu. 1997 yılında Nobel Edebiyat Ödülü kazanmıştır. Oyunlarındaki temalar güncel sorunlara dayandığı için tiyatro karikatürcüsü, toplumsal ajitatör ve radikal palyaço olarak da nitelendirilen Fo, kariyerine küçük kabare ve tiyatrolar için yergili revüler yazan bir metin yazarına yardım ederek başlamıştır. Oyuncu Franca Rame ile evlendikten sonra, 1959'da Rame ile birlikte Dario Fo - France Rame Topluluğu'nu kurmuştur. İkili "Canzonissima" adlı televizyon programında sundukları komik skeçlerle kısa sürede tanınmış, zamanla siyasal bir ajit-prop tiyatrosu geliştirmişlerdir. İkilinin oyunları temelde "Commedia dell'Arte" geleneğine dayanmaktadır ve tarzları Fo'nun deyişiyle "resmi olmayan solculuk"la kaynaşmıştı. İkili daha sonra, 1968'de İtalyan Komünist Partisi'yle bağları olan Yeni Sahne adlı bir başka topluluk kurmuştur. 1970'te ise Halk Tiyatrosu Topluluğu ile fabrika, park, spor alanı gibi halkın toplu olarak bulunduğu yerleri dolaşmaya başlamışlardır. Morte Accidentale di un Anarchico (1974; Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü, 1990) ve Non si paga, non si paga! (1974; Ödemiyoruz, Ödeyemeyeceğiz!) gibi oyunları çok tutulmuştur.
AST' nin bu sezon oyunu olan 'Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü', Türkiye’de ilk kez 2003 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye konulmuş ve sekiz sene sahnede kalmış. 2012 yılında ise İlham Yazar rejisi ile Eskişehir Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenmiş. Farklı pek çok topluluk tarafından da yorumlanan bu oyunu ben de AST' ndan izleme şansı buldum.
İzmir Caddesi' nden Ihlamur Sokak tarafına ilerlerseniz hemen sağda bulunan 1963 yılından bu yana perdelerini açmaya devam eden ve en eski özel tiyatrolarımızdan biri olan Ankara Sanat Tiyatrosu' nu görebilirsiniz. İçeri girip merdivenleri indiğinizde ise güzel kafesi ile sizleri bekleyen sıcacık atmosferli bir ortama ulaşırsınız. Burada kitabınızı okuyarak bir şeyler içebilir ya da yiyebilirsiniz. Ben genellikle AST oyunlarına biraz erken gelip kafeterya kısmında zaman geçirmeyi seviyorum.   
Metinde suçluluğu kesin olmayan Pinelli' nin sorgu sırasındaki ölümü ile ilgili dosya kapanmak üzereyken, kılıktan kılığa giren bir delinin, emniyete sorgulanmak üzere gelip, bir şekilde kendisini dosyayı sorgulamak üzere gönderilen bir yargıç olarak tanıtması ile olaylar başlar. Ve deli yargıç tarafından sorgulanan polislerin ifadeleri 'kaza sonucu ölüm' den cinayete uzanan bir yolda ilerler. Metnin gerçek bir olaydan yola çıkarak yazılmış olması ise beni hiç şaşırtmadı doğrusu. Politik güldürülerde çok önemli olan, siyasi mesaj ve komedi unsurları arasındaki o ince denge öylesine ustaca yakalanmış ki Dario Fo' ya hayran kalmamak olanaksız. Tabi reji de boş durmamış ve güncel gündem göndermelerini metne üslubunca yedirmiş.
Artık AST dediğimizde aklımıza gelen usta oyuncular birbirlerine o kadar alışmışlar ki bu oyunda da bunu net olarak gözlemleyebiliyoruz. Tabi genç oyuncuları da ekibe dahil etmek gerekiyor. Kesinlikle çok başarılı oyunculuklar izlediğimizi Bülent Yıldıran' ın 'deli' rolünün üstesinden fazlasıyla gelebildiğini, Mehmet Ulusoy ve Nusret Çetinel' in performanslarının başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Çağlar Deniz de komiser rolü ile oldukça inandırıcıydı. 
Kostümlerde seçilen siyah renkteki giysilerin kir pas içinde oluşu ile anlatılmak istenenin zihinlerde oluştuğunu düşünüyorum. Dekor, ışık ve müzik için de genel anlamda sorun göremediğimi ekleyerek AST' yi bu yeni oyunları için tebrik ediyorum. İyi ki varlar, hep olsunlar...

2 yorum:

  1. Tiyatrodan pek hoşlanmasam da ilgilenen arkadaşlar için çok güzel bir tanıtım olmuş, teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gittiğim oyunları ve izlenimlerimi listelediğim bir anlak gibi de kullanıyorum blogu... Ve çok işime yarıyor benim de... Unutuyorum çünkü pek çok detayı :)

      Sil

haydi söyle :)