18 Ocak 2022

Aziz Dostum Çehov

AZİZ DOSTUM ÇEHOV - İSTANBUL DT Büyük Oyunu
2 Perde - 1 Saat 35 Dakika
Yazan Anton Çehov
Çeviren Yılmaz Gruda
Yöneten Zafer Algöz
OYUNCULAR:
Bay Grigory Smirnov ve Stepan Stepanoviç Çubukof Erdinç Gülener
Bayan Popov ve Natalya Stepanovna Eylem Yıldız
Ivan Vasilyeviç Lomof, Bir Konuşmacı ve Luka Emre Başer / Hakan Elmasoğlu
OYUNUN KONUSU
Çehov Rusya'nın kaotik geçiş dönemi yazarlarından olup oyunlarında, yaşanan bu kaosu başarıyla yansıtmaktadır. Sistemlerin ve yönetimlerin değiştiği coğrafyalarda insanın aynı kalması beklenemez ancak bu süreç son derece sancılı ilerler. İnsanlar değişir, dönüşür ama kısa vadede eski-yeni kültürel şokunu benliklerinden silemezler. Anton Çehov da oyunlarında çağını başarıyla yansıtmakta, alt metinler (ayrıntılar) oyun örgüsüne hakim olabilmekte ve oyunun tamamına yayılabilmektedir.
Bir Evlenme Teklifi evlenme arzusundaki bir kadının takıntılarını ve bir türlü iletişim ortamı bulamadığı eş adayıyla yaşadığı münakaşaları anlatır.
Tütünün Zararları da baskın bir eş tarafından 33 yıl istemediği bir hayat yaşayan adamı konu eder. Ancak sorun ve meram, ne tütünün zararlarıdır ne de evliliktir. Asıl sorun, insanın bir türlü içinde yüzmekten kurtulamadığı bunalım deryasıdır, bu deryada cankurtarana ulaşma çabasıdır.
Her iki oyunda da ansızın gelişen olaylar, insanın içinde bulunduğu ruh halini yansıtmakta ve geçtiğimiz çağda bile insanların ne denli iletişim sorunu çektiğini ön plana çıkarmaktadır.
Oysa ayrıntılarda gizlidir insan. Bir Evlenme Teklifi'nde Natalya'nın aniden başlayan inadı, Tütünün Zararları'nda ise adamın eşine ve evlilik hayatına olan tepkisi ani ve kaçınılmazdır. Çehov'un kalemindeki tutarlılık, bu iki oyunda da karşımıza çıkmakta ve değişen zaman ve mekanlara rağmen değişmeyen insanı anlatmaktadır. Belki de asıl cankurtaran yazarın (yani yazanın, düşüncenin, aydınlatanın) kendisidir? Kim bilir? Siz bilirsiniz ! Alkışlıyoruz...
 
Kaçırmayı asla istemeyeceğim turne oyunlarının başında İstanbul Devlet Tiyatrosu geliyor. Aklınızda olsun bir İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunu söz konusu ise başka hiçbir kritere bakmadan bilet alıp, gidebilirsiniz:) Çizgi üstü oyunculuklar gerçekten oldukça etkileyici...

Aziz Dostum Çehov; Çehov' un 'Bir Evlenme Teklifi', 'Tütünün Zararları' ve 'Ayı' isimli birbirinden bağımsız oyunlarının peşi sıra sahnelendiği üç kişilik bir prodüksiyon. Anton Pavloviç Çehov' un 1860-1904 yıllarında yaşadığını düşünürsek, metinlerde kadın-erkek ilişkilerine bakış açısının günümüz anlayışının oldukça uzağında kaldığını söyleyebilirim. Ancak Zafer Algöz rejisinin metne mizahi yaklaşımı ve enfes oyunculuklarının katkısı ile bir buçuk saat iki perdelik bir tiyatro keyfinin kaçınılmaz olduğunu da eklemek isterim.

Bir Evlenme Teklifi: 

Daha önce 2015 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu yorumu ile 'Kuğunun Şarkısı-Bir Evlenme Teklifi' olarak izlediğimi anımsıyorum. Oyunda toprak ağası İvan Vasilyeviç’in, bir başka toprak sahibi Çubukof’un kızı Natalya’ya evlenme teklif etme sürecini anlatıyor. İvan Vasilyeviç' i Hakan Elmasoğlu canlandırıyordu, Natalya' yı ise Eylem Yıldız. Metinde İvan ve Natalya önce Öküz Çayırının hangi aileye ait olduğu sonrasında ise sahip oldukları köpekler Ok ve Yay' dan hangisinin daha iyi olduğu konusunda inatçı bir tavırla şiddetli tartışmalar yaparlarken, konunun ana ekseni olan evlilik teklifi unutuluyor neredeyse. Ama üzülmeyin mutlu sonlu bir hikaye :)



 
Tütünün Zararları: 
Oldukça kısa neredeyse on-on beş dakikalık bir oyundu. Tek kişilik bir konuşmacı olarak karşımızda olan Iwan Iwanowitch Nuchin' i Hakan Elmasoğlu canlandırıyor.. Bir monolog olduğunu düşündüğüm metinde sıkıntılı bir ruh halinde olan Iwan Iwanowitch Nuchin' in eşi kendisinden tütünün zararları hakkında bir konuşma yapmasını istemiştir. Ancak zaten tütün kullanmakta olan Nuchin, konuşma esnasında, konuşmanın ana fikrinde kalamayıp, konudan konuya atlayarak, çok hoşnutsuz olduğu kendi hayatından kesitleri bizlere aktarmaktadır. 33 yıllık evliliği boyunca sürekli eşinin boyunduruğunda yaşamış olan Nuchin aynı zamanda karısından çok korkmakta ve bir handikap içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Metin bana göre çok fazla derinlik ya da komedi unsuru içermemesine rağmen sergilenen başarılı oyunculuk sayesinde akıcı bir hal aldı... Tütünün zararlarından sonra ilk perdeyi kapatıyoruz.
 
Ayı: 
Bayan Popov(Eylem Yıldız), kocasını yedi ay önce kaybetmiş ve o günden beri karanlık, ıssız ve katı bir sessizlik içerisine yas tutmaktadır. Sadece yardımcısı olan Luke (Hakan Elmasoğlu) ile görüşmekte ve ne dışarıya çıkmakta ne de ziyaretçi kabul etmektedir. Günün birinde evine, ölen kocasının alacaklılarından Smirnov(Erdinç Gülener) gelir. Oldukça saygısız ve kaba (oyunun adı buradan geliyor) bir adam olan Smirnov alacağını tahsil etmeden konutu terk etmeyeceğini söyler. Aralarında düelloya varan tartışmalar yaşanır ancak sonunda çiftimiz birbirinden hoşlanır:) Hem kurgu hem metin hem oyunculukların zirve yaptığı bu final oyununa bayıldığımı söyleyebilirim. Eylem Yıldız canlandırdığı iki karakterde de çok başarılı bir performans sergiledi. 


Dekor ve kostümler dönemin izlerini taşırken oldukça sade kullanılmıştı. Rahatsız edici bir unsur yoktu.. Arka plandaki ekranda Çehov' un iki ünlü sözü vardı: 'Sahnede bir silah varsa mutlaka patlamalıdır' ve 'Hayat seni güldürmüyorsa, espriyi anlamadın demektir.' Aynı ekran oyun geçişlerinde oyunların isimlerinde ve on beş dakika arada da kullanıldı. Tiyatro sahnelerinde artık ekran yansımalı dijital dekorlar, operalarda şarkı sözleri ya da yazılar görmeye epeyce alıştığımı ve bu kullanımı rahatsız edici bulmadığımı söylemeliyim. Bu iki sözün seçilmiş olmasının oyun içeriği ile ilgili çağrışımı olduğunu da düşünüyorum ancak çok gerekli olup olmadığı konusunda emin olamıyorum. 


“Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes rolünü oynar ve rolü bitince de bu sahneyi terk eder.”
William Shakespeare

2 yorum:

  1. nasıl özledim tiyatroya gitmeyi açıkhavalar başlayınca gideceğim kısmetse...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdi artık her yerde gidebiliriz, pandemi bitti bence :)

      Sil

haydi söyle :)