Yazan: William SHAKESPEARE
Çeviren: Sabahattin EYÜBOĞLU
Uyarlayan: Özlem BELKIS
Yöneten: Barış ERDENK
Müzik: Gürkan ÇAKICI
Koreograf: Sibel ERDENK
Dekor Tasarım: Emre SATI
Kostüm Tasarım: Medina YAVUZ
Işık Tasarım: Kerem ÇETİNEL
Yönetmen Yard.: Mahide YUMBUL
Dramaturg: Sibel ARICAN
Oynayanlar: Ali EYİDOĞAN, H.Tolga TÜMER, Mert KIRLAK, Pınar BEKAROĞLU CIOTTA, Yalçın ÖZEN, Gonca YAKUT, Berkay GÖKÇEK
Konusu: Oyun, gücü elde etmek ve bunun da ötesinde gücü elde tutmak pahasına ödenen bedelleri ve yakıcı sonuçlarını farklı bir anlatım biçimi ile ele alıyor.
Çeviren: Sabahattin EYÜBOĞLU
Uyarlayan: Özlem BELKIS
Yöneten: Barış ERDENK
Müzik: Gürkan ÇAKICI
Koreograf: Sibel ERDENK
Dekor Tasarım: Emre SATI
Kostüm Tasarım: Medina YAVUZ
Işık Tasarım: Kerem ÇETİNEL
Yönetmen Yard.: Mahide YUMBUL
Dramaturg: Sibel ARICAN
Oynayanlar: Ali EYİDOĞAN, H.Tolga TÜMER, Mert KIRLAK, Pınar BEKAROĞLU CIOTTA, Yalçın ÖZEN, Gonca YAKUT, Berkay GÖKÇEK
Konusu: Oyun, gücü elde etmek ve bunun da ötesinde gücü elde tutmak pahasına ödenen bedelleri ve yakıcı sonuçlarını farklı bir anlatım biçimi ile ele alıyor.
Eskişehir Şehir Tiyatroları ne zaman izlesem beni etkilemiştir. Macbeth için oraya gitmeyi düşünürken, Ankara' ya kadar gelmiş olmaları büyük bir fırsattı ve bu fırsatı kaçırmadığım için çok mutluyum. Macbeth 10-11 Mayıs tarihlerinde Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde Ankaralı tiyatro severler ile buluştu. Sezonda izlediğim son oyun ve en beğendiğim oyun oldu. Yanlış saymadıysam 17 oyun ile sezonu bitirmiş oldum.
İzleyicilerin, William Shakespeare’in en önemli eserlerinden “Macbeth” in klasik versiyonundan biraz farklı görsel, işitsel, müzikal öğeler üzerinde yükselen; tempolu, danslı oldukça cesur ve yaratıcı bir Barış Erdenk yorumu ile çok etkileyici bir tiyatro akşamı yaşadığını düşünüyorum. Zaten selamlamada bitmeyen alkışlardan da oyunun çok beğenildiği anlaşılıyordu.
Oyun çok çalışılmış, emek verilmiş, oyuncuların performansı, aralarındaki uyum ve sinerji tatmin ediciydi. Kareografi, danslar ve müzikler o kadar etkileciydi ki verilen emek büyük alkışları ve takdiri kesinlikle hak ediyordu. Tam bir sanatsal şölen olduğunu söyleyebilirim.
1040-1057 dönemi, İskoçya' sında geçen,ilk gösterimini 1606 yılında yapan bu trajedi yüzyıllardır, dünyanın her yerinde farklı yorumlarla sahneleniyor. Güncelliğini hiç yitirmiyor çünkü insan yüzyıllardır değişmiyor, aynı güç düşkünlüğü, ihanet, güç zehirlenmesi, hırs, kıskançlık devam ediyor.
"Kimseler uyumasın artık. Macbeth uykuyu öldürdü!
Evet, masum uykuyu,
Kaygılar yumağını çözen uykuyu,
Her günkü hayatın ölümünü,
Yorgunlukları yıkayan suyu,
Yaralı canların merhemini.
Yüce tabiatın baş yemeği,
Hayat sofrasının cana can katan ziyafeti.''"Kendini boşuna harcamış olur insan
dilediğine erer de sevinç duymazsa.Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa."
En son korona çıkmadan tiyatroya gitmiştim o kadar özledim kii. Tam sırası gitmenin artık :))
YanıtlaSilPandeminin izleri yavaş yavaş hayatımızdan uzaklaşırken tedbiri bırakmadan bir arada olmanın tam zamanı...
SilBen artık sadece hastanelerde ve kendimi biraz hasta hissettiğimde maske kullanıyorum...