elif in apartmanda yaşıtı bir arkadaşı var. sık sık gidip geliyorlar birbirlerine. aslında hoşnutum bu durumdan, çünkü yazın olduğu gibi her an dışarı çıkma şansımız olmuyor bugünlerde. ama beni rahatsız eden bir durum var ve ne yapmam gerekir, nasıl davranmam gerekir kestiremiyorum. mantığım ve duygularım malesef çatışma halindeler.
kızımın arkadaşı geldiğinde çoğunlukla kreşçilik oynuyorlar ve o öğretmen oluyor. elif ve eren ise öğrenci. bazen elif bu duruma karşı çıkıyor, o zaman elif de öğretmen oluyor ama kısa süre sonra tekrar öğrenci rolüne geri dönüyor. elif de öğretmen olduğu zamanlarda ise olan eren e oluyor. arkadaşıyla bir olup, eren i epeyce eziyorlar. arkadaşları, onlar üzerinde bir tahakküm kurarak sürdürüyor oyunu. bazen ceza veriyor, bazen kızıyor. bazen de şefkatli yaklaşıyor. eğer elif onun istediği şeyleri yapmak istemezse, elif i üzecek şeyler söylüyor. mesela "artık seninle oynamayacağım, bana x oyuncağı alacaklar sana vermeyeceğim.. vb" böyle durumlarda elif genelde geri adım atıyor, daha ılımlı yaklaşıyor ve çok etkileniyor, üzülüyor böyle tehditlere. o gittikten sonra elif le konuştuğumuzda "artık onunla oynamayacağını, hep onun istedikleri oyunu oynadıklarını" söylüyor. ben de bunu ona söylemesi gerektiğini ve eğer istemiyorsa onunla arkadaş olmak zorunda olmadığını söylüyorum.
ben sürece hiç müdahale etmiyorum, sadece izliyorum. böyle yapmam gerektiğini düşünüyorum ama içim içimi de yiyor. bir yandan diyorum ki böyle öğrenecek hayatı, her an benim korumamda olamaz, kişiliğini korumayı öğrenmeli, bir yandan da içimde susturamadığım endişeli bir anne "üzülüyor kızım, eziliyor oğlum" şeklinde konuşmakta...dün arkadaşlarımız geldi, gene kızımla aynı yaşta kızları var. biz büyükler salonda oturduk, 3 ufaklığın odada oynamalarını umarak. gene kreşçilik oynamaya başladılar. arkadaşımızın kızı biraz bağırarak, biraz kızarak, biraz da ceza vererek sert bir öğretmen tablosu çiziyordu. bir süre sonra kızım geldi yanıma, anne beni oyunlarına almıyolar diye. ben de hadi gel biz de seninle oynayalım bir süre, nasıl olsa birazdan seni özler ve gelirler dedim ama geldiklerinde biz de onları oyunumuza almayabiliriz diye ekledim. (şu an yaptığımın ne kadar yanlış olduğunu farkedebiliyorum ama o an elif in kendini biraz güçlü hissetmesini istemiştim) nitekim geldiklerinde elif, "hayır siz beni oyununuza almadınız ,ben de sizi almayacağım" dedi. ortamda hafif serin bir hava esti tabi...
açıkcası nasıl bir tutum izlemeliyim hala bilmiyorum. benim çocuklarım lider olsun, toplulukları peşinden sürüklesin, en önde gitsinler, oyun kurucu olsunlar falan gibi dertlerim yok. sadece ezilmelerini istemiyorum ve kendilerini korumalarını istiyorum... kolayca üzülmelerini değil, güçlü olmalarını istiyorum. ve bu konuda kafam oldukça karışık...
bence diğer çocuğu uyarmanız gerekir bak kızım yada oğlum bu şekilde davranma siz arkadaşşınız şu şekilde güzel güzel oynayın diye.çünkü o zaman çocuğunuzu sahipsiz bulup sürekli ezerler oda bir çocuk yaptığının yanlış olduğunu bilmiyor anlatırsanız oda öğrenir daha uyumlu olurlar
YanıtlaSilbir sorum olacak; çocuk kreşe gidiyor mu acaba?
YanıtlaSilbeyzanur uyarmam gerektiğini düşünüyorsun. sanırım sürekli yanlarında bulunmadan ara ara müdahale ederek bazı yönlendirmeler yapabilirim ya da yapmalıyım.... düşünceni paylaştığın için teşekkür ederim.
YanıtlaSilkırmızı woswos bu kreşçilik oyunu oynayan çocukların hepsi de kreşe gidiyor. eren de dahil olmak üzere. yani bir güç gösterisi haline getiriyorlar öğretmenliği sanırım. ama ben evde birebir elif le kreşçilik oynuyorum mesela. eren ve elif e siz öğretmen olun ben de çocuk olayım diyorum. hiç de böyle bağırıp çağırmıyorlar. aksine ben çocuk oalrak arıza çıkarıyorum. çok güzel sorun çözüyorlar, beni teselli edip, gönlümü alıyorlar. bu yaşta en çok oynadıkları oyun bu kreşçilik oyunu. eren le elif yalnızken de sık sık oynuyorlar evde.
Gerçekten insan böyle durumlarda ne yapacağını bilemiyor.Müdahele etmek veya sadece izlemek!!!
YanıtlaSilİtiraf ediyorum kızıma kırıcı davranışlarda bulunulan durumlarda ben o çocuğu uyarıyorum..O da yanlış davranışta bulunduğunu bilmeli..
Ne yazık ki böyle çocuklar büyüdüklerinde de aynı davranışlarını sürdürüyorlar ve bencil bireyler olarak hayatlarını mutsuz ve karşılarındakini kıskanarak onlar üzerinde egolarını tatmin ederek geçiriyorlar.Benim en çok korktuğum şeydir çocuğumun bencil bir birey olması...Ben burada hatayı anne ve baba da buluyorum.Çocuğu uyarmak ne derece etkili olur bilemiyorum nihayetinde sizin yetiştirdiğiniz bir çocuk değil ters tepkide yapabilir.Benim fikrim Elifin üzülmesindense arkadaşından biraz uzaklaştırın derim.
YanıtlaSilBen bu durumlarda çok müdahil olmamayı yeğliyorum Nihanım.Bir gün önce oyununa almak istemeyen arkadaşı ile bir kaç gün sonra şahane vakit geçirebiliyorlar.Kreş döneminde yaşamıştık ilk olarak bu sıkıntıyı.İkiz olan arkadaşları Talya ile oynamıyorlar Talya da bu duruma çok bozuluyordu.İçten içe bozulsam da pek renk vermedim.Onların ikiz oldukları için birbirlerine yettiğini vs anlattım dilim döndüğünce.Sonradan düşündüm herkes kızımı sevmek,oynamak zorunda değil.Bizler nasıl bazı insanlardan hoşlaşmadığımız gibi onlarında hoşlanmadığı insanlar olabilir.Bu kişi kızım da olabilir.
YanıtlaSilArkadaşları yaşıt ise ve fiziksel olarak birbirlerine zarar vermiyorlarsa çok müdahil olma derim.
bence de diğer çocuğu uyarmalısın tatlım...
YanıtlaSilYada bir süre görüştürmeyin...Annesiyle de konuyu konuşursun nedenini anlatırsın...
Şevvalin bir arkadaşı da her geldiğinde Şevvali tırmıklıyordu Sonra görüşmediler bir süre görüştüklerinde özlemişlerdi ve davranış bir daha tekrarlanmadı diğer çocuğa ve şevvale görüştürmeme nedeni anlatılmıştı...
zor durumlar bunlar...
Nihalim demişya Nihan'ım zor durumlar dye.. İnsan nasıl arada kalıyor, bir yandan mantığı araya girme diyor yahut makul birçözüm arıyor bir yandan şefkatli anne tarafı çocuğu çekip çevirmek istiyor.. Ben eskiden hiç araya girmezdim ama şimdilerde uyarıyorum ötekini tıpkı kendi çocuğumu uyardığım gibi.. Yani her zaman değilse de böyle.çünkü çok ezdirdim Selim'i daha önce içimde yara oldu o.
YanıtlaSilcalliou da da benzer bir şey vardı.çocuk hep ben diyordu.calliou ağlayarak annesine gitmiş ve o çocukla oynamak istemediğini söylemişti...bu duruma şahit olan çocuğun annesi çocuğunu uyarmıştı..."ne konuşmuştuk hani?sırayla..." gibi...yani yanlış davranışta bulunan çocuğu kendi annesi uyarmalı...elifi tanıyorum...yaşına göre çok hoşgörülü ,alttan alan,olgun bir çocuk...nasıl eren de hoşlanmadığı birşeye tepki verebiliyorsa arkadaşlarında da tepkisini koymasını öğütle...anlattığın olayda sert(kırıcı) olan arkadaşının kızı oyun alınmayan elif...bu işte bir terslik var...seninle oynamıyorum diyen elif olamalıydı...
YanıtlaSilsihirli günce, uyarmak gerektiğini düşünüyorsun sen de, yine de sanırım herkes bir bocalama yaşıyor bu tip durumlarda... teşekkürler...
YanıtlaSilkırmızı woswos ben de çocuklarımın çevresinde arkadaşları olsun istiyorum ve bencil insanların arkadaş sayısı çok az oluyor gerçekten. anne babadan mı kaynaklanıyor yoksa karakterlerinden mi bilmiyorum. sizin öneriniz benim de uygulamaya yakın olduğum birşey. yani görüşmelerine sınırlama getirmek... teşekkürler...
YanıtlaSilgülaycım benim de şuana kadar yaptığım bu. yani hiç karışmıyorum. fiziksel olarak zarar vermiyorlar evet ama psikolojik olarak iz bırakıyorlar işte.
YanıtlaSilnihal evet zor durumlar haklısın. bu yorumlar bana iyi geldi ama sanırım artık biraz daha etken bir rol oynayacağım bu buluşmalarda.
deli anne gene hep korkum kendi çocuğum için. şimdi arkadaşını uyarsam, hep benim korumama alışır kendini koruyamaz endişesi var, uyarmasam üzülüyor diye ben kendimi yiyorum. bir garip durum yani. dediğin gibi sonradan pişman olmak da var yani...
işte şöyle oldu abla, bir eren le bir olup elif i oyuna almama, bir elif le bir olup eren i oyuna almama durumu gibi... işte aktif çocuklar kendisi yönlendiriyo süreci. elif le konuşayım diyorsun. hoşuna gitmeyen şeyleri arkadaşını kırmamak adına da çok yapıyor çünkü. haklısın bir konuşayım ben.
YanıtlaSilÇocuğunuz için üzülmeniz anlayabiliyorum. ama bana kalırsa asıl durumu vahim olan komşunuzun çocuğu.
YanıtlaSileger bu sekilde sözel şiddet ve ceza içeren davranışlar sergiliyorsa bunu bir yerden modelliyordur. muhtemelen de bu okulda oluyordur. tabi ki bunlar sadece yazınızdan çıkardığım ipuçları ama arastırılması gerekir. çocugun bunu modellemesine sebep olan etmen ortadan kalkarsa, sorununuz da ortadan kalkar.
gba, haklısınız zaten çocuğun ailesi de aynı durumdan şüphelenip kreşle ilgili bir araştırmaya gittiler. teşekkür ediyorum ilginize...
YanıtlaSilçok fazla dile gelen, anneleri deliye çeviren, üzen, öfkelendiren, çaresiz bırakan, kaygılandıran bir konuya değinilmiş
YanıtlaSilbenim bu konuda görüşüm
çocuk oyunlarına müdahle edilmemesi yönünde, bir şartla fiziksel şiddet varsa
o zaman müdahale şart, çünkü şiddete sıfır tolerans
aynı şekilde bir anne diğer çocuğa müdahale ancak böyle bir şiddet görürse olmalı
bunun dışında çocuk oyunlarında aslına bakılırsa sıkça görülen çok doğal olan ve olması da gereken bu oyunlara yaklaşım ne olmalı daha uzunnnnnn yazacağım paylaşacağım
annekaleminden böyle güzel bir konuyu masaya yatırmış paylaşmamak olmaz, bu arada yeri gelmişken tüm annelere oyunun gücü (imge kitapevi) kitabını öneririm
oyunun gücü kitabını temin etmeye çalışacağım. aynı durum evet iki kardeş arasında da var. genellikle aynı şeyi istiyorlar ve bazen dengelemek zor oluyor...
Silben de şunu sorayım erkek çocukları bir araya geldiklerinde biraz sakin oynuyorlar belirli bir zamandan sonra güreşmek, savaşmak adı altında birbirlerini ittirerek, hafif yumruklaşarak oyun (kendilerince) oynuyorlar, buradaki müdahale ne olmalı??
YanıtlaSil