25 Haziran 2011

Kısa Notlar

Anne babalar; çocuğun yaşamında en önemli kişiler olduklarını ve çocuğa uygulanacak disiplini, ilişkilerini bozmayacak düzeyde kurmayı unutmamalıdır. İyi ve olumlu davranışlarda fazla sevgi gösterme veya kötü ve olumsuz davranışlarda sevgi esirgemesi de yanlış tutumdur. Sevgi, ayrı tutulup koşulsuz kılınmalıdır. Çocuk ne yaparsa yapsın, ana baba sevgisinden asla şüphesi olmamalıdır. Bu yüzden sevginin kesintiye uğramadığı bir disiplin yöntemi bulunmalıdır.
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Enerjinizi kızgınlık, öfke yerine; gülmeye eğlenmeye ayırın.
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Fonksiyonel ve sağlıklı ailenin özellikleri...
- Aile üyeleri birbirleriyle olmaktan zevk alırlar.
- Birbirlerini destekler ve cesaret verirler.
- Kendilerinin ve diğerlerinin sübjektif görüşlerine saygı duyarlar.
- Birbirleriyle açık iletişim içindedirler.
- Aile üyeleri iş yapmaktan kaçınmaz, sorumluluk alırlar.
- Anne baba için evlilik birinci derecede, ebeveynlik ikinci derecede doyum kaynağıdır.
- Aile üyeleri birbirine yakın olmakla beraber, kişisel farklılıklarına saygı duyarlar. Kişiler arasında kendiliğinden oluşan bir bağlılık vardır.
- Katı kurallar koymaktan çok yeni deneyimlere açıktırlar. Davranış kontrolünden çok her konuda fikir alışverişi vardır. Baskı, aşırı kontrol, üstünlük yoktur.
-------------------------------------------------------------------------------------------------
SÖZÜNÜZÜ DİNLEMİYORSA…
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır. Oysa, çocukların davranışları tamamen yaşa özgün ve olması beklenen davranışlardır. Yapabileceklerinin üzerinde beklentilerimiz olan çocuklarımızı söylene söylene kendimizden uzaklaştırır, sonunda da onlarla arkadaş olamamaktan yakınırız. Bir türlü dost olmayı beceremediğimiz çocuklarımız, sözümüzü dinlemiyor, diye kahrolur, hem kendi hem onların yaşantılarını berbat ederiz. Bu duruma düşmemek için, insanın yetenekleri ölçüsünde davrandığını kabul etmeliyiz. Bunun için, önce bu yeteneklerin neler olduğunu, nasıl ve ne zaman geliştiğini bilmeliyiz. Bilmeliyiz ki, çocuklarımızdan beklentilerimiz onların gelişim aşamalarına uygun olsun.
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Ebeveynler, çocuklarının kendi istedikleri gibi davranmamasını genellikle anlayamaz. Çünkü doğru nesneldir ve herkesin yeniden keşfetmesi gereksizdir, diye düşünülür. Çocuğun yanlışları deneyerek zaman kaybetmesi yerine bizim yönlendirmelerimizle, kısa yoldan doğruyu bulması daha kolay gibidir. Fakat bu durum, her ne kadar masum ve iyi niyetli olsa da, iletişimi engelleyen bir yaklaşımdır.
-------------------------------------------------------------------------------------------------
İNTİKAM ALMAK İÇİN
Çocuklar istemediklerini yapmaya zorlanırlarsa, istedikleri davranışları yapmaları engellendiğinde, adına intikam diyebileceğimiz karşı tepkiler verirler. Zorla uyumaya çalışılan çocuğun uyumamak için direnmesi, yemek yedirilmeye çalışılan çocuğun üstüne dökmesi, altını ıslattığı için azarlanan çocuğun bunu yapmaya devam etmesi gibi…
------------------------------------------------------------------------------------------------
BUNLAR ÇOCUKLARIN HAKKI:
• Her çocuğun içinden geldiği gibi davranmaya hakkı vardır.
• Her çocuğun kendi dünyasını keşfetmeye hakkı vardır.
• Her çocuğun kendi deneyimini yaşamaya hakkı vardır.
• Her çocuğun kendini ifade etmeye hakkı vardır.
• Her çocuğun hayata katılmaya hakkı vardır.
• Her çocuğun oyun oynamaya hakkı vardır.
• Her çocuğun hayal kurmaya hakkı vardır.
• Her çocuğun keşfetmeye hakkı vardır.
• Her çocuğun kirlenmeye hakkı vardır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Çocuğun üstüne düşmeyin, onunla ilgilenin.
--------------------------------------------------------------------------------------------------

Hayatın her alanında dengeli yaşamak gerekir. Aksi takdirde bir başka yaşam alanında harcanmayan enerjiyi çocuğa yöneltirsiniz. İş çok önemli olabilir ama yaşamın geri kalan alanları da çok önemli. Bir bakarsınız ki çocuk 15 yaşına gelmiş. Ve siz çocuğunuzun 3 yaşını sonsuza dek kaçırmışsınız.
--------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocukların benlik algıları hayatın ilk yıllarında anne babalarından aldıkları mesajlarla, akademik hayatta da öğretmenlerinden aldıkları mesajlarla şekillenir. Bu konudaki temel ilke esas olarak çocuğu değil, davranışı övmektir.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Genel olarak eğitimde, özel olarak yeni bir davranışın kazandırılmasında temel ilke yanlışların görülmesi ve düzeltilmesi değil, ‘doğruların farkedilmesi’ olmalıdır. Bir başka ifadeyle, eğitimde esas amaç, ‘yanlışların yakalanması’ olmayıp ‘doğruların yakalanması’dır.
-------------------------------------------------------------------------------------------------
ÇOCUĞA SAYGI GÖSTER!

Çocuğa derin bir saygı göster. Tanrı seni ev sahibi olarak seçmiştir. Çocuk çok kırılgandır, çaresizdir. Çocuğu aşağılamak çok kolaydır. Hiçbir şey yapamaz, öç alamaz, aynı şekilde karşılık veremez. Çocuğa saygı duyduğunda ona kendi fikirlerini dayatmaya çalışmazsın. Basitçe ona özgürlük tanırsın; dünyayı tanıma özgürlüğü. Dünyayı keşfetmek için onun giderek güçlü hale gelmesine yardım edersin ama ona talimatlar vermezsin. Ona enerji verirsin, ona güvence verirsin, ihtiyacı olan her şeyi ve onun dünyayı tanıması için senden çok uzaklara gitmesine yardım edersin. Çocuğu gerçekten seviyorsan, hatırlaman gereken bir şey daha var: Onun hiçbir şekilde ikiyüzlü olmasına asla yardım etme, hiçbir şekilde onu buna zorlama.
---------------------------------------------------------------------------------------------------

Sevgi yalnız öpmelerin, okşamaların sayısıyla ölçülecek bir duygu değildir. Onu açığa vurmanın çok çeşiti yolları vardır. Bir sıcak bakış, tatlı bir gülüş, bir dokunuş; sevgiyi sözlerinden ve yeminlerden daha etkili olarak belirtebilir. Çocuklar yapmacık sevgi gösterilerine kanmazlar. Sezmekte en az yanıldıkları şey de gerçek sevgi ve sıcaklıktır!
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Kaynak : Anne Olunca Anladım Çocuğum Büyürken,Çeşitli Makaleler

8 yorum:

  1. nihancım çok güzel bir yazı olmuş.bugünlerde gerçekten de ihtiyacım olan bir şeydi.teşekürler

    YanıtlaSil
  2. Galiba böyle yazılar okumak gerekiyor arada silkinmek için, bir süredir ara vermiştim iyi geldi.

    YanıtlaSil
  3. ayşe aynen canım benim de :( kendimi diyete aldım çocuklara bağırmamak ve sinirlenmemek konusunda...

    ömer tuna kesinlikle evet tüm bunları hepimiz çok iyi biliyoruz ama ara sıra okuyup üzerinden geçmek, hatırlamak şart...

    YanıtlaSil
  4. Nihancım,
    uzun zamandan sonra gelip böyle bir yazı okuyunca dedim ki:
    "kim bilir daha neler kaçırdım acaba?"
    eline sağlık çok yararlı bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  5. Teşekkürler bilgi için.

    YanıtlaSil
  6. damla :)) saol nazik iltifatın için :)))

    ela toprak ve biz bugünlerde ben de bu konularla ilgili olduğum için paylaşmak istedim, sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. Mükemmel bir yazı.
    Rahmetli Babaannemle sohbet etmiş gibi oldum. Çocuklara kızmaya hakkımız yokmuş onu anladım. tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil

haydi söyle :)