az sayıdaki şanslı anne dışında çocuk sahibi olup da uykuya hasret kalmayan, delik deşik uykulardan yakınmayan, yeter diye isyan etmeyen yoktur sanırım. ilk başlarda emzirme seansları yüzünden uykusuz kalırsınız, bunu gaz sancıları izler ve ardından karşınıza diş çıkarma ağrıları çıkar.
gecede dört beş kez uyanmaya razı ve iki saatlik kesintisiz uykuyu hayal bile edemezken; "ben yatağına koyuyorum sabaha kadar uyuyor, böyle alıştırdım" diyen annelere hem özenerek hem de içten içe kızarak bakarsınız. en başlarda çocuğun uyuması için her yol mübahtır. ayakta sallama, kucakta pışpışlama, yanında uzanma size zor gelmez. ama üç yaş sınırı aşılıp, gece uykuları düzelince bu kez kendi başına kendi yatağında uyumasını ve sabaha kadar yatağında kalmasını istersiniz. oysa bu yaşlardaki çocukların çoğu yanlarında uzanılarak uykuya dalar ve geceleri ya anne baba yatağını ziyaret ederler ya da onları kendi yataklarına davet ederler.
yorgun bir günün ardından çocuklar uyuduktan sonra kendimize ayıracağımız bir iki saatin kıymeti ise tartışılmaz. ancak çocuğumuzun yanına onu uyutmak için cin gibi uzanır, çoğunlukla ondan önce uykuya dalarız. hele ki iki çocuğunuz var ve bu ritüeli her ikisi için de uyguluyorsanız anne,çocuk ve baba,çocuk olarak saat dokuzda tüm aile uyumuş olma ihtimaliniz epeyce yüksektir.
3,5 ve 5 yaşlarındaki çocuklarım uyku vakti geldiğinde pijamalarını giyip, dişlerini fırçalıyorlar. seçtikleri birer kitabı birlikte okuyoruz. sonra iyi uykular dileyip, odalarından çıkıyoruz. beş yıl sonra tekrar sabaha kadar herkes kendi odasında ve yatağında mışıl mışıl uyuyor.
uyku sorunu yaşayanlara biraz tecrübelerimden bahsetmek istiyorum;
*çok ağlayan gazlı bir bebeğiniz varsa, onu geçici olarak rahatlatabilirsiniz. malesef mucize bir çözüm yok, sadece zaman... çocuğunuz büyüyecek ve bu günler geçecek...
*yatağına koyduğunuzda uyuyan bir çocuğuz yoksa; ayakta sallamak, kucakta pışpışlamaktan daha kolaydır.
*gündüz uykusunu azaltmak her zaman gece uyku kalitesini artırmayabilir.
*gece sık uyanma sorunu iki yaşından sonra çok büyük ölçüde azalacaktır.
*üç yaş sonrasında bir çocuğu kendi başına uyumaya ancak konuşarak ikna edebilirsiniz. hiçbir şey anlatmadan yataktan kalkan çocuğu tekrar yatağına götürmek iğneyle kuyu kazmaya benzer.
*gece uykusu öncesi sıcak temas ve sevgi sözcükleri hem ona hem size iyi gelecektir.
*uyku konusunda değiştirmeyi istediğiniz bir alışkanlık varsa; kararlı, sabırlı ve istikrarlı olmalısınız.
bizim yöntemimiz şöyle; pijama giyme ve diş fırçalamadan sonra hep birlikte kitap okuma, odalarındaki gece lambalarını açma, biraz sohbet, iyi geceler dileyip öpme ve odadan ayrılma; eğer kalkarsa yatağına geri götürme, gerekiyorsa iki dakika yanında bekleme ve uykusu olmasa bile yatağında kalmaya ikna etme şeklinde oldu. gece kendi yatağında kendi kendine uyuyan kızım bir süre sonra bizim yatağımıza gelme alışkanlığını kendiliğinden bitirdi. sonrasında ise eren ablasının izinden yürüyerek bu ritüele uymaya başladı.
sabahları işgünü tatil demeden hala 6 da uyanıp güne başlasalar da, şu anda hayalini bile kuramayacağım bir noktadayız. yıllar sonra akşamları kendimize ayırabileceğimiz bolca zamanımız var :)
gecede dört beş kez uyanmaya razı ve iki saatlik kesintisiz uykuyu hayal bile edemezken; "ben yatağına koyuyorum sabaha kadar uyuyor, böyle alıştırdım" diyen annelere hem özenerek hem de içten içe kızarak bakarsınız. en başlarda çocuğun uyuması için her yol mübahtır. ayakta sallama, kucakta pışpışlama, yanında uzanma size zor gelmez. ama üç yaş sınırı aşılıp, gece uykuları düzelince bu kez kendi başına kendi yatağında uyumasını ve sabaha kadar yatağında kalmasını istersiniz. oysa bu yaşlardaki çocukların çoğu yanlarında uzanılarak uykuya dalar ve geceleri ya anne baba yatağını ziyaret ederler ya da onları kendi yataklarına davet ederler.
yorgun bir günün ardından çocuklar uyuduktan sonra kendimize ayıracağımız bir iki saatin kıymeti ise tartışılmaz. ancak çocuğumuzun yanına onu uyutmak için cin gibi uzanır, çoğunlukla ondan önce uykuya dalarız. hele ki iki çocuğunuz var ve bu ritüeli her ikisi için de uyguluyorsanız anne,çocuk ve baba,çocuk olarak saat dokuzda tüm aile uyumuş olma ihtimaliniz epeyce yüksektir.
3,5 ve 5 yaşlarındaki çocuklarım uyku vakti geldiğinde pijamalarını giyip, dişlerini fırçalıyorlar. seçtikleri birer kitabı birlikte okuyoruz. sonra iyi uykular dileyip, odalarından çıkıyoruz. beş yıl sonra tekrar sabaha kadar herkes kendi odasında ve yatağında mışıl mışıl uyuyor.
uyku sorunu yaşayanlara biraz tecrübelerimden bahsetmek istiyorum;
*çok ağlayan gazlı bir bebeğiniz varsa, onu geçici olarak rahatlatabilirsiniz. malesef mucize bir çözüm yok, sadece zaman... çocuğunuz büyüyecek ve bu günler geçecek...
*yatağına koyduğunuzda uyuyan bir çocuğuz yoksa; ayakta sallamak, kucakta pışpışlamaktan daha kolaydır.
*gündüz uykusunu azaltmak her zaman gece uyku kalitesini artırmayabilir.
*gece sık uyanma sorunu iki yaşından sonra çok büyük ölçüde azalacaktır.
*üç yaş sonrasında bir çocuğu kendi başına uyumaya ancak konuşarak ikna edebilirsiniz. hiçbir şey anlatmadan yataktan kalkan çocuğu tekrar yatağına götürmek iğneyle kuyu kazmaya benzer.
*gece uykusu öncesi sıcak temas ve sevgi sözcükleri hem ona hem size iyi gelecektir.
*uyku konusunda değiştirmeyi istediğiniz bir alışkanlık varsa; kararlı, sabırlı ve istikrarlı olmalısınız.
bizim yöntemimiz şöyle; pijama giyme ve diş fırçalamadan sonra hep birlikte kitap okuma, odalarındaki gece lambalarını açma, biraz sohbet, iyi geceler dileyip öpme ve odadan ayrılma; eğer kalkarsa yatağına geri götürme, gerekiyorsa iki dakika yanında bekleme ve uykusu olmasa bile yatağında kalmaya ikna etme şeklinde oldu. gece kendi yatağında kendi kendine uyuyan kızım bir süre sonra bizim yatağımıza gelme alışkanlığını kendiliğinden bitirdi. sonrasında ise eren ablasının izinden yürüyerek bu ritüele uymaya başladı.
sabahları işgünü tatil demeden hala 6 da uyanıp güne başlasalar da, şu anda hayalini bile kuramayacağım bir noktadayız. yıllar sonra akşamları kendimize ayırabileceğimiz bolca zamanımız var :)
not: slingomom tarafından oluşturulan uykusuz anneler kulübü varmış, facebook ve tweetter da faaliyet gösteriyormuş :) yazı için görsel ararken buldum, fotoğraf sanırım kulübe ait.
Eyvah ne yapacağım ben. Uykuyu da öyle bir severim ki...işin kötüsü kocacığım da çok sever:)) daha çocuğumuz yok ama...Hakikatten çok büyük sorun uykusuzluk. Hadi bakalım bize de kısmet olursa bakalım biz neler yaşayacağız:))Değişik bir tecrübe olacağı kesin.
YanıtlaSilÇok sevgilerimle:)
İnanılmaz güzel geliyor kulağa sizin evdeki uyku öncesi ritüeli, hem de iki çocukla. Bazen çok istiyorum oğlumun kardeşi olsun, sonra çok korkuyorum şimdiki halimi düşününce ve ne yaparım diyorum ikinci geldiğinde. Tekrar ümitlenip, hevesleniyorum böyle yazılara denk geldiğimde.
YanıtlaSilçok güzel bir yazı olmuş,
sevgiler
sanki ben asla bu aşamaya geçemeyeceğim gibi geliyor:(((
YanıtlaSilçocuklar uyumaz... şarj olur!
YanıtlaSilHakikaten önemli bu "uyku düzeni" meselesi..İnsanın bütün gününü etkiliyo..Ben de yeni bir düzen oluşturma çabası içerisindeyim, artık 9 aya yaklaşan oğluma..
YanıtlaSilBu işte "Sabır, sabır, sabır" gerek..bunu iyi anladım..
Ben de senin gibi 3,5 yıl sonra yavaş yavaş ohh demeye başlayanlardanım.Aynen bahsettiğin sıralama ile uykusuz geceler yaşadık dediğin gibi tek ihtiyaç zaman..Ve biz de hala sabah en geç yedide ayaktayız bir de geç kalktığımız günleri görsek:))
YanıtlaSilçiçeklendim bence uykuyu seven bir bebeğim olsun diye şimdiden dua etmeye başla :)) canım korkma bir şekilde büyüyorlar, sevgileri herşeye değiyor :)
YanıtlaSilesra ikinci çocuk gerçekten büyük bir karar, zor ama bir o kadar da güzel :)
elif geleceksin merak etme :) bir yerde okumuştum 6 yaş civarındaki çocukların %95 inde uyku sorunu kalmıyormuş :) yani en kötü ihtimalle :))
syrakusa ha o doğru evet :))))
YanıtlaSilpenelope umarım istediğin düzeni oturtabilirsin, istikrarlı, sabırlı ve kararlı olunca yol katediliyor ama harekat planını iyi belirlemeli :)))
ikiz annesi ohh süper değil mi :))) gerçekten sabah uykularından geçtim şimdilik akşamların tadını çıkarıyorum :)))
Biz de dediğin gibi uyutuyoruz. Başlarda biz masal okurduk şimdi bazen o bize okuyor. Geçenlerde babası bu akşam gelemeyeceğim annen de sanırım uzanamayacak hadi kendin git oku biraz uyu dedi ida da baba gel konuş benimle geleceğe hazırla beni dedi. Koptuk gülmekten.
YanıtlaSilebru geleceğe hazırla demek :) iyiymiş gerçekten... büyüdükçe kolaylaşıyor bence, öpüyorum ida yı :)
YanıtlaSilUf harikaymış! Ama işte bu nooktaya nasıl geçeceğiz bilmiyorum..Ben konuşarak bu işe başlayabilirim..deneyebilirim de..Ama beni korkutan, Arda' nın biz çıktıktan sonra ağlaması veya bize bağırması (yanına çağırma babında) işte bu Aylin'in uyanması için feci olur..Ay ne bileyim, denemek lazım tabii..Peki sizinkiler aynı odada mı? Öyleyse ne zamandır??
YanıtlaSilıtır bizimkilerin odası ayrı, aynı odada değiller. ardayla baştan konuşarak bağırmaması sizi çağırmak istediğinde daha sessiz bir metodla bunu yapmasını falan kararlaştırabilirsiniz. ağlarsa kötü olur tabi ama genelde ağlamıyolar, kalkıp geliyor sırıtarak :))
YanıtlaSilben halüsinasyon noktasında vedalaşmıştım uykusuzluktan:) ve insan unutuyor ve bunlar geçiyor:))
YanıtlaSilay harika yaa ben de istiyorum. Benim anladığım bir rutin çok işe yarıyor. Darısı bizim başııza...
YanıtlaSilEvet eminim bin derden su getirerek soluğu yanımızda alacaktır..bahaneler tükeniyor bunlarda :) Yakın zamanda deneyeceğim..teşekkür ederim!
YanıtlaSilanne iş'te dibe vurmadan yukarı çıkılmıyor sanırım :)) ben de öyle :)
YanıtlaSilburcu olacaktır er ya da geç de, çeken biliyor işte zorluğunu, kesintisiz uykulu geceler diliyorum :)
ıtır cım kolay gelsin, bol sabırlar, bol uykular diliyorum :)