6 Mayıs 2019

Adana-Antakya-İskenderun

Çocuklarla birlikte iki gün izin kullanıp (Eren' in derslerimden geri kalacağım diye karşı çıkmasına rağmen), eğitim-öğrenim sadece okul sınırları içerisinde değildir, pratik teoriğe üstündür düsturu ile bir hayat aralığı yarattık.
Yönümüz Adana idi ancak yol üzerinde hep görmeyi düşündüğüm Tuz Gölü' ne denk gelince onu da aradan çıkardık:) Sonrasında Taş Köprü(Seyhan nehri üzerinde kurulu olan Taş köprü, Dünya’nın araç trafiğine açık en eski köprüsü ve Romalılar tarafından 2.yy’da inşa edilmiş), Seyhan Nehri(neyse ki baraj kapakları açık, Seyhan akıyor, derin ve berraktı) ve Sabancı Camii (Seyhan nehrinin hemen kıyısında kurulu olan Sabancı Merkez Camii Türkiye’nin ve de Ortadoğu’nun en büyük camii olarak bilinirmiş ve 6 adet 99 metre yüksekliğinde minaresi ile nehir kenarında hoş bir manzara sunuyormuş) ile Adana' ya merhaba dedik.
Şehir müzelerini görmeyi hep çok önemserim. Adana Şehir Müzesi yeni yapılmış, özenli bir müze olarak seyir rotamızda yerini aldı. Ancak şehir gezisi planında en uygun sıralamayı belirlerken beni dikkate almamalısınız çünkü örneğin, Taş Köprü' den sonra Ulucami, Ramazanoğlu Medresesi, Saat Kulesi, Kazancılar Çarşısı diye devam etmek daha fazla enerji tasarrufu sağlayacaktır.
Ve Sinema Müzesi; Adana' ya gelmişken biraz zaman ayırıp gezebileceğiniz hemen sonrasında ise müzeye bitişik olan Atatürk Evini ziyaret edebileceğiniz bir konumda. Merkez Park ise, gerçekten özenli, bakımlı, nehrin kenarında, şehrin merkezinde kocaman, yemyeşil, güzel bir dinlenme olanağı sunan bir park. 
Ramazanoğulları’nın geride bıraktıkları en önemli yapılardan birisi Ulu Camii ve Ramazanoğlu Medresesi yan yana. Saat Kulesi ve Kazancılar Çarşısı da gezebilmek için buraya yakın bir konumda. (1881 yılında inşaatı başlanıp hemen 1 yıl içerisinde bitirilerek 1882 yılında hizmete açılan saat kulesi, Türkiye’nin en uzun saat kulesiymiş:) Biz her acıktığımızda Adana kebap ve ciğer yiyerek (dört taraftan gelen kebap kokuları nedeni ile tokluk hissi yaşamanızın olanağı pek yok- İştah Lokantasını ve Birbiçeri tercih ettik) Adana ile hasbıhalimizi Seyhan Gölü yakınlarında Tahta Masa Restoran' da göl manzarası ve gün batımı ile sonlandırdık. 
Sabah gözlerimizi güzel bir baraj gölü (Çatalan) manzarasına ve yemyeşil bir doğaya açtık. Kahvaltı sonrasında ise durmaksızın soluğu Antakya' da aldık. Antakya aynı anda katolik-ortodoks kilisesi, cami ve havrayı görebilme imkanı ile bizi büyüledi. 
Saint Pierre Kilisesi, Stauris Dağı'nın batısında kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9.5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde bir mağaradan oluşmaktadır. Antakya'daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu mağara Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilir.
Çok merak ettiğimiz St.Pierre Kilisesi' ni ziyaret ettik ve eşsiz bir şehir manzarası izledik orada. (Elif bana ''nasıl ergen pozu verilir'' öğretiyor:) Anne ya sırtın dönük olacak ya da yüzünü kapatacaksın) Sonrasında ise Hatay şehir müzesi oluyor durağımız.
Hatay Müzesi inanılmaz mozaikleri ile şu ana kadar gördüklerim içerisinde gerçekten en önemli yere sahip olan müzelerden biri olarak kalacak. Çok etkilendiğimi ve zaman konusunda biraz daha rahat olsak burada daha çok uzun saatler geçirebileceğimi söylemek istiyorum. Kafatası biçimlendirmeyi hiç duymamıştım ve çok ilgimi çekti. MÖ 500 yıllarında bebeklerin henüz kemikleri tam sertleşmemişken sıkıca sararak uzun kafatası yapıyorlarmış. Estetik anlayışının değişkenliğini gözler önüne seren bir uygulama.
Antakya' nın arka sokaklarında keşfedecek onlarca kafe ve geleneksel Antakya evleri var. Burada da künefe için Yusuf Usta' yı,  tepsi kebabı için Pöç Kasap' ı tercih ettik:) Sonrasında yaşadığımız zaman sıkışıklığı nedeni ile Saman Dağı ve Harbiye Şelaleleri arasındaki tercihimizi 'şelaleler' olarak kullandık. Eğer Hatay' a yazın gelirsem sanırım bu şelalelerden dışarı adımımı atmam, bu bölgenin diğer yerlere göre oldukça serin olduğunu söylemeliyim.
Geceyi Arsuz' da geçirip, gözlerimizi bu kez denize açıyoruz. Arsuz' un okyanusu andıran denizini ve sahilini çok sevdik. Hatta o kadar sevdik ki ayaklarımızı denize sokmaya karar verip bir süre sonra işi yüzmeye vardıracak kadar :)) Erken yüzme deneyimi sonrasında ise İskenderun' a geçip Deniz Müzesini geziyoruz.

Burada en çok ilgimi 'usturlab' aleti çekti. Usturlab astronomi ölçümlerinde kullanılmış tarihi bir ölçüm cihazıymış. Güneş, Ay, gezegen ve yıldızın konumlarını belirlemek için kullanılıyormuş. Masif dümene ise bayıldım kesinlikle eve bir tane almak istiyorum:)

Şehitler Anıtı' nı da gördükten ve İskenderun sahilini dolaştıktan sonra Payas' a devam ediyoruz.
Son olarak Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi ve Payas Kalesini görüp dönüşe geçmeyi planladık.
Istanbul – Halep – Sam – Hicaz yolu üzerinde, Hac ve Ipek Yolu kervanlarının kesistigi noktada yer alan bir menzil külliyesi olarak insa edilen bu eser, devrin kudretli sadrazamı Sokollu Mehmet Pasa tarafından 1574 yılında Mimar Bası Mimar Sinan’a yaptırılmıstır. Payas’taki Külliye, Türk – Islam Mimarisi’nin en güzel ve en güzide eserlerinden birisidir. Insa tarihi, Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dedigi Edirne Selimiye Camii ile es zamanlı olması sebebiyle, bu nadide eser onun mimarlık birikiminin bir özetidir.
Kesinlikle yolunuz düşerse Payas' a uğrayıp bu Külliyeyi ziyaret etmelisiniz. Daha düşük bir beklenti ile gidip bu harika eser ile karşılaştığımızda iyi ki gelmişiz diye düşündük. Külliyenin restorasyonu tamamlanmış, kalenin bir bölümü ise hala yapım aşamasında. Orası da bitirilip, gezintiye açılınca çok daha güzel olacak.

Gezimizi tamamlayıp, Niğde üzerinden (Niğde' de yaşayan kardeşimi de ziyaret edip) dönüşe geçiyoruz. Bu gezilerin çocuklara çok şey kattığını düşünüyorum. Hem oldukça istekliler hem de keyifle eşlik ediyorlar bize. Bu ön tatil simülasyonundan sonra okula ve işe dönüş biraz zor olsa da birlikte harika üç gün geçirdiğimizi söyleyebilirim. Ayrıca tarihi yerleri ve müzeleri gezmeyi sevenlere 'müze kart' ın çok işime yaradığını ekleyerek yazımı sonlandırmak istiyorum. 

22 yorum:

  1. Ne iyi etmişsiniz, harika ve dopdolu bir gezi olmuş, darısı başımıza :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuzey Ege' nin yerini tutmasa da yine de güzeldi Derya' cımmm :))) Teşekkürler:)

      Sil
  2. ne kadar güzel bir gezi yazısını olmus kalemine saglik canim 😊

    YanıtlaSil
  3. Eski Ramazanlar mim yazımı hazırladım ve sizlerin beğenisine sundum. Okumak için lütfen blogumu ziyaret ediniz.

    YanıtlaSil
  4. Harika bir gezi olmuş. Fotoğraflar o kadar çok ki okumasını çok daha keyifli kıldı. Size misafir olmuş, sizinle gezmiş gibi olduk. Ne mutlu =) Kaleminize sağlık. Nice gezmeleriniz olsun =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, asıl bana ne mutlu :)))

      Sil
  5. Biz de ekim ayında böyle bir tur yapmıştık.Güzel yerler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ekim' den önce de gitmemek lazım sanırım çünkü Mayıs başı bile epeyce sıcaktı :))

      Sil
  6. Görmek istediğim şehirlerden. Gezmiş kadar oldum. Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  7. Herbirine gittim gezdim ama sizin ayrıntılı gezinize hayran kaldım. Çok yüzeysel gezmişim meğerse ben. Keyifli nice gezilere :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gitmeden önce biraz ders çalışmak gerekiyor önemli yerleri atlamamak için :))) Baya bir çalışıp not ve rota çıkardık ayrıca mola verilecek, yemek yenilecek yerleri de baştan planlayınca epey bir verimli geçiyor gezi :)))

      Sil
  8. The holiday location is very pleasant in Adana ...

    I like to see the cleanness of the river and many relics of ancient buildings.
    That is very beautiful.

    Greetings from Indonesia

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. I hope you can see these places one day. Yours...

      Sil
  9. Ben de gezilerin çok öğrettiğini düşünüyorum; her yaştaki insana :) Adanayı çok severim.. Çok gittim-giderim dostlarım var orda.. Şehir olarak çok güzel, insanları da. Sinema müzesine bayılmıştım sanırım 2016daki gidişimde gezmiştim. Hatay çok güzel ya! Harbiyeye bayılmıştım! Hele orda bir kebap yemiştim hala aklımdadır :D Samandağ civarı da güzeldir; titus tüneli mesala görülmeli.. İskenderuna gitmek nasip olmadı bir gün oraya da gitmek istiyorum inşallah :) 'usturlab' benim de çok dikkatimi çekti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bahsettiğiniz yerlerden zaman kısıtlaması nedeni ile göremediğimiz yerler oldu. Siz o bölgeye oldukça hakimsiniz gerçekten :)))) Titus Tüneli' ni baya merak etmiştik örneğin. Umarım bir gün tekrar gidebilir ve görebilirim :)
      Teşekkür ediyorum:)

      Sil
  10. sizin bu aile ve tatil hallerine bayılıyoreeee :)

    YanıtlaSil
  11. E ben bu yazıya yorum yazdım sanıyorum, yazmamış mıyım :)

    Bence de çocukların gezerken öğrendikleri şeyin yerini hiçbir şey tutamaz. Hiç de okuldan geri kaldılar diye düşünmüyorum :)

    Harika bir gezi olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle düşünüyordum ama ''Gözün Yapısı'' başıma bela oldu sonra :)) Tam o gün işlemişler bir türlü oturtamadık sonra o konuyu :)))
      Çok teşekkürler Handan' cım ♥♥♥

      Sil

haydi söyle :)