12 Aralık 2021

Amadeus

18. yüzyılda Viyana'da yaşayan efsane besteciler Wolfgang Amadeus Mozart ile Antonio Salieri'nin çatışmasını ele alan, Peter Shaffer’in yazdığı, usta yönetmen Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği Amadeus oyununun başrollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri), Okan Bayülgen (Wolfgang Amadeus Mozart) ve Özlem Öçalmaz (Costanze) üstleniyor.
Kalabalık oyuncu kadrosu, 12 kişilik koro ve 10 kişilik canlı orkestradan oluşan 35 kişilik dev ekibiyle sezonun en çok ses getirecek prodüksiyonlarından birisi olarak gösterilen Amadeus, 11 Ocak’ta Uniq Hall’da prömiyer yapıyor.
1984 yılında Milos Forman’ın yönettiği sinema filmiyle “En İyi Film” ve “En İyi Uyarlama” dahil olmak üzere toplam 8 dalda Oscar kazanan Amadeus, tiyatro uyarlamasıyla sezon boyunca sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.
Dünya müzik tarihine yön veren deha Mozart, gündelik yaşamında sıradışı karakter olarak yaşamdan hayli kopuk bir hayat tarzı sürdürmektedir. Yeteneğini dışa vurmak için ilginç bir yol seçen sanatçı, eksantrik davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getirmiştir. Yaşamı ile müziği zıt kutuplarda ilerleyen Mozart, yeteneğini sergilemek için gerçek üstü hareketlerde bulunur. Adeta bir "tutunamayan" profili çizen Mozart, bu sağlıksız yaşamı yüzünden Salieri'yi endişelendirmektedir. Mozart’a göre çok daha disiplinli ve müzik konusunda hırslı olan Salieri, müziğin tanrısı kadar başarılı olamamaktadır. Bu düşünceler zamanla farklı bir ilişki kurmalarına neden olur... Müzik konusunda yüce bir yeteneğe sahip olan Mozart ile Salieri’nin ilişkisine odaklı bir başyapıt. Sanat ile sanatçının kişiliği arasındaki ilişkiye odaklanan ve usta müzisyenin yaşamını, Salieri üzerinden anlatan bir klasik.
 
Oyunu 13 Kasım' da Ankara Congresium salonunda izlediğimi belirterek başlamak istiyorum. Çok uzun süre öncesinden tiyatro izleme kriterlerinin biraz üzerinde bir ücret ödeyerek bilet satın almıştım. Amadeus, biletleri çok hızlı tükenen bir gösteri. Öyle ki 3.200 kişi kapasiteli, Ankara' nın en büyük oditoryumunda tek bir boş yer olmadığını söyleyebilirim. Bu kadar büyük salonların tiyatro gösterileri için çok uygun olmadığını düşünüyorum. Keza pandemi döneminin sonlarında açık alanlarda gösterimi olan örneğin 'Zengin Mutfağı' nda da tiyatro salonu hazzını alamamıştım ki alınmasının da mümkün olabileceğini sanmıyorum. Burada da devasa salonun dev sahnesinde, sanatçıların mimiklerini göremeden, mikrofonla oynanan bu oyun tiyatro sıcaklığını veremedi. Gösteri yeri planlamasında en uzak izleyici koltuğunun sahne ile mesafesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyorum ve bu nedenle sanatın ticari kaygılara kurban edildiğini hissettiğim bir akşamdı.  
Ancak tüm olumsuzluklara rağmen usta yönetmen Işıl Kasapoğlu rejisi ve Çolpan İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu, Piu Entertaiment iş birliği ile, baş rollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri), Okan Bayülgen (Wolfgang Amadeus Mozart) ve Özlem Öçalmaz (Costanze)' ın paylaştığı bu büyük prodüksiyonu kaçıracak değildik :)
1984 yapımı aynı isimli sinema filmi de bulunan eserde, müzik konusunda yüce bir yeteneğe sahip olan genç besteci Amadeus Mozart ile kendini sanatında ispatlamış sarayın müzik yöneticisi Antonio Salieri’nin ilişkisi anlatılıyor. 18.yy Viyana' sında geçen oyunda, şehre Mozart' ın gelmesi ile Salieri' nin içerisine düştüğü kıskançlık duygusu, Tanrı tarafından Mozart' a bahşedilen üstün yaratıcılık ve yetenek karşısında hissettiği isyan ve bununla başa çıkmaya çalışması iç konuşmalar ve anlatılar ile izleyiciye aktarılmaya çalışılıyor. Saraydaki konumunu da kullanarak dost görünümü altında Mozart' ı sabote etmesi ve giderek dozu artırması, 36 yaşında evinde vefat eden Mozart' ın ölümünden Salieri' yi sorumlu tutmamıza neden oluyor. Gerçekte hezeyanlarla dolu, uçuk kaçık, tutarsız bir kişilikte olan Mozart' ın frengiden mi yoksa Salieri' nin zehirlemesi sonucunda mı öldüğü konusunda kesin bir yargıya varılamamış ancak oyun kurgusu ikinci senaryo üzerine oluşturulmuş.
  
Okan Bayülgen' in Mozart canlandırmasını çok başarılı bulduğumu, Selçuk Yöntem' i de sahnede izleyebilmekten büyük mutluluk duyduğumu söyleyebilirim. Oyunda ilk sahne açılışından finale kadar Salieri anlatıcı oluğu için Selçuk Yöntem' i sahnede daha çok görüyoruz. Özlem Öçalmaz' ın Costanze performansının ustaların gölgesinde kalmadığını düşündüğümü de eklemek isterim. Çok büyük emekler verilerek hazırlanmış projede aryalar enfesti, tam bir müzik ziyafetiydi. Dekor, kostümler tek bir eleştiri getirilemeyecek ölçüde başarılıydı.
Çok başarılı ve uzun süre etkisinde kalabileceğiniz unutulmayacak bir müzikaldi.
Fırsat bulursanız kaçırmayın derim :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

haydi söyle :)