25 Aralık 2021

Periferi

PERİFERİ - ANKARA DTBüyük Oyunu - 2 Perde - 2 saat 15 dakika
Yazan Pembe Akgün - Yönetmen Betül Feyizoğlu Gökçer
OYUNCULAR:
Sara Ana Ferahnur Barut
Bhuva Mehmet Gürkan
Aloya Esin Ercan
Stein Hasan Çağrı İlikoğlu
Juno Doruk Altunkaya
Murdori Ömür Özkapıcı
Koiçe Serpil Servili Çağıran
Putrika Elif Şeker Saka / Betül Feyizoğlu Gökçer
Karesti Zuhal Taşar
Hanro Nesip Volkan Akün
Majula Cem Sel
Tulya Öykü Kaya
Angar Atakan Ertan
Paletsi İlyas Zeki Karaca
Yüzbaşı Fatih Evren Dalkıran
1. Asker Aykut Züngür
2. Asker Ali Baran Gökçer
3. Asker Fatma Dadağlıoğlu
1.Çingene Kadın Nurefşan Deniz Binici
2.Çingene Kadın Ayşenur Yaman
OYUNUN KONUSU
Oyun 2. Dünya Savaşı sonrası Almanya'da göçebe olarak yaşayan bir çingene obasının hikayesini anlatmakta. Nazi Almanya’sında gerçekleşen çingene soykırımının travmasını hala yaşayan çingeneler bir taraftan ulus devlet sınırları içinde kendi kimliklerini korumaya çalışırken aynı zamanda hayatta kalabilmek için mücadelelerini sürdürmektedirler. Obada yaşayan bir çingene kızı ile bir Alman askerinin yaşadığı aşk ise çingenelerin dışarı ile olan çatışmasını daha da gün yüzüne çıkaracaktır. Çingeneler üzerinden öteki sorununu evrensel bir şekilde anlatan oyun hem bizim ötekilere olan bakışımızı hem de onların dışarıya olan bakışını gözler önüne seriyor.
Öncelikle 'periferi' kelimesi Türk Dil Kurumunda; dışta kalan bölge, merkezden uzak olan yerleşim yeri, olarak geçiyor ve genellikle merkez-periferi karşıtlığı içerisinde kullanılıyormuş.

Temsil Cüneyt Gökçer Sahnesinde gösteriliyor. Yine benim çok sevdiğim kostümlü orkestra eşliğinde.  Bilet bulma güçlüğünü ve genellikle kapalı gişe oluşunu düşünürsek, Ankara izleyicisinden büyük beğeni aldığını söyleyebiliriz. Oyun başlamadan on dakika kadar önce oyuncular ve orkestra salonun girişinde bizleri karşılıyorlar. İzleyicilerin oyuncular ile oyun öncesindeki bu buluşması çok sıcak ve sempatikti.
Temsilin +13 kategorinde yer almasını, metnin argo içerikli olmasına, oba erkeklerinin uğursuzluktan kurtulmak için yaptıkları yere tükürme hareketine ve oyun sırasında silah kullanımına bağlıyorum. Ancak yine de yaş sınırının biraz yüksek tutulduğunu düşünüyorum.
  
Oyucuların iki usta oyuncu dışında neredeyse tamamı gençlerden oluşuyordu. Bu sezon oyunlarının genelinde benzer bir izlenimim var ve bu durumun tiyatro adına olumlu olduğunu düşünüyorum. Kadronun tamamının bir bütünlük içerisinde ve oldukça başarılı olduğunu ancak Aloya canlandırması ile Esin Ercan' ın parladığını söylemeliyim. Salonun tüm atmosferini değiştiren ağıt sahnesinin ise çok etkileyici bir performans olduğunu düşünüyorum. Çeribaşı Bhuva karakteri ile Mehmet Gürkan da oldukça başarılıydı. Ve Murdori' ye hayat veren küçük oyuncumuz Ömür Özkapıcı' ya da dikkat çekmek istiyorum. Ayrıca Sara Ana rolü ile Ferahnur Barut' un anlattığı hikayeler ve hikayelerin arka planda canlandırılması da oldukça güzeldi. 
Metin yazarının Türk olması çevirilerde karşılaştığımız pek çok sorunu ortadan kaldırmış. Oyunu izlerken bunu çok net hissedebiliyorsunuz. Anlatılan hikaye bizim kültürümüzde ve coğrafyamızda yaşanmasa da, karakterlerin isimleri Türkçe olmasa da dilde her şey öyle yerli yerinde ki... Espriler, diyaloglar akıp gidiyor oyunda. Çok sürükleyici bir oyun olduğunu yeri gelmişken söyleyeyim. Zaman danslarla, müzikle, hikayelerle, yaşanan olaylarla su gibi geçiyor.
Oyun dekorunda sahnede yer alan bazen çadır, bazen nehir, bazen, dağ olan perdelerin oldukça yaratıcı ve çok etkin kullanıldığını düşünüyorum. 
İkinci Dünya savaşı sırasında Almanya' da bir Çingene obasında ataerkil ve teokratik bir düzen içerisinde yaşananlar; ötekileştirme ve kültürel sınırlar üzerinden işlenirken, izleyiciyi içine almayı başarıyor. Murdori' ye hiçbir doktorun bakmamasına, Çeribaşı' na köylülerin yiyecek satmamasına, Majula' nın platonik,  Aloya ve Stein' in imkansız aşklarına üzülüyorsunuz. Düğün günü eğleniyor, askerler obayı dağıtırken sinirleniyorsunuz. Hele Aloya o ağıtı okurken o zaman işte, onlardan biri oluyorsunuz.  

Bu oyunun sezonun lokomotifi olduğunu ve kesinlikle izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. 
Alkışlar Periferi' ye kostümden müziğe dekordan rejiye hepsine :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

haydi söyle :)