Yazan İstvan Örkeny
Çeviren Hilmi Ortaç
Yöneten Adnan Erbaş
OYUNCULAR:
Binbaşı Tolga Tuncer
Bayan Tot Elvan Eker
Bay Tot Şıvan Binici
Agika Müjgan Aksoy
Postacı Ali Karaca
Papaz Tomaji Murat Kesim
Vidanjör Sahibi Onur Kayabaşı
Geza Gizi Yağmur Evin
Profesör Cipriani Akın Berk Sağıroğlu
Doktor Alfred Eggenberger Kadircan Şeren
Komşu Lörinczke Hakan Sağlam
Petra Begüm Sarp
OYUNUN KONUSU
Yağmurlu bir sonbahar akşamında bir son dakika kararı ile Ankara Büyük Tiyatro' da izledim oyunu. Temsil geçen yıl pandemi nedeni ile prömiyer yapıp kısa süre gösterimde kalabilmişti.
Oyun Macaristan'ın II. Dünya Savaşı'nda mağlup olmasından sonra Sovyetlerin Macar topraklarını işgal ettiği dönemlerde geçiyor. Macar yazar İstvan Örkeny' in metni, olayları durum komedisi yolu ile trajikomik bir hale getirerek izleyiciye aktarmayı denemiş ki bu benim en sevdiğim tarz.
Sakin bir Macar köyünde yaşayan Tot Ailesinin oğulları savaşa gitmiştir. Gönderdiği mektupta komutanı olan Binbaşının hava değişimi için aldığı iki haftalık izni onların yanında geçirmesi konusunda kendisine ısrar ettiğini ve Binbaşının ilk tren ile gelmekte olduğunu haber verir. Tot Ailesi Binbaşıyı mümkün olan en mükemmel şekilde ağırlayabilmeyi bu şekilde oğullarının askerde bir parça daha rahat olabileceğini düşünmektedir.
Oyunu izlerken Binbaşı geldikten sonra yaşananların alt metinlerinin de çok derin olduğunu düşündüm. Olayların akışı ve görünen tarafı durum komedileri üzerinden yürütülen bir kara mizah iken düşündüren yanı olmasını istediğimiz şeyler için verebileceğimiz tavizlerin biçimi ve boyutu ile ilgiliydi. Sıcak savaşın etkisinde olan ve olaylara bakışı da bu şekilde olan bir askerin tuhaflıklarının zamanla benimsenmesi, Tot Ailesi bireylerine ne kadar saçma ve anlamsız gelse de Binbaşının taleplerini yerine getirmeye çalışmaları, direnç gösteren babalarını her tepkisinde askerdeki oğullarını hatırlatarak engellemeleri gibi nedenler izlediklerimizin ne kadar komik olsa da savaşın hissettirdiği çaresizliği ve hüzünlü yönünü hep aklımızda tutmamızı sağlıyordu. Ayrıca Binbaşının mesajları da durup dinlemeyi gerektiriyordu. ''Akşamları burada ne yaparsınız, boş duran bir insan sürekli düşünür ve düşüncelerinde kaybolur ve mutlu olamaz, bu sakıncalıdır, insanlara yapılacak işler verilmelidir'' gibi tahliller dikkat çekiciydi. Metni ve kurguyu kesinlikle çok beğendim.
Oyunculukları enfes buldum. Baba Tot canlandırması ile Şıvan Binici çok inandırıcıydı. Ancak kız kardeş Agika rolü ile Müjgan Aksoy' un parladığını söyleyebilirim. Ses tonu, duruşu, mimikleri, duygu geçişleri ile muhteşemdi. Ayrıca oyunda akılda kalıcı bir karakter de Postacı rolü ile Ali Karaca' ydı. Diğer yan roller de çok çok başarılıydı. Profesör, komşular, rahip hepsi tam bir sinerji içerisindeydi. Sadece Anne Tot canlandırması ile Elvan Eker oyunculuğunun biraz geride kaldığını söyleyebilirim. Tolga Tuncer' in Binbaşı canlandırması o kadar doğal o kadar inandırıcıydı ki, tek kelime ile bayıldım.
Orkestra harikaydı, oyunun içerisinde her yerde tam bir bütünlük içerisindeydiler. Orkestranın kostümleri ile oyuna dahil edilmesini çok seviyorum. Son derece akıcı herkesin beğenisine hitap edebilecek, sekiz yaş üzeri çocuklarla da rahatlıkla izlenebilecek başarılı, emek verilmiş bu harika oyunu ilk fırsatta izlemenizi öneririm.
İyi ki tiyatro var :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
haydi söyle :)