*çocuklar depremden çok onun getireceği belirsizlikten korkarlar. depremle ilgili onları bilgilendirmek, deprem sonrası da onun yanında olacağınızı, yalnız bırakmayacağınızı söylemek önemlidir:
"-senin yanında olacağım.
-seni korumak için elimden geleni yapacağım.
-evet, deprem tehlikeli bir şey ama birlikte olursak ve birbirimizi dinlersek başımıza kötü şeyler gelmesini önleyebiliriz. " gibi cümeleler yardımcı olabilir.
*okul öncesi dönem çocukları, yaşanılan olumsuzluklarda kendilerini suçlama eğilimindedirler. "ben yaramazlık yaptığım için deprem oldu" diye düşünebilirler. bu nedenle herhangi bir olumsuz davranışta ve hiç bir koşulda çocukların davranışlarının bir sonucu olarak deprem dile getirilmemeli; böyle bir düşünce hissedilirse gerçek olmadığı anlatılmalıdır. depremin davranışlarımızdan bağımsız, şimşek çakması, gök gürlemesi kadar olağan ama daha nadir olan bir doğa olayı olduğunu anlatmak gerekir.
*depremle yaşamak zorunda olduğumuz bu ülkede, çocuklarımıza doğru bilgiler vererek, ileride deprem ruhsatlı evlerde oturmalarını, deprem çantası hazırlamalarını ve gerekli tedbirleri alarak en az hasarla kurtulmalarını sağlayabiliriz.
dün kreşte deprem konulu bir tiyatro gösterisi vardı. akşam da velilere özetle bunların yazılı olduğu birer broşür verdiler. içinde bürokratları, iş adamlarını, mühendisleri, denetmenleri barındıran bu nesil, umarım deprem bilinciyle büyür.
-evet, deprem tehlikeli bir şey ama birlikte olursak ve birbirimizi dinlersek başımıza kötü şeyler gelmesini önleyebiliriz. " gibi cümeleler yardımcı olabilir.
"-korkacak bir şey yok, bir şey olmayacak" yerine "-evet korkman doğal, fakat bununla başedebiliriz, kendimizi koruyabiliriz." demeliyiz.
"-yapabileceğimiz bir şey yok, bu olacak, engelleyemeyiz" demek, güven duygusunun sarsılmasına ve bir deprem fobisi oluşturulmasına neden olabilir.
*okul öncesi dönem çocukları, yaşanılan olumsuzluklarda kendilerini suçlama eğilimindedirler. "ben yaramazlık yaptığım için deprem oldu" diye düşünebilirler. bu nedenle herhangi bir olumsuz davranışta ve hiç bir koşulda çocukların davranışlarının bir sonucu olarak deprem dile getirilmemeli; böyle bir düşünce hissedilirse gerçek olmadığı anlatılmalıdır. depremin davranışlarımızdan bağımsız, şimşek çakması, gök gürlemesi kadar olağan ama daha nadir olan bir doğa olayı olduğunu anlatmak gerekir.
*depremle yaşamak zorunda olduğumuz bu ülkede, çocuklarımıza doğru bilgiler vererek, ileride deprem ruhsatlı evlerde oturmalarını, deprem çantası hazırlamalarını ve gerekli tedbirleri alarak en az hasarla kurtulmalarını sağlayabiliriz.
dün kreşte deprem konulu bir tiyatro gösterisi vardı. akşam da velilere özetle bunların yazılı olduğu birer broşür verdiler. içinde bürokratları, iş adamlarını, mühendisleri, denetmenleri barındıran bu nesil, umarım deprem bilinciyle büyür.
Ne güzel yazmışsın Nihancım. Tam da dün iş yerinde bu konuyu konuştuk arkadaşlarla.
YanıtlaSilÖnce büyükler bilinçlense de çocuklara da doğru bilgiler verebilse. Çevreme bakıyorum da, kimse deprem gerçeğinin farkında bile değil...
ayyy Nihanım yaa,inşallah deprem kelimesinin anlamını yaşayarak öğrenmez yavrularımız;Allah muhafaza...
YanıtlaSilÖperim seni ve kuzularını...
eminecim fazla düşününce de insan psikopata bağlıyor böyle şeyleri. sadece olay anında ya da konu açılınca söyleyebilecek bir kaç söz kalsın kulağımızda...
YanıtlaSilgönülcüm amin canım temennimiz o yönde kesinlikle...
Anne olarak paronayak hallerimizi bir yana bırakırsak (bende pek zor ya) ne kadar şanslılar değil mi Nihancığım? Herşeye hazırlamaya çalışıyoruz onları dilerim hiç karşılaşmasınlar yine de.
YanıtlaSilAraç kaskosu gibi:)
ebru yaa çok mu abartıyoruz acaba?? kaskolu çocuklarımız ve bastırılmış ortayaşımız ile başbaşa kalmayalım sonunda :)
YanıtlaSilah bilmiyorum ki ben de çok korkuyorum:) uğraşlar mı edinsek kendimize:))
YanıtlaSilebru sağlıklı olan o olacak sanırım :))
YanıtlaSil