Oyun, 1943 yılının mart ayında Stalingrad’ın doğu bölgesinde Rus kontrolünde bulunan ve Alman savaş esirlerinin bulunduğu küçük bir tutuk evinde geçer.
Alman hücum kıtaları bu sıralarda Stalingrad dolaylarından çarpışarak Berlin’e doğru çekilmeyi sürdürmektedirler.
Olayın geçtiği tarih Almanların, Stalingrad’ı bir milyona yakın askerle ısrarla kuşatmak istediği, fakat taktik hatalar ve ısrar sonucu kaybetmeye başladığı dönemde geçer. Hızla büyük Nazi rüyası sona doğru sürüklenmektedir. Bu sırada Alman 22. tabur komutanı olan Binbaşı ve aynı birlikteki bir Başçavuş müthiş bir çarpışmadan sonra taburdan sağ kalanlarla kontrollü bir şekilde geri çekilmeye çalışırken; bir Rus birliğince pusuya düşürülür ve etrafı çevrilir. Çatışmaya devam eden ve teslim olmayı kabul etmeyen Almanlar, neredeyse birliğin tüm mevcudunu kaybederler.
Çatışma sonunda birkaç subay, Binbaşı ve Başçavuş yaralı olarak yakalanır, bir Onbaşı ve iki Er de ağır yaralı olarak kurtarılır. Ağır yaralılar birkaç gün içerisinde hayatlarını kaybederler. Binbaşı ile Başçavuş ise iyileşme belirtileri göstermektedirler: Bunun üzerine Rus birlikleri bu iki askeri kendi kontrollerindeki kafatası tümenine getirip hapsederler.
Acaba burası gerçekten Rus askeri cezaevi midir?
Yaş Sınırı: +13
Süre: 1 Perde, 80 Dakika
Tür: Dram
Yaş Sınırı: +13
Süre: 1 Perde, 70 Dakika
Yazan: Kosta Kortidis
Yöneten: Talha Kalovov
Oyuncular: İbrahim Sevinç – Caner Karadağ – Mustafa Selçik
ALDIĞI ÖDÜLLER
1. CEVDET KUDRET EDEBİYAT ÖDÜLLERİ 2012 FİNALİSTİ
1. (D.T. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EDEBİ KURUL KARARI – 17.11.2011- OY BİRLİĞİ İLE REPERTUVARA ALINMIŞTIR)
1. (İ.B.Ş.T. REPERTUVAR KURULU KARARI – 29.06.2011- OY BİRLİĞİ İLE REPERTUVARA ALINMIŞTIR)
1. DÜNYA PRÖMİYERİ 09.10.2014 TARİHİNDE TRABZON DEVLET TİYATROSUNDA GERÇEKLEŞMİŞTİR
1. 2015 DİREKLERARASI SEYİRCİ ÖDÜLLERİ YILIN EN BAŞARILI OYUN YAZARI
1. 2014 KÜLTÜR BAKANLIĞI ÖZEL ÖDÜLÜ
12. ETHOS Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali Programı kapsamında Akün Sahnesinde izleme imkanı bulduğum bir oyundu. Aldığı ödülleri görünce gerçekten heyecanlanmış ve konunun cazibesine kapılmıştım. Yalnız üzülerek söylüyorum yetmiş dakika boyunca beni etkileyecek tek bir cümle ile karşılaşmadım. Metin oldukça sıradan repliklerle doluydu. Gerilimin ve seslerin anlamsızca yükseltildiği, rahatsız edici müzikler, abartılı mimikler, repliklerini şaşırıp dili sürçen aksanlı oyuncularla geçen bir yetmiş dakikaydı. Oldukça amatör bulduğumu ancak yine de her şeye rağmen bağımsız tiyatroların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Tiyatro hayattır. İyi ki tiyatro var!
Her daim gerekli şey;tiyatro...Yaşama dair her şey...
YanıtlaSilBu Sezon da oynanmaktadır Ankara da. tekrar izlemenizi tavsiye ediyorum. geçen sezona göre farklıklar var.
YanıtlaSil