GODOT'YU BEKLERKEN - ANKARA DT Büyük Oyunu
2 Perde - 2 saat 15 dakika
Yazan: Samuel Beckett
Çeviren: Ferit Edgü
Rejisör: Cem Emüler
OYUNCULAR:
Vladimir: Özgür Öztürk
Estragon: Ulaş Ersoy
Pozzo: Orhan Özyiğit
Lucky / Çocuk: Koray Alper
OYUNUN KONUSU:
Hadi gidelim... Gidemeyiz... Neden? Godot'yu bekliyoruz...
Oyunu 2 Şubat Perşembe günü Akün Sahnesinde izledim. Akün Sahnesi için herkese 'H' sırasındaki izleyici koltuklarını tavsiye ediyorum, pişman olmazsınız :)
Samuel Beckett'ın 1949 yılında Fransızca olarak yazdığı bu eserin daha önce sinema uyarlamasını izlemiştim. 'Godot' yu Beklerken' başlarda deneysel bir tiyatro eseri olarak kabul edilse de kısa zamanda dikkat çekip hızla klasik oyunlar arasında görülmeye başlanmış. 1954 yılında Beckett tarafından İngilizceye çevrilince başka ülkelerde de sahnelenmeye başlanmış.
Sonsuz bir döngü içerisinde; ataletle, eylemsizlikle, her gün bir önceki günün tekrarı olacak şekilde, aynı anlamsız diyaloglarla ve sıkıntılı bir umutla küçücük bir ihtimalin gerçekleşmesini beklemek, senaryonun özeti olabilir bence. Issız bir yol kenarında bir ağacın yanında, büyük bir umutsuzluk içerisinde inadına parıldayan o umudu yaşatmaya çalışarak gelmeyeni beklemeye devam etmek, O gelince neler olacağını hayal etmek her ikisi için de tek alternatif gibi görünüyordu çünkü sanırım yapacak daha iyi bir şeyleri yoktu.
Vladimir (Özgür Öztürk) talepkar, sorgulayan bir yapıya sahipken, Estragon (Ulaş Ersoy) dünyevi dertlerine daha çok odaklanan, kronik bir unutkanlıkla aynı şeyleri soran biridir. Belki de bu unutkanlık onları birbirine bağlar. Bazen ayrılmanın daha hayırlı olduğunu söyleseler bile bunu hiç gerçekleştiremezler. Aralarındaki şu diyalog: 'Hadi gidelim... Gidemeyiz... Neden? Godot'yu bekliyoruz... A evet doğru...! ' defalarca kez tekrarlanır metin içerisinde. Her gün yinelenen karşılaşmaları ve sohbetleri öylesine birbirine benzerdir ki bir süre sonra günler, haftalar belirsizleşir, zihinleri bulanıklaşır, gerçeklikten uzaklaşmaya başlarlar. Kendileri bile ne kadar süredir birlikte olduklarını unuturlar. Sonu gelmeyen bu anlamsız bekleyiş içerisinde, hiçbir şey yapmadan var olup olmadığı bile kuşku uyandıran bir kurtarıcıyı beklerler.
Gogo ve Didi (birbirlerine böyle hitap ederler) Godot’u bekleyerek, bir umudu yaşatmaya çalışırlar. Her gün kuru bir ağacın yanında buluşurlar zaman zaman kendilerini ağaca asmayı da düşünürler ancak bu düşünceyi ''bugün ipimiz yanımızda değil, yarın asarız'' diyerek ertelerler.
Metinde bir döngü vardır. Vladimir ve Estragon akşam üstü ağacın yanında buluşurlar. Pozzo (Orhan Özyiğit) ve Lucky (Koray Alper) onları ziyaret eder. Hava kararmaya başlarken haberci çocuk (Koray Alper) gelir. Kardeşiyle birlikte Godot’un çiftliğinde çalışmaktadır. Godot’nun bugün gelemeyeceğini ancak yarın kesinlikle geleceğini söyler. Gogo ve Didi birbirleriyle vedalaşıp ayrılırlar. Bir sonraki gün, aynı şeyler, aynı şekilde tekar yaşanır.
Efendi Pozzo ve bir ipe bağlı köle Lucky' nin sahneye gelmesi ile oyuna bir dinamizm gelir. Yıllardır bir arada olduklarını düşündüğüm Lucky yaşlı ve hasta görünmektedir. Yine de efendisi Pozzo ne derse harfiyen yapmaya çalışmaktadır. Ancak artık ne doğru dürüst dans edebilmekte, ne de anlamlı bir tirad oluşturabilmektedir. Yine de birbirlerinden ayrılamazlar. Oyunun en çarpıcı sahneleri onların olduğu sahnelerdi kesinlikle.
Performansları çok başarılı buldum. Özellikle Lucky ve çocuğu canlandıran Koray Alper muhteşemdi. Lucky gerçekten zor bir oyunculuk performansı gerektiren bir karakter ancak Koray Alper' in hayranlık uyandırıcı şekilde üstesinden geldiğini düşünüyorum. Vladimir rolü ile Özgür Öztürk' ü de oldukça başarılı buldum. Dekor, kostüm, ışık detayları ile bütünü destekleyen nitelikteydi. Çok iyi kotarılmış başarılı bir ekip işi reji koltuğundaki Cem Emüler imzası ile izleyicilerini çok mutlu etti. Tüm ekibi alkışlıyoruz.
Günümüzde olmayacak işleri beklerken kullandığımız 'Godot' yu bekliyorum' ifadesini bir deyim haline getiren bu başarılı metnin Ankara Devlet Tiyatrosu yorumunu izlemenizi tavsiye ediyorum.
Hayatınızda beklediğiniz bir Godot varsa bir an önce gelmesi dileğimle...
2019 sezonunda Antalya Devlet Tiyatrosu tarafından Dave Hanson' un 'Godot'yu Beklerken'i Beklerken' isimli oyunu sahnelenmişti. Buna da göz atmak isteyenler için link bırakıyorum.
Son perde:
Gogo: Böyle devam edemeyeceğim ben.
Didi: Sana öyle geliyor.
Gogo: Ayrılsak? Belki daha hayırlı olur.
Didi: Yarın asarız kendimizi, Godot gelmezse.
Gogo: Ya gelirse.
Didi: Kurtuluruz.