LENA, LEYLA VE DİĞERLERİ | SİVAS DT
1 perde | 1 saat 5 dakika
Yazan : ZEHRA İPŞİROĞLU | | Yöneten : AYŞEN İNCİ
KONU:
Giyindim, Üst üste
Bir ben vardı içimde
Matruşka bebekler gibi…
Bir bedenin içine kaç ruh, kaç dünya sığar? Kaç kadın içinde yaşadığı kimlik karmaşasını sağlıkla atlatır? Yaşadığımız coğrafyanın etkin baskılarını göz önünde bulundurduğumuzda; hayır demekle diyememek arasındaki çizgiyi, baş kaldırmakla boyun eğmek arasındaki keskinliği ve bir kadının içindeki kargaşayla dışındaki düzenin çarpışması sonucu oluşan durumu tüm gerçekliğiyle izlemeye çağırıyor sizi Lena, Leyla ve Diğerleri… İyi Seyirler…
OYUNCULAR : Filiz DEMİRALP
Turne oyunlarını, başka türlü izleme şansını çok zor yakalayabileceğim farklı oyuncular ile beni buluşturduğu için çok seviyorum. Lena, Leyla ve Diğerleri bu anlamda kendimi çok ama çok şanslı hissettirdi :)
Lena' nın öyküsü, erkek egemen bir kurgu içerisinde kaybettiği kendini arayan ve tekrar özgürleşmek isteyen bir kadını; Ukrayna Kiev' de üniversitede sosyoloji okurken tanışıp, aşık olduğu Mustafa' nın peşinden İstanbul Güneşören'e, varoşa sürüklenen Lena' yı anlatıyor. Lena içine düştüğü sert eril aile düzeni içerisinde var olabilmek için Lena' yı susturup, kendinden bir Leyla yaratıyor. Bilgili, eğitimli, yetenekli, cesur, eğlenmeyi bilen, erkeklerle eşit koşullarda büyümüş Lena yerini korkak, annelik kimliği ve zaafları altında güçsüzleşmiş, kaderine razı, bulunduğu toplumun kültürüne uyum sağlamış bir kopya insana, Leyla' ya bırakıyor. Ya da ne kadar istese de bırakamıyor ve sonu akıl hastanesine kadar varan içsel bir çatışma yaşamaya başlıyor. Burada sadece Lena' ya değil, Lena özelinde ataerkil düzen içerisinde kimliğini ve özgürlüğünü kaybetmiş tüm kadınlara üzülüyoruz. Öykü izleyiciyi duygu düzeyi olarak yakalamakla kalmıyor, düşünsel olarak da bir açılım sağlamayı başarıyor.
Filiz Demiralp, tanışmaktan çok memnun olduğum bir sanatçı oldu ve aklımdan hiç çıkmayacak başarılı performansı ile hayranlığımı kazandı. Bundan sonra tüm oyunlarının takipçisi olacağım :) Rolünü bu kadar hissederek oynamasının ve hissettiklerini izleyiciye bu kadar iyi geçirebilmesinin her oyuncuya nasip olmayacak özel bir yetenek olduğunu düşünüyorum. Ayrıca söylediği duygusal şarkılar ile ses ve müzikal anlamda da oldukça başarılı bulduğumu belirtmek istiyorum kendisini.
Oyunu yöneten Ayşen İnci' yi daha önce İkinci Bölüm isimli oyunda izleme şansı bulmuş ve oldukça beğenmiştim. Rejide de iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum. Metin belirli bir kronolojik sıralama izlemeksizin olayları dağınık bir şekilde aktarıyor. Sanki Lena o anda aklına gelen geçmişindeki kesitleri doğallıkla anlatıyormuş gibi ve oldukça başarılı bir şekilde bu parçaların izleyiciye ulaştığını düşünüyorum. Zaten Filiz Demiralp' in etkileyici ve doğal oyunculuğu ile izleyiciyi yakalamak konusunda hiç bir sorunu olmuyor.
Lena, günün sonunda her şeyi geride bırakıp, yeni bir başlangıç yapabilecek gücü içinde buluyor. Başka türlüsünü bilmediği ve hayal edemediği için hayır diyemeyen, hayatına başka bir yön veremeyen kadınlara umut oluyor.
Metindeki bir kaç yüzeysel ve klişe anlatımı göz ardı edersek genel anlamda başarılı bulduğum ve izlemekten keyif aldığım bir temsil oldu. Yolunuz Sivas' a düşerse Lena' ya bir uğrayın derim :)
em konu hem sanatçı ilgini çekti.hele sivasta olması..sivasta büyüdüğümden :)
YanıtlaSilFırsat bulursanız, izleyin bence de :))
SilAktardığınızdan edindiğim duygu; şu anda yaşadığımız özellikle büyükşehirde hem çalışan hem de evinin kadını olanları dramatize ederek bize gösterdiği..
YanıtlaSilToplumun özellikle erkekleri; artık kadınlarla birlikte hayatı paylaşmaya gönüllü olmalı.
Kesinlikle katılıyorum. Bence onlar da sevecekler :)))
SilBlogunuzu zaman zaman ziyaret ediyorum. Çok güzel çalışmalarınız var. Başarılarınızın devamını dilerim. Benim de daha dört aylık bir blogum var, bu konuda çok bilgi sahibi değilim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklemenizi bekliyorum. İyi çalışmalar dilerim.
YanıtlaSilTeşekkürler, tabii ki :)
Silgüzel konuuu :)
YanıtlaSilKonu güzeldi, oyunculuk kat be kat güzeldi :)
Sil