
büyüklerin hep yaptığı şakalar vardır "gel seni bize götüreyim, bizim kızımız ol", "bu elbisen çok güzelmiş, bana ver, benim olsun", "annenler gitsin sen gel bizde uyu" gibi. bunları gerçek sanıyorsun:
-kızım sana şaka yaptılar, gerçek değil...
-neden anne?
-komik olsun gülelim diye.
-komik değil anne, ben şakaları sevmiyorum...
gerçekle şakanın, dün ile yarının, var ile yokun ayrımında değilsin henüz...
eren sabah erken kalkıp, yanımıza geldi. yanağını bir babasına öptürüyor, bir bana böyle böyle on tur yapmışızdır. annesiz ya da babasız büyümesi gereken çocukları düşündüm, içim acıdı...

-nereye, eve mi gidiyoruz, eve gitmek istemiyorum.
-ama bak geç oldu eve gidelim, yemeğimizi yiyelim...
-burada yiyelim yemeğimizi...
-ama yatağımız evde, oyuncaklarımız evde gibi mantıklı gerekçelerle hiç ikna olmaya niyetin olmuyor... en son bak akşam oldu buralar kapanacak, herkes evine gidecek, uyuyacak deyip karga tulumba atıyoruz arabaya seni...
en küçük kuzeniniz çınar sünnet oldu ve ben bir annenin yavrusunu böyle küçük bir müdehale için bile olsa doktorlara emanet edip, 15-20 dk lığına ondan ayrı kalmasının, içeride onun az da olsa narkoz aldığını bilmenin ne kadar zor olduğu düşündüm... hastalıkların, operasyonların tüm çocuklardan uzak olmasını diliyorum... ama sünnet için de darısı başımıza diyorum...
ailemize yeni biri geliyor :) halanızın bir bebeği olacak. ekim ayında aramızda olmasını bekliyoruz, her şey yolunda gitsin ve miss kokulu minicik bir bebeğimiz olsun, hayatımız yenilensin, biz yenilenelim, sağlıkla sıhhatle minicik yumuk elleriyle, şiş gözleriyle gelsin meleğimiz, bizi şenlendirsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
haydi söyle :)