25 Haziran 2010

neden

karşımda şehir manzarası, dağlarında toprak görünmüyor kiremit çatılı evlerden... güruhlar halinde yeşil ışıklarda karşıdan karşıya geçen insanlar yaşıyor burada. her birinde ayrı telaş, ayrı düşünce ayrı endişe... okullar tatile girdiğinden beri elleri kitaplı öğrenciler yürümüyor artık sokaklarda ama çoğaldı bahçelerde parklarda toplanan çocuk yüzleri... çocuk yüzleri semte göre değişir bilir misiniz. mesela öğle paydoslarında dışarı çıkınca saçları düzgün taranmış, temiz özenle giydirilmiş, düzgün konuşan çocuklarla karşılaşırım. akşamları kızımla servisten inip çocuk parkına gittiğimizde ise çocuklar yaşlarından daha olgun davranır, hemen kavgaya tutuşmaya meyillidirler, biraz tedirgin bakarlar ama gözlerinde hep bir pırıltı vardır.

akşamları yaşadığımız park deneyimlerinde beni sarsan bazı olaylara da tanık oluyorum. kızımla parka gittiğimizde genellikle 7,8 kişilik yaşları 2 ila 10 arasında bir çoğu kardeş ya da akrabalık ilişkisi içerisinde olduğunu tahmin ettiğim çocukla karşılaşırız. yetişkin olarak yalnız olmak bana garip bir kontrol duygusu veriyor. yerdeki küçük taşları avuçlayıp birbirine atan ya da havaya atıp taş yağmuruna sebep olan çocukları hep uyarıyorum. o akşam yaptığım uyarı dikkate alınmayınca biraz sert bir tonla azar boyutuna ulaşan bir uyarım oldu 8 yaşlarında bir erkek çocuğa. çocuk 6 yaşlarında tatlı bir kıza atıyordu taşları... benim bu sert çıkışım karşısındaki tavrı küçük kıza tekme tokat girip, "benim asabımı bozmaa" diye bağırmak ve yerden aldığı bir avuç taşı kızın yüzüne fırlatıp sonra da parktan uzaklaşmak oldu.

ben afalladım, hiçbir şey yapamadan sadece baktım arkasından sonra küçük kızı teselli etmeye çalıştım. bu olayı annesine babasına anlatmasını ve yapılan davranışın mutlaka cezalandırılması gerektiğini anlatmaya çalıştım.

o günden beri neden diye soruyorum kendime, neydi ona bunları yaptıran... yaşadığı evi annesini, babasını ve ona olan yaklaşımlarını merak ettim, düşündüm. bütün bunlara şahit olan ve benim gibi kalakalan kızıma da hiçbirşey söyleyemedim.

3 yorum:

  1. ne kadar benzer hisler taşıyoruz...

    YanıtlaSil
  2. O çocuk kesinlikle evde şiddet görüyor yada tank oluyordur.Daha sonrada psikolojide yansıtma deniyordu galiba yanlış hatırlamıyorsam,bunu kendinden daha güçsüzlerin üzerinde deniyor.

    Yazık bu çocuklara...

    YanıtlaSil
  3. remziye aynı şekilde hissettiğimizi bilmek güzel...
    asuman ne yazık ki haklı olma olasılığın yüksek.. ben de aynı şeyleri düşündüm :(

    YanıtlaSil

haydi söyle :)