30 Ocak 2025

7 Kocalı Hürmüz - Tiyatro Kafe

7 Kocalı Hürmüz Tiyatro Oyunu
Yaş Sınırı: 12+
Oyun Süresi: 2 saat 20 dakika
Yazan: Sadık Şendil - Yöneten: Cantuğ Turay - Koreograf: Beste Üstün
Begüm Topçu: Hürmüz - Cantuğ Turay: Doktor -  Ali Dalkılıç: Torik - Yusuf Kenan Adıgüzel: Hızır Kaptan - Ahmet Emin Ünal: Bekçi Memo - Mustafa Asel Erol: Berber Hasan - Arda Baran Ateş: Allaç Rüstem - Ezgi Yağmur Ulusoy: Safinaz - Volkan Özdemir: Katil Ömer - Burcu Kaya: Anlatıcı - Kardelen Türkcan: Havva - Ayla Akay: Rukiye Abla/Dansçı - Can Gür: Kadı - Ayhan Önem: Kadı - Yağmur Boran: Dansçı - Minel Yıldırım: Dansçı 
Türk komedya geleneğinin efsane hikayesi "7 Kocalı Hürmüz" seyircisiyle buluşuyor!
1800’lü yılların sonlarında İstanbul Taşkasap'ta yaşayan Hürmüz, değişik mesleklerden altı kişiyle hiçbir yasal yanı olmadan evlenmiştir. Her kocasını haftanın bir günü ağırlamakta, gönüllerini hoş etmekte, onlardan hediyeler almakta ve ekonomik sorunlarını çözmektedir. Ancak onun gönlü berber eşinin dükkânında gördüğü doktordadır. Bir hastalık uyduran Hürmüz doktoru da evine getirtir. Doktor da ona âşık olur. Bu andan sonra doktor ve Hürmüz, kendilerini karmaşık olduğu kadar gülünç gelişmeler karşısında bulurlar. 25 kişilik dev kadrosuyla "Yedi Kocalı Hürmüz" oyunu sizleri geçmişe doğru masalsı bir yolculuğa çıkartırken dans ve şarkılarıyla size unutulmaz bir akşam yaşatacak.

Oyunu 24 Ocak akşamı Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi' nde izledim. Aynı topluluğun Fosforlu Cevriye adlı oyununu da daha önce izlemiştim. Bu topluluğu annem ile birlikte yaptığımız tiyatro akşamları için tercih ediyoruz. 
Yedi Kocalı Hürmüz, Türk mizahının önemli isimlerinden Sadık Şendil tarafından yazılmış eserden senaryolaştırılan seyirlik bir oyundur. Yıllarca tiyatrolarda sahnelenmiş olan oyun, günümüzde de güncellenerek sahnelenmiştir. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Şehir Tiyatroları'nda ve özel tiyatrolarda gösterime giren oyun, yer yer Moliere komedilerini andırmakta olup, geleneksel orta oyunu tekniğiyle işlenmiştir. İki perdeden oluşan ve iki saat 45 dakika süren oyun, kişilerin ve olayların gülünç, eğlendirici yönlerini ön plana çıkarır.

19. yüzyılın sonlarında İstanbul'un Taşkasap semtinde yaşayan Hürmüz, hepsi farklı mesleklerden olan, birbirinden habersiz altı koca ile evlenmiş, ancak yetinmeyip yedinci bir erkeğe âşık olan bir kadındır. Sonunda amacına ulaşarak bu kişiyle de bir evlilik yapar. Ancak kocalarının eve geliş-gidiş zamanlarında çakışmalar meydana gelince Hürmüz oldukça zor bir durumda kalacaktır. Hepsini bir arada idare etmeye çalışan Hürmüz'ün işi bu kez gerçekten zordur.

Araştırdığım kadarı ile 1963 (Hürmüz: Suna Pekuysal, Doktor: Efgan Efekan), 1971 (Hürmüz: Türkan Şoray, Doktor: Salih Güney) ve 2009 (Hürmüz: Nurgül Yeşilçay, Doktor: Mehmet Ali Alabora) yıllarında 3 kez sinema filmi de yapılmış. Hepsinin de kadroları olağanüstü. 

Temsil keyifli bir 140 dakika vadediyor. Ben Begüm Topçu - Cantuğ Turay çiftini zaten çok beğeniyorum, oyunculuk performansları da göz doldurucuydu. Bu oyun özelinde Begüm Topçu ekstra başarılıydı. Her bir kocası ile farklı bir karaktere bürünmesi etkileyiciydi.  Kocalardan ise Volkan Özdemir' i Katil Ömer canlandırması ile ve Mustafa Asel Erol' u Berber Hasan performansı ile başarılı buldum.

İyi ki özel tiyatrolar var, yaptıkları işleri ilgiyle izlediğim Tiyatro Kafe' yi bir kez daha tebrik ediyorum. 
Yaşasın sahne, yaşasın tiyatro!

29 Ocak 2025

Medea Material - Ankara DT

MEDEA MATERIAL - ANKARA DT
Büyük Oyunu- 
1 Perde - 1 saat
Yazan Heiner Müller
Çeviren Hilal Ceylan
Rejisör Ayşe Emel Mesci
OYUNCULAR:
YAĞMALANMIŞ KIYI
Medea Sükûn Işıtan
Koro Aleyna Güreli, Berfin Batır, Elif Demir, Nazlı İnan, Sevtap Aktekin, Melis Özpaça, Serenay Sorgeç
Argonotlar Erdi Erciyas, Kürşat Kurnaz, Furkan Şahin
MEDEA MATERIAL
Medea / Jason / Oidipus Sükûn Işıtan
Gaia Nazlı İnan, Melis Özpaça, Aleyna Güreli, Elif Demir, Serenay Sorgeç
Jason Furkan Şahin
Glauce Berfin Batı
MEDEA PLAY
Çocuk Medea Sükûn Işıtan
Ölüm Kürşat Kurnaz, Umut Yılmaz
Jason Furkan Şahin
Koro Nazlı İnan, Serenay Sorgeç, Aleyna Güreli, Elif Demir
ARGONOTLU MANZARA
Medea / Heiner Müller Sükûn Işıtan
Koro Aleyna Güreli, Nazlı İnan, Elif Demir, Berfin Batır, Sevtap Aktekin, Melis Özpaça, Serenay Sorgeç, Kürşat Kurnaz, Umut Yılmaz, Furkan Şahin
İşçi Furkan Şahin
Filistinli Kadın Melis Özpaça
Vietnamlı Kadın Nazlı İnan
OYUNUN KONUSU: Mitoloji ve tarihin, anılar ve rüyaların iç içe geçtiği şiirsel bir duvar halısı Brecht ve Robert Wilson gibi ünlü sanatçılarla iş birliğiyle tanınan Heiner Müller, çeşitli disiplinlerdeki yaratıcılara ilham verdi ve hem Almanya’da hem de dünya çapında postmodern avangard tiyatronun önde gelen isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. 1982 tarihli oyunu Medea-Material, Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatrosu arasındaki bir iş birliğiyle ilk kez Türkçe olarak sahneleniyor.

Oyunu 9 Ocak 2025 günü İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi' nde izledim. Önce yazarımızı tanıyalım:
Heiner Müller Alman dramatist, şair, yazar, denemeci ve tiyatro yönetmeniydi. 9 Ocak 1929'da Eppendorf Saksonya'da doğdu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Doğu Berlinde Maxim Gorki Tiyatrosu ve Berliner Ensemble ile çalıştı. Soğuk Savaş sonrası Schaubuhne ve Deutsches Theater sahnelerinde oyunlar sergiledi. 30 Aralık 1995'te Berlin'de öldü. 
Yazar metinde mitleri kullanarak savaşın kadın ve çocuklarda bıraktığı travmaları ve hayattan koparılmasını anlatmak istemiş. Oyun tanıtımında da yer aldığı gibi metin dört olaydan oluşuyor. Yağmalanmış Kıyı, Medea Material, Medea Play ve Argonotlu Manzara.
Metni tam olarak anlayabilmek imkansız gibi ancak o şiirsel yapıyı ortaya çıkaran bolca devinim, koreografi, dans içerdiği için tüm bu görsel ve işitsel içeriği metin akışı ile birleştirerek anlamaktan çok hissediyorsunuz. Yine de anlamlandırabildiğim kadarı ile bölümlere kısaca değinmeye çalışacağım. 

Yağmalanmış Kıyı; İlk bölüm okyanusun altında geçiyor ve küresel kirliliğe odaklanıyor. Kirlilik, atıklar, acı çeken bir doğa ile sanki bugünü anlatıyor. Medea karakterini Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı ve Başrejisörü Sükun Işıtan canlandırıyor. Kendisine hayran kalmamak olanaksız, soluk kesen bir performans ile gökyüzünden metal bir salıncakta denizlerin dibine iniyor bu bölümde. 
Medea Material; Sanırım en konulu ve kurgusu olan bölüm burası. Burada kocası Medea' yı boşayıp, kralın kızı ile evlenmeye karar veriyor. Medea ise buna izin vermeyecektir. Temsil yorumunda anlaşılmasa da şu bilgilere ulaştım: Medea Kolkhis Kralının kızı iken, paragöz Argonot çetesi ile yabancı ülkelere (Kolkhis'e) hazine bulmaya çıkan Jason' a aşık oluyor. Sonrasında kocasının ihanetine uğrayınca, ona verdiği en değerli iki hediye olan öz çocuklarını, Jason' ın evlenmek istediği kızı ve onun babası olan kralı öldürüyor. Bir parantez; 
Argonotlar Yunan mitolojisinde Truva Savaşı'ndan önceki yıllarda yaşamış bir grup. İason önderliğinde Altın Post'u bulmak için Kolkhis'e gidişini konu alan bir mitte yer alırlar. Kahramanların ismi bindikleri gemi olan Argo' dan gelir. Geminin adı ise yapan kişi olan Argus' tan gelir. "Argonotlar" kelime anlamı itibarıyla "Argo denizcileri" anlamına gelir. Maceraları, Hellenistik dönemden günümüze kalan tek destan olan Argonautika' da anlatılır.
Medea Play; Bu bölümde ölümden bahsediliyor ve Çocuk Medea var. Ölüm ve çocuk zıtlıklar üzerinden ya da tamamlanan bir döngü, ölüm doğum gibi düşünülebilir. Daha çok insani duygular betimlenmeye çalışılıyor. Sanırım burada günümüz çocuklarının sorunlarına da değiniliyor, teknoloji, sınavlar gibi. Aslında bu bölüm Müller’in kısa sözsüz oyunu ‘Medea Play’ miş. Ve yönetmen bu bölümü de Medea dizisine dâhil etmek istemiş. 
Argonotlu Manzara; Bu bölümde yukarıdaki alıntıda bahsettiğim Argonotlar ve Jason' ın Altın Post (hazine)u bulmak için Kolkhis' e gelişleri anlatılıyor. Arkadaki fon gemiye dönüşüyor dansçılar Argonotlara dönüşüyor. Medea' nın Jason' a aşık olması ve onlarla işbirliği yaparak ülkesine ihanet etmesi betimleniyor.

Medea merkez karakter tüm bölümlerde Sükun Işıtan tarafından canlandırılıyor. Tek perde monolog ve diyalogların oldukça yoğun olduğu, çok hareketli, tepeden salıncakla inmek, duvara tırmanmak gibi fiziksel kondisyon gerektiren bu rolün hakkını fazlasıyla veriyor. İnanılmaz nefes kesen bir performanstı ben olağanüstü buldum kendisini.
Dansçılar sanki bir organizma gibi bütünsel hareket ediyordu bu çok hoşuma gitti. Solistler ve koro da aynı şekilde çok uyumlu ve etkileyiciydi. Kah metnin ve Medea' nın ön plana çıktığı kah sözlerin yerini dans ve müziklerin aldığı bazen de arka plana yansıtılan görüntülerde savaşlar, atom bombaları gibi yaşanan büyük felaketlere odaklanan temsili pür dikkat ve yüksek ilgi ile izledim. 

Oyundan çıkınca sarsılmış hissediyorsunuz. Böyle farklı sahne deneyimlerini çok seviyorum. Son yıllarda izlediğim en çarpıcı yapımlardan biriydi. Önceki yıllarda sahnelenen Eren Oray' ın oynadığı Terörist adlı oyunu da çok beğenmiştim. 

Farklılıkları seviyorsanız kaçırmayın derim.
Mitlerden düşlere,
Düşlerden sözlere,
Geçmişten bugüne,
Sahneden bizlere ulaşan bu yapımda emeği geçenlere minnetle...

28 Ocak 2025

Kurtlar Sofrası - Van DT

KURTLAR SOFRASI - VAN DT
Büyük Oyunu
2 Perde - 2 saat
Yazan Vahê Katcha
Uyarlayan Julien Sibre
Çeviren Şefik Onat
Yöneten Mithat Erdemli
OYUNCULAR:
Sophie Pêlissier: Gülbahar Bozkurt
Victor Pêlissier: Mustafa Çağatay Turgut
Dr. Jean-Paul Pagnon: Kadir Oğuz
Vincent: Tuğrul Ozan 
Pierre Hasan Çağdaş Kılıç
Françoise: Bilgesu Gökçearslan
Andre Lequedec: Muhammed Çakay
Binbaşı Kaubach: Ferdi Erkmen
OYUNUN KONUSU : İnsan bazen karmaşanın kendisinden çok uzakta olduğunu düşünür. Birdenbire tehlikeyle burun buruna geldiğinde ise her şey öylesine büyür ki, insan kaos sarmalının tam içine çekilir. Böylelikle bu çıkmazın içinde debelenip durur ve kendini bile tanıyamaz hale gelir. Artık hayatta kalmak için yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Her insan av ise avcı kim? Her insan avcı ise av kim?


Temsili 8 Ocak 2025 günü Şinasi Sahnesinde izleme şansı buldum. Önce yazarımıza bir bakalım:
Vahé Katcha (1 Nisan 1928'de Şam, Suriye'de doğdu - 14 Ocak 2003'te Paris'te öldü) Çocukluk ve gençlik yıllarını Lübnan’da yaşamış ve 2.Dünya Savaşı ertesinde yerleştiği Paris’te sinema ve yönetmenlik eğitimi aldıktan sonra meslek olarak gazeteciliği seçmiş, Fransız Ermeni yazar, senarist ve gazeteciydi. Katcha, çok sayıda uyarlama ve çok sayıda Fransız filmi için senaryo yazmanın yanı sıra 25 roman ve iki tiyatro oyunu yazdı. Yazarın aynı adlı romanından (Le Repas des fauves) Julien Sibre tarafından sahneye uyarlanan “Kurtlar Sofrası”, hayati tehlikeyle karşı karşıya kalan insanoğlunun kendini kurtarmak uğruna en sevdiklerini bile feda etmekten çekinmeyeceği gerçeği üzerine kurulmuştur. Oyun ilk kez Paris’te, Théatre Michel’de, 14 Eylül 2010 tarihinde sahnelenmiş, 2011 yılında, “Özel Tiyatrolarda En Başarılı Oyun”, “Özel Tiyatrolarda En Başarılı Uygulama” ve “En Başarılı Yönetmen” dallarında Fransız tiyatrosunun en büyük ödülü olan “Molière” ödüllerini kazanmıştır.
Metin, 2. Dünya Savaşı sırasında, Fransa’ nın Alman işgali altında bulunduğu dönemde geçiyor. Sofhie ile Victor evliler, Paris' te bir dairede yaşıyorlar. Sofhie' nin doğum günü olduğu için arkadaşlarını kutlama için evlerine davet ediyorlar. Arkadaşlarından Pierre savaşta kör olmuş, Vincent felsefe öğretmeni, Françoise savaşta eşini kaybetmiş bir direnişçi, Jean-Paul bir doktor ve Andre para kazanmayı seven bir işadamı. Savaş koşullarında zor bulunan kıymetli yiyecekler ve hediyeler ile kutlamaya başlıyorlar. Ancak evlerinin önünde iki SS Subayı öldürülüyor ve eve bir Alman binbaşı olan Kaubach gelerek onları sorgulamaya başlıyor. Öldürülen iki Alman subayına karşılık içlerinden iki tane rehine istiyor. Ve bu iki rehineyi aralarından serbestçe seçmeleri için de onlara süre veriyor.
Esas tiyatro ise birbirlerini çok seven dost meclisinde, insanların kendi hayatları söz konusu olduğunda neler yapabileceklerini, ne kadar çirkinleşebileceklerini, birbirlerini nasıl satabileceklerini, arkadaşlarının sırlarını gizlerini nasıl ortaya saçabileceklerini, ne yalanlara kumpaslara başvurabileceklerini, nasıl kulis yapabileceklerini ortaya koyan psikolojik gerilimi yüksek, ilgi çekici ikinci perde ile başlıyor.
Sonunda iki gönüllü ortaya çıkarak neyse ki insanlık onurunu kurtarıyor. Ancak finalde buna da gerek kalmıyor ve Fransa Alman işgalinden kurtuluyor.

Oyun metnini ve kurgusunu çok beğendim. Özellikle ikinci perdeyi oldukça akıcı ve etkileyici buldum. Metinde diyaloglar yoğun olmasına karşın oyunculuklar inandırıcı ve başarılıydı. Işık, dekor, kostümler bir bütün olarak tamamlayıcı ve destekleyiciydi. Burada ben yönetmen Mithat Erdemli' yi de anmak istiyorum, bütünsel başarıyı yakalayan oyunlarda rejinin rolünün büyüklüğü yadsınamaz çünkü. Performans olarak Bay ve Bayan Pelissier' i canlandıran Gülbahar Bozkurt ve Mustafa Çağatay Turgut' u beğendim. Doktor rolü ile Kadir Oğuz da ışıltılı bir performans sergiledi.

Ben Van DT Kurtlar Sofrası temsilini izleme şansı bulduğum için çok memnunum...
Kaçıranlar çok şey kaçırdı diye düşünüyorum ve tüm ekibi tebrik ediyorum.
İşler zorlaştıkça, seçenekler arttıkça, çıkarlar söz konusu olunca gerçek hayatta da insanlar iyi birer oyuncuya dönmüyor mu?
Tiyatro hayattır...